Magazin Kapitalizm düşmanı değilim benimki meşru müdafaa

Kapitalizm düşmanı değilim benimki meşru müdafaa

Paylaş
Kapitalizm düşmanı değilim benimki meşru müdafaa

Müfit Can Saçıntı, namı diğer Mandıra Filozofu, oynadığı filmlerde verdiği mesajlar o kadar benimsendi, o kadar sevildi ki insanlar onu ciddi ciddi filozof sanmaya başladı. ‘Mandıra Filozofu’ son dönem Türk sinemasının en çok sevilen filmleri arasında gösteriliyor. İlki o kadar sevildi ki ikincisi çekildi. Başrol oyuncusu Müfit Can Saçıntı’yla buluştuk.

Ne zaman baksam bir turnedesiniz ve çok çalışıyorsunuz. Hani siz çalışmaya karşı olan bir filozoftunuz?

Haberin Devamı

Kime ait olduğunu bilmediğim ama çok sevdiğim bir söz var, “Çalışmak iyi bir şey olsa, üstüne para vermezlerdi.” Konfiçyus’un da bu konuda meşhur bir sözü var, “Hayatta sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız” diyor. Ben de çok sevdiğim bir işi yapıyorum ve kendimi hiç çalışmış saymıyorum. Kızım dünyanın en iyi üniversitelerinden birinde okuyor. Gurur duyuyorum ama bu yüzden daha çok çalışmak zorundayım. Kızımın okulu bitince daha az çalışacağım.

Sizinki mecburi bir çalışma yani?

Yani çalışmanın da çeşitleri var. Çalışmak sevişmek gibidir. Severek yaparsan zevktir, ihtiyaçtır. Zorla yaparsan tecavüzdür. Ben bu sistemde insanların çalışma kılıfı altında sömürülmesine karşıyım. Bazılarının da mal mülk hırsıyla, ihtiyaçlarından fazla çalışarak ömürlerini harcamasına karşıyım.

Haberin Devamı

Nasıl bir hikayeniz var? Dönüp bakınca, “Nereden nereye?” diyor musunuz?

İlkokul çağlarında Kemal Sunal ve Cüneyt Arkın’la bir filmde başrol oynadığımı hayal ediyordum. O filmin nasıl bir film olacağını hayal ediyordum. Lise çağlarında Levent Kırca’yla çalıştığımı hayal ediyordum. Ancak bu hayallerin gerçekleşmesini umarak, planlayarak, hedefleyerek kurmuyordum kafamda bunları. Hayal kurmanın kendisinden zevk alıyordum. O yüzden hayallerimin gerçekleşmesine şaşırdım. Hâlâ şaşırıyorum.

ÇOCUKLUK ARKADAŞLIKLARIM İLK MASUM AŞKLARIM HEP YARIM KALDI

Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Babam astsubaydı, çocukluğum ve ilk gençliğim tayinler dolayısıyla şehirden şehre taşınarak geçti. Bu yüzden pek çok şey yarım kaldı. Çocukluk arkadaşlıkları yarım kaldı. İlk masum aşklar, anılar yarım kaldı.

Sizi en çok üzen yaşadığınız olaylar nelerdi?

Babamın ve annemin ölümü…

Yıllarca birçok dizi ve filmde rol aldınız ama ‘Mandıra Filozofu’ filmiyle 7’den 70’e herkes sizi tanıdı, sevdi. İnsanları bu kadar etkileyen neydi sizce?

Filmin başında, “Bu film yaşanmış değil, yaşanacak bir hikayeden alınmıştır, içinizden bazıları bu hikayeyi yaşayacak” minvalinde cümleler yazmıştık. Bu kehanetimizin tuttuğunu görüyorum. 10 yıldır köy hayatına, doğal hayata dönenler giderek artıyor. Başaranlara hayranlık duyuyorum

Haberin Devamı

ALIŞVERİŞ YAPARKEN PARA ÜSTÜNÜ VERMEYEN ESNAFA ‘BEN PARAYA VERİRKEN KARŞIYIM ALIRKEN DEĞİLİM’ DİYORUM

Sizi hâlâ büyük bir kesim gerçekten filozof sanıyor. Bu konuda yaşadığınız ilginç olaylar oluyor mu?

