Yenebilir meyve çiçekler

YASEMİN YURTMAN

yyurtman@yahoo.com

Markasına da isim olarak, dünyaca ünlü dizi ‘Sex and the City’ye ithafen ‘Fruit and the City’ koydu. Tablodan farksız olan ve düğün, yemek, kutlama, doğum gibi vesileler için siparişle hazırlanan meyve sepetlerinin fiyatı, 50-300 TL arasında...

Meyve sepeti konsepti, dünya için yeni değil. Bu fikrin yaratıcıları, Amerikalılar. Ama Türkiye’de 2006 yılında Fruit and the City adıyla patent alan bir şirket var ki, Danimarka’ya bile bayilik verecek kadar uzmanlaşmış. Fruit and the City’nin kuruluş hikayesi de sepetteki meyvelerin kombinasyonu kadar göz kamaştırıcı. Fruit and the City’nin kurucusu İMKB’de (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) 10 yıl görev alan deneyimli finansçı Bahar Durusoy. 2000 yılında apar topar, neredeyse biriktirdiği tüm parayla İngilizce öğrenmek için ABD-New Heaven’e giden Bahar Hanım, 6 ay kalacağını sanırken bir yıl boyunca orada yaşar.

İlk olarak ABD’de tanıştığı arkadaşlarının evinde rastlar çiçek yerine gönderilen, ama çiçek kadar güzel, albenili, hatta yenebilir olan meyve sepeti kombinasyonuna. Aklının bir köşesine yazar bu fikri ama sonra üzerinde düşünmez. Türkiye’ye döndüğünde bir işi yoktur. Epey zaman işsiz kalır. İyiden iyiye canının sıkıldığı, ümitsizliğe kapıldığı bir anda ABD’den getirdiği kitapların birinin arasından meyve kombinasyonu yapan şirketin broşürü düşüverir. Biraz ‘sihir’ olarak adlandırır bu durumu.

Sonra ara vermeden internette Türkiye’de buna benzer bir işin yapılıp yapılmadığını aramaya koyulur. İçi mutlulukla dolarak kalkar bilgisayarın başından. Önce işin nasıl yapılacağını öğrenmeye koyulur. Ardından patent alır ve dükkân bulmak için kolları sıvar. Bahar Durusoy, İstanbul-Levent’teki ilk dükkânında beklemediği bir ilgiyle karşılaşır. İnsanlar hastaneye giderken bile meyve sepeti yaptırmak için onun kapısını çalmaya başlar.

Danimarka’da bayii var

2008 yılında işlere yetişemediği noktada bayilik vermeye başlar. Türkiye genelinde 10 farklı noktaya bayilik verir. Hatta gelen ısrarlı istekler karşısında Danimarka’da bile bir bayi açar. İşe ilk başladığı anda da şimdi geldiği noktada da aynı şeyleri söyler hem bize hem çevresindekilere; “Hayat karşımıza bir fırsat çıkardığında gözümüze sokmaz ama keşfetmemizi bekler. Yeter ki görmesini bilelim. Gördüysek de ertelemeyelim.” Fruit and the City’de meyveler şekilden şekle giriyor, hatta çikolataya bulanıyor.

Çoğunlukla sade bir saksının içine yerleştirilen meyveler, jelatin ve dantelle sarmalanıp adrese ulaştırılıyor. Sepetlerin fiyatları 50-300 TL arasında değişiyor. Fruit and the City dükkânları meyvelerin istiflendiği bir mutfağı andırıyor. Stoklarında her zaman ananas, kivi, elma, kavun, karpuz, çilek, armut bulunuyor.

Armut ve elma, hemen karardığı için genellikle çikolatayla kaplanıyor. Hazır meyve sepeti bulamazsınız Fruit and the City’de, hep günlük, sipariş üzerine hazırlanıyor. Örnekleri görmek ve sipariş vermek isteyenler www.meyvecicekler.com.tr adresine girdiğinde, karşılarında seçmesi zor sanat eseri şeklinde meyve sepetleri buluyor.

(20.08.2011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)