Cumartesi Postası Seda Akman: Mutlaka çocuğum olmalı diye yaşamıyorum ama olursa bağrıma basarım

Seda Akman: Mutlaka çocuğum olmalı diye yaşamıyorum ama olursa bağrıma basarım

Paylaş
Seda Akman: Mutlaka çocuğum olmalı diye yaşamıyorum ama olursa bağrıma basarım

Bazıları sanki, daha doğmadan onlara biçilen bir elbisenin içini dolduruyor. Seda Akman, her koşulda karizmatik ve soğuk görünmesinin nedenini fiziksel özelliklerine ve maskulen duruşuna bağlıyor. Onu bir süredir ‘Sol Yanım’da İdil rolünde izliyoruz. İdil, hiç evlenmemiş, çocuk sahibi olmamış ve bunu da dert etmiyor. Ama Seda Akman “Bence her kadın, hayatının bir döneminde, en azından hormonal olarak çocuk sahibi olmayı düşünmüştür” diyor. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr

Bir süredir ‘Sol Yanım’da İdil rolüyle ekrandasınız. Sizi hangi rolde izlersek izleyelim, o rol hikayenin bütününde bir süre sonra daha çok öne çıkıyor. Bu biraz sizinle mi ilgili?

Haberin Devamı

Evet, aslında genel olarak yer aldığım dizilerde, oynadığım karakter ya diziye sonradan dahil oluyor ya da karakterin hikayesini ilerleyen bölümlerde daha çok görüyoruz. Denk geliyor diyeceğim ama başka unsurlar da oluyor mutlaka. Bazen işler yolda değişebiliyor. Hikayenin akışı, seyirci tepkisi, oyuncunun performansı gibi etkenler buna sebep olabiliyor.

KARiZMATİK VE COOL ALGISINI FİZİKSEL ÖZELLİKLERİM VE MASKULEN DURUŞUM YARATIYOR

Hayattaki duruşunuzla da bütünleştiriyorum bunu. Karizmatik ve cool görünüyorsunuz. Görece sizden çok daha güzel kadınların arasında bile, sanki siz yine bir şekilde öne çıkarsınız...

Çok teşekkür ederim. Bir hemcinsim tarafından bu şekilde algılanmak mutluluk verici. Karizmatik ve cool olduğumu söyleyen çok insan var. Sanırım fiziksel özelliklerim ve maskülen duruşum böyle bir algı yaratıyor.

Haberin Devamı

‘Sol Yanım’da sizi heyecanlandıran, “Evet, bu hikayede var olabilirim” dedirten neydi?

BKM ile İdil karakterini görüşmeye gittiğimde ana cast çoktan tamamlanmıştı. Karşımda çekime hazır, heyecanlı, inançlı ve pozitif bir ekip duruyordu. Genel hikayeyi ve İdil’i konuştuk uzun uzun. Konuşurken fark ettim ki ben karakteri çoktan sahiplenmişim.

İdil, kompleksleri olmayan, kendiyle barışık bir kadın. Kendinize yakın buluyor musunuz?

Bugüne kadar güçlü, ayakta duran ama biraz daha soğuk ve mesafeli kadınları oynadım. Ama İdil’in enerjisi çok yüksek. Güler yüzlü, mesafesiz, temas etmeyi seviyor, sınıf gözetmiyor ve özgür ruhlu bir kadın. Eğitimli ve varlıklı bir ailenin kızı. Zorluk ve yokluk çekmemiş ama şımarmamış da. Bu açıdan bakınca kendime yakın bulduğum bazı özellikleri var.

TOPLUMUN HER ALANINDA KADININ ÜZERİNDE BASKI VAR

İdil’in aile ve çocuk sahibi olmak gibi dertleri yok. Ama genel algı her kadın, hayatının bir döneminde bu duyguya yakalanır yönünde. Sizin böyle dertleriniz oldu mu?

Evet, İdil bunu dert eden bir karakter gibi durmuyor ama derinlerde bir yerde bunu arzu etmiş ve eksikliğini yaşamış diye düşünüyorum. Sadece kurcalamıyor. Bence her kadın mutlaka hayatının bir döneminde en azından hormonal olarak çocuk sahibi olmayı düşünmüştür. Ben kendi adıma illa bir çocuğum olacak diye yaşamadım ama “Olmasın, istemiyorum” da demedim. Bu iki kişilik bir şey. Zamanlama çok önemli. Bu durumu hayatın akışına bıraktım, olursa bağrıma basarım. İyi bir evlat yetiştirmek ve iyi bir anne olmak için elimden geleni yaparım. Olmazsa var olmaya, hayat mücadeleme, kendim için en iyisini yapmaya devam ederim.

Haberin Devamı

Toplumun, anne olan kadına başka bir önem atfetmesine ne diyorsunuz?

Bu çok derin bir soru. Üzerine tez yazılır. Toplumda her alanda kadının üzerinde baskı var. Kadına yüklenenler görev değil, kadının tercihine bırakılmalı.

AİLEM VE DOSTLARIMA KARŞI HİÇBİR DUVARIM YOK

Sizce, sizin ruhunuzun fotoğrafını çekmek kolay mıdır?

