Pazar Postası “40 yıldır süren bir beraberliğim var”
Paylaş
“40 yıldır süren bir beraberliğim var”

Amerikan Time Dergisi'nin 'Dünyanın Yaşayan İlk 100 Sanatçısı' arasında gösterdiği Selda Bağcan '40 Yılın 40 Şarkısı' albümüyle yine gündemde. '40 yıldır süren bir beraberliğim var' diyor. İsim vermiyor. Selda Bağcan yakın arkadaşı Ferhan Üçoklar ve 20 kedisiyle birlikte yaşıyor.

Canan Danyıldız, Selda Bağcan ile Tarabya’daki evinde buluştu, cesur sorularını sordu.

Haberin Devamı

Röportaj: Canan DANYILDIZ

canan.danyildiz@posta.com.tr

Prodüksiyon: Begüm Baki

‘40 Yılın 40 Şarkısı’ albümünüz çok yeni Selda Bağcan...

Bu albümde 40 şarkı, 2 cd olarak çıkıyor; 20’şer şarkıdan oluşuyor. Toplamda böyle altı albüm düşünüyoruz. 240 şarkı yeniden bir araya gelecek.

Özelliği ne bu albümün?

İlk bölümde hit olmuş türkülerim var, ikinci bölümde de benim performansımı beğendiklerim. Hit olanlar belliydi zaten zor olmadı onları seçmek, ötekileri de gönlümce seçtim.

Hadi bir iki tane en iyisi desem gönlünüze göre...

‘İlkbahar geldi’. Bir de ‘Ağlama Anne’... Sezen Aksu’nun sözlerini yazdığı... Bu ikisi bana göre en iyi iki şarkım; bu ‘Ağlama Anne’ şarkısını gerçekten ağlayarak söylemişim mesela, ağlayan bir ses var o şarkıda.

Haberin Devamı

Modanız geçmiyor, neden bu kadar seviliyorsunuz?

Bir kere solcu olduğum için seviliyorum! Sol kesim çok tutucudur ve samimi bir şey söyleyeyim mi, bizim sol, sağdan daha muhafazakardır; bir yanlış yaparsan ölürsün.

Kincidir yani!

Of! Hem de nasıl kincidir, üzerine çarpı attı mı bitersin!

Bu tutkuluların, sapığa dönüştüğü olur mu hiç?

Aaa var var, sapıklarım var! Telefonla arayanlar, jilet atanlar filan! Mersin’den bir kere ambulansla kaçırdılar beni. Ambulansın önüne yatanlar oldu, 50 bin kişi vardı. Bedavaydı gerçi ama...

Bana ‘şurda bedava konser var’ deseniz gitmem ama!

Seviliyorumdur muhakkak. Yurt dışında da böyle, ücretsiz konserlerim dolup taşıyor. Festivaller de öyle, ama bedava olunca daha bir coşkulu oluyor!

Çok değişik yerlerden mi geliyor teklif?

E bak mesela Günay Restaurant’tan geldi en son, “Burada çıkar mısın” diye, çok heyecana gelemiyorum artık Canan, vallahi.

Bu yaşta heyecan mı duyuyorsunuz hala?

A çok heyecanlanırım, çok mükemmelliyetçiyimdir, her şey mükemmel olmalı, bu yüzden banyoya girdim mi 2 saat çıkamam.

Neden röportaja geciktiğinizi anladık!

Bütün arkadaşlarım şikayetçi, her yere, her randevuya geç kalırım bu yıkanma belasından! Gelip ben yıkanırken ‘hadi çık artık’ derler.

Yaş ortalaması ne dinleyicinizin?

Vallahi her yaştan var, 4 kuşak yakalamışım 44 yılda; çok büyük şey bu.

Haberin Devamı

Ortak bir yan buluyor olmalılar?

Bunun sesle, müzikle ilgisi var; tamamen bence bu. İsrail’de bir programda bana dediler ki; ‘Dünya sizi dinliyor.’ Ben de dedim ki; ‘Sözlerini bilseler, dinlemezler!’

Tuhaf...

