Diğer ünlü çocukları gibi şanslı değilim onların babaları sağ ve dağ gibi arkalarında

Bir döneme damga vuran arabesk müziğin usta isimlerinden Hüseyin Altın’ın kızısın. Ve babanın izinden gidiyorsun. Seni daha yakından tanımak isteriz…

Sevgi dolu bir ailede büyüdüm. Mutlu bir çocuktum. Babam o kadar büyük bir sanatçıydı ki onun hamurundan olup da ondan etkilenmemek mümkün değildi. Müzisyen bir ailede büyüyorsan sen de ister istemez müziğe ilgi duyuyorsun ve tüm hayatın müzik oluyor. Ben de işte öyle güzel bir ailede babamın güzel sesiyle dünyaya ‘merhaba’ dedim halen de onun sesini kendi sesimle bütünleştirerek yola devam ediyorum.

Kaç yaşında başladı müziğe tutkun?

8 yaşında başladım şarkı söylemeye. Babamı ekranlarda izledikçe, radyolarda onun sesi yankılandıkça, “Ben babamın kızıyım, yapacağım tek meslek de bu olmalı” dedim, hatta babam tutkumu görünce iki kez klibinde oynattı beni. Başka hiçbir meslek düşünmedim. Hep o yönde eğitim aldım.

BERGEN’İN VE MÜSLÜM GÜRSES’İN YAŞADIĞI ACILAR, BABAMIN ÇEKTİKLERİ YANINDA HİÇ KALIR

Babanı yedi yıl önce kaybettin, nasıldı ilişkiniz?

Çok iyi babaydı. Örnek bir sanatçıydı. Hayatı film gibi. Çekmediği acı kalmamış. Bergen ve Müslüm Gürses’in yaşadığı acılar onun yaşadıklarının yanında hiç kalır.

KENDİNİ İMPARATOR İLAN EDENLER BABAM SAYESİNDE VAR OLMUŞ

Nasıl zorluklar yaşamış baban?

Mesela annesinin, yani babaannemin ölümü… Sonra babasının yaşadıkları. Bilen bilir zaten. Daha fazla girmeyeyim çünkü bir film projesi var. Babam çok sevilen ve 70’lere 80’lere damga vuran bir sanatçı. Öyle ki Türkiye’nin ilk çocuk sanatçısı unvanı bile var. Çok iyi bir insandı, sesinin bir benzeri asla olmadı, olamaz da. Çok büyük acılar çekerek zirveye çıkmış, çok büyük haksızlıklara uğramış. O Unkapanı’nın ah bir dili olsa da konuşsa.

Unkapanı’nın dili olsa neler anlatır bize?

Kurtlar vadisi değil, ‘tırtlar vadisiymiş’ orası. O kadar çok hakkı yenmiş ki. Ama o zorluklardan zirveye çıkınca, sanatçı olmak isteyen herkese destek olmuş babam. Öyle ki bugün kendini kral zanneden, imparatorluğunu ilan eden birçok kişi babam sayesinde var. Ama ne yazık ki onlar o kadar vefasız ki cenazesinde bile bir avuçtular. Ama milyonlarca seveni oradaydı, bizi yalnız bırakmadı.

Seni tekrar üzmek istemem ama biraz babanın ölümünden de bahseder misin, nasıl olmuştu?

Yedi yıl önce korkunç olayda kaybettik babamı. Biz evde değildik, babam da her sabah olduğu gibi o sabah da yine spora çıkmış. Eve döndüğünde de balkonda oturuyor. Diyabet ve tansiyon vardı kendisinde. Fenalaşınca, dengesini kaybedip balkondan düşüyor. 15 Temmuz darbe girişimine denk geldi kaza maalesef ve hastanelerde yer bulamadık. O kadar çok kırığı vardı ki saatlerce acı çekti ve sesimizi kimseye duyuramadık çünkü ülke zaten yangın yeriydi. Bizim yangımızı görebilecek kimse yoktu ne yazık ki… Sonra hastane bulduk ama çok geçti, kaybettik canım babamı…

MÜZİK SEKTÖRÜNÜN VEFASIZLIĞI BENİ ÇOK ÜRKÜTTÜ

Şimdilerde sen babanın yolundan gidiyor, adını yaşatmak için dişini tırnağına takıyorsun anladığım kadarıyla. Bu kaçıncı single?

Dördüncü. İlk okuduğum üç şarkı babamdandı. Onlara cover yaptım. Profesyonel anlamda bir yıl önce başladım. Şartlar ancak müsait oldu. Demek ki doğru zaman bugünmüş. Bir de sektör çok acımasız. O dünya, vefasızlığıyla beni çok ürküttü. Bir de ben diğer sanatçı çocukları kadar şanslı değildim. Çünkü onların babası hayatta ve dağ gibi onların arkasındaydı. Benim babam yaşasaydı ben de çok daha erken hayallerime kavuşurdum. Geç olsun, güç olmasın. Allah vergisi sesim var. Gerisi boş.

Neden babanın şarkılarından bir anda Yıldız Tilbe’ye döndün?

Yıldız Abla benim canım. Çok iyi bir dost. Babamı çok seviyordu ve hep vefasını gösterdi. Bu şarkıyı da bana hediye etti. Sürekli de moral ve motivasyon kaynağı oldu. Çok başka bir kadındır. Tanımayan, yüreğini bilmeyen anlamaz. Para, pul değil vefa önemlidir.

‘Ben senin var ya’ şarkısını okumak nereden çıktı?

Çok hareketli ve göndermeleri olan okkalı bir şarkı. Bu aralar herkes pek bir atarlı giderli olunca, “Bir atar da ben yapayım” dedim. (Gülüyor) Bir de enerjimiz de tuttu şarkıyla. Ben de zaten kıpır kıpır bir kadınım.

SELDA BAĞCAN, DİKKAT ÇEKMEK İÇİN SAHNEYE MAYOYLA ÇIKMIYOR, SESİ YETİYOR!

Peki müzik piyasasına güveniyor musun? Neticede sektör ‘tırtlar vadisi’ diyorsun ve sen de kimine göre daha yenisin?

En büyük şansım; yolumun Grand Müziğin sahibi sevgili prodüktörüm Hayrettin Güneş ile kesişmesi oldu. Hem çok disiplinli, hem iyi bir insan hem de sözünün eri. Kimseyi yarı yolda bırakmaz. Işık gördüğü kişiyi sonuna kadar destekler, tam bir müzik adamı. İyi ki karşılaşmışız diyorum.

Sence sektörde güzellik mi ses mi daha önemli?

Tabii ki önce ses sonra da akıl. Güzellik de ne ki? Artık çirkin diye bir şey kalmadı. Sokakta gördüğüm 10 kadından 9’u birbirine benziyor ve her biri de mükemmel. Tek sıkıntı estetiğin abartılması. Sesin yok ama vücut hatların 90-60-90… Kime ne? Dinleyici önce sesini merak ediyor. Dünya çapında en ünlü kadın sanatçımız Selda Bağcan. Ama kimse onun ne dış görünüşü ne giyimiyle ilgileniyor. Allah vergisi sesi var daha ne olsun? Sırf dikkat çekmek için sahneye mayoyla çıkmıyor. Sesi yetiyor.