Bence çok kolay değil. Daha doğrusu samimiyet derecesine bağlı. Beni tanımayan insanların tanıdıkça şaşırdıklarına çok şahit oldum. Fiziksel özelliklerimin verdiği duruştan dolayı insanlar daha soğuk bir karakter bulacaklarını düşünüyor karşılarında. Birlikte vakit geçirdikçe fikirleri değişiyor. Çok yakınlarıma karşı istesem de duygularımı gizleyemiyorum. Ailem ve dostlarıma karşı hiçbir duvarım yok. Sesimin tonundan bile iç dünyamda ne olduğunu hemen anlarlar.

Haberin Devamı

YAŞ ALMAK BAZEN KORKUTUYOR O YÜZDEN BEDENİME, RUHUMA ÖZEN GÖSTERİYORUM

Zamanla nasıl bir ilişkiniz var? Yaş almak size ne hissettiriyor? Korkuyor musunuz?

Yaş aldığımı birkaç yıldır hissetmeye başladım… Korkutuyor mu, bazen evet! Zaman sanki biraz hızlanmaya başladı. Korkutan şey aslında fiziksel değişim değil; yapacak, görecek, yaşayacak daha çok şeyin olması ve zamanın daralıyor olması. Fakat bu bir gerçek ve zamanı durduramayacağımız için ben de bundan sonraki hayatımı kaliteli, sağlıklı ve mümkün olduğu kadar istediğim gibi yaşamak istiyorum. O yüzden bedenime, ruhuma özen göstermeye çalışıyorum.

HAYATIMDAKİ HER ŞEYE KARŞI SADAKAT DUYGUM YÜKSEKTİR

Oğlak burcu olduğunuzu öğrendiğimde direkt “Evet ya” dedim. Karakter özelliklerini taşıdığınızı düşünüyor musunuz?

Haberin Devamı

Oğlak burcuyum evet, yükselen burcum Koç. Hareketsizlik beni sıkıntılı, sabırsız ve gergin yapar. Bu, Koç burcuna çok uygun ama iş disiplini ve çalışkanlık Oğlak burcundan aldığım özellikler. O yüzden çalışmadığım zamanlarda evde kendime yapacak illa bir şeyler bulurum. Temizlik yapmayı seviyorum mesela, bana meditasyon gibi geliyor. Bir de Oğlak burcunun en önemli özelliği sadakattir. Hayatımdaki her şeye karşı benim de sadakat duygum yüksektir.

Çok zor yanlarınız var mıdır?

Vardır mutlaka. Annem, inatçı olduğumu söyler. Çocukken daha fazla inatçıymışım. İnadım bazen etrafımdakileri zorluyor olabilir. Bir de mükemmeliyetçi bir tarafım olduğunu söyler etrafımdakiler. Bütün olarak iyi hissettiğim anlar bozulduğunda enerjim biraz düşüyor. Çok basit bir örnek vereyim; kahve mi içiyoruz, anın tadını çıkararak içmemiz lazım. Her şeyi zamanında, anda kalarak ve keyif alarak yapmaya çalışıyorum. Koşulların bunu zorlaması tadımı kaçırabiliyor. O an ortama ayak uydursam da sonrasında “Daha iyisi yapılabilir miydi?” diye kendimi sorgularken buluyorum.

Fotoğrafa özel bir merakınız var ve özellikle portre fotoğrafları çekmeyi seviyorsunuz. Peki, bir insanın ruhen fotoğrafını çekebilenlerden misiniz? Hisleriniz kuvvetli midir?

Evet, öyle bir merakım var ama bulunduğumuz dönem maalesef sevdiğimiz birçok şeyi yapmamıza engel. 20’li yaşlarda insanlara karşı bakış açım çok daha farklıydı. Karşımdakinin içinde bir art niyet var mı, görmezdim. Bununla da ilgilenmezdim aslında. Bu biraz yaşla, tecrübeyle de gelişiyor. Oyuncu olarak da evet, insanları daha fazla inceliyorum. İnsanların içini 20’li yaşlarıma göre daha net görebiliyorum.

AŞIK OLDUĞUMDA BUNU İLİKLERİME KADAR ANLARIM

Aşkı çözebildiniz mi?

Çözmeye çalışmadım. Aşkı hisseder ve yaşarım.

Aşık olduğunuzu nasıl anlarsınız? Ve genelde önce siz mi anlarsınız, yoksa etrafınızdakiler mi?

İliklerime kadar anlarım ve önce ben anlarım. Bir insanın aşık olduğunda ışık saçtığını düşünüyorum. Farklı bir güzellik gelir, gözlerinin içi güler. Negatif bütün düşüncelerden arınır. Bence bir insan aşıksa etrafındakiler de anlar.

Nasıl biri duygusal olarak sizi etkileyebilir?

Enerjisi yüksek, mücadeleci, her şart altında yaşamayı bilen, doğal, yaratıcı, üretken, zeki, konulara duygusal yaklaşabilen, pozitif insanlara hayran olurum. Fiziksel özellikleri ne olursa olsun, bunlar beni daha çok etkiler.