Alışveriş yaparken oluyor genelde. Esnaf parayı alıyor, para üstünü vermiyor. İsteyince de “Sen paraya karşı değil misin?” diye üste çıkıp takılıyorlar. Ben de artık diyorum ki: Ben paraya karşıyım ama verirken karşıyım, alırken karşı değilim.

Mandıra Filozofu, modern hayatı tümden reddediyor. Sizin gerçek hayattaki felsefeniz nedir?

Ben hayatın anlamının sevmek, sevilmek olduğunu düşünüyorum. Bütün problemlerin altında da sevgisizlik yattığını düşünüyorum.

BEN ARTIK BAŞKALARI İÇİN SENARİSTLİK YAPMAK İSTEMİYORUM

Yeni projeleriniz neler?

‘Parasız Yaşamanın Sırrı’ isimli bir film çekmeyi düşünüyordum. Filmi çekmek için gereken parayı bulamadım. Şimdi ‘Ters Adam ve Düz Ailesi’ isimli bir film veya dizi çekmeyi hayal ediyorum. ‘Deli Filozof’ diye bir dönem filmi var kafamda… Aklımda çok fazla proje var. Hangisinin koşulları oluşur, bütçesi bulunursa onu çekmeyi düşünüyorum.

Haberin Devamı

Ömrünüzün çoğunu senaryo yazarlığına vermiş biri olarak yürüdüğünüz yol sizi ne kadar mutlu etti?

Senaryo çok önemli ama yapımcılar çekimden önce senaryo ve senariste önem verir, çekimden sonra unuturlar. Senaristlik Türkiye koşullarında ömür törpüsü… Ben artık başkaları için senaristlik yapmak istemiyorum. Oyunculuk ve yönetmenlikte daha mutluyum.

İKİMİZ DE PELTEĞİZ

Mandıra Filozofu ile benzer yanlarınız var mı?

İkimiz de pelteğiz.

Bu filmden etkilenenler çok olmuş. Buna dair ilginç bir anınız var mı?

İzmir’de bir iş insanıyla karşılaştık. “Filmden çok etkilendim. Büyük bir servetim var. İşi gücü bırakıp deniz kenarına yerleştim. Filmdekinden daha büyük bir ev, daha büyük bir tekne aldım. Balık tutmaya başladım” dedi. “Sonra ne oldu?” dedim. “Çok sıkıldım, geri döndüm. Şimdi ne yapmam lazım?” dedi. “Madem büyük servetiniz var; bunu söyleyerek anlatmayayım. Sponsor olun, bir film çekip filmle anlatayım” dedim.

Haberin Devamı

BAŞKALARININ MUTLULUK TARİFİYLE MUTLU OLUNMAZ KENDİ TARİFİNİZİ BULUN

Hayatı kolaylaştıracak tavsiyeleriniz neler?

Başkalarının mutluluk tarifiyle mutlu olmamıza imkan yok. Sistem hep bize kendi mutluluk tarifini dayatıyor. Kendi mutluluk tarifimizi yapmamız lazım. Bir de ölümlü olduğumuzu sık sık hatırlamakta fayda var.

Sizin için Ekşi Sözlük’te “Lüks bir hayat yaşayıp kapitalizm düşmanlığı yapan şovmen” denmiş. Buna ne dersiniz?

Bunu yazan kişinin, sokak röportajlarında gençlere, “Çıkar telefonunu” diyen dayılardan biri olduğuna yemin edebilirim ama ispatlayamam. Lüks deyince ne anlıyor bilemem ama kapitalizmden anlamadığı kesin. Kapitalizm düşmanı değilim ama kapitalizmin insanlığın düşmanı olduğunu düşünüyorum. Bizimkisi düşmanlık değil meşru müdafaa.

ŞİMDİLİK HAYALLERİMİ DAİRENİN BALKONUNA HAPSETTİM

Nasıl bir yaşantınız var?

Kiralık bir apartman dairesinde yaşıyorum. İki yıl sonra kızımın okulu bitince bir köy veya kasabada bahçeli bir ev almayı hayal ediyorum. Şimdilik hayallerimi dairenin balkonuna hapsettim. Üç beş bitkiyle ilgileniyorum. Bir de kedimiz var.

Sizin hayatınız bir film olsa nasıl bir film olurdu?

Türü kesinlikle korku, aksiyon ya da macera asla olmazdı. Müfit Amca’nın muhteşem sıradan hayatı olurdu.