Ya bir festivale gittik, Zürih’e yakın bir yerde; Hippilerin... Ben de ana sahnede çıktım; hep bir ağızdan ‘Yaylalar’ ve daha 3 şarkım ezbere okunur mu? Rock tarzında olduğu için tınıları demek ki müthiş yakın buluyorlar.

Hippi Selda! Elijah Wood da hayranınız çıktı!

Evet! Çok acayip bir olaydı. Kuliste konser öncesinde bizi buluşturmuşlardı; sonra konser boyu kalmış çocuk.

Karşılaşınca ne konuştunuz?

Vallahi çocuk ‘Wonderful, beautiful’, ‘harika, çok güzel’ diye diye bir hal oldu.

Tarzınızı, geçmişinizi biliyor muymuş?

Sen ne diyorsun! Bizden daha iyi biliyor! Ben Türkiye’de en fazla 2 kez sahneye yeniden çağrılırken, yurt dışında en az 4-5 kez çağrılıyorum.

Siteminiz var mı?

Yok ama, bazılarının aklına yeni geliyorum, buna sinirlendiğim oluyor. Bazı sanat kuruluşları beni görmezden geldi. 40 yıldır ben buradayım, şimdi mi çağırıyorlar? Milyon verseler gitmem.

Haberin Devamı

“Arabeski sevmemek için öküz olmak lazım”

Hapis geçmişiniz olmasaydı, bu kadar büyür müydünüz?

Hayır, hapishanede yatmış olmam benim daha büyük kitlelere ulaşmamı sağladı diye düşünüyorum.

1971’de yaptığınız ilk albüm...

1 milyonun üzerinde satıyor. ‘Mapushane içinde mermerden direk’ bir mapus türküsü olmasına rağmen hem de! Ben bu türküleri gitarla amatörce çalıyordum aslında, ama tutunca patladı gitti.

Bu kadar satınca şaşırmadınız mı?

Ben ünlü olacağımı biliyordum da, umulmadık bir ilgi gördüm; bunu beklemiyordum, ummuyordum.

Üniversitede miydiniz o zaman?

Evet, Fizik bölümünde son sınıftaydım, sonra fizikçi de oldum, etrafa ders verdim. Müzik olmasaydı belki TRT’ye girer orada fizikçi olurdum, tanıdıklarım vardı.

Zekisiniz çok!

Hayır! Asla! Hiç zeki değilimdir; ama kendimi akıllı görürüm, ikisi başka şeyler.

Yurt dışında da çok ünlendiniz...

70’li yıllarda Almanya’da konserler verirken Sosyal Demokrat’ların benden haberi oldu. Bizim CHP’nin de bir oluşumu vardı orada, onların sayesinde ünlendim... Bir de 79-80’de Zülfü Livaneli’yle konserler yapınca biz iyice o anlamda ünlendik.

Haberin Devamı

Hiç sol partilerden ya da yan kuruluşlarından para yardımı aldınız mı?

Hayır! Hiç öyle şeyler olmadı benim hayatımda! Solculuğu yaymak için ne ben birinden 1 kuruş aldım, ne de biri teklif etti. Plak şirketi dışında hiçbir yerden para almadım

Kırılma noktası ne zaman?

1980 darbesi tabii ki! Darbe olunca solcu kim var dediler, ben de mimlenmiştim.

Apar topar içeri mi alındınız?

Türkiye’de evdeydim, ‘kaçtı’ diye haberlerim yapıldı. 80 darbesinden 6 ay önce yurda giriş yapmıştım. ‘Yurda dön’ çağrısı yapılınca ben bavulumu hazırladım, ertesi gün Etiler’deki evimden karakola gittim.

Niye bavulla? İçeri gireceğiniz belli mi ki?

Hayır, ama genelde giden geri gelmezdi, biraz kalınırdı.

Korktunuz mu peki?

Korkmadım da, canım çok sıkıldı. Ne olacağı belli değil, önünü göremiyorsun, çok çok kötü günlerdi, sana anlatamam.

Verilen cezalar da korkunç tabii!

İstenen cezalar 500 yılın üzerinde düşünebiliyor musun? Öyle şeyler yaşadım ki anlatması hem zor hem de uzun.

“Babam Van’da saksofon çalardı”

Aileniz... Başka müzikle uğraşan var mı?

3 erkek kardeşim var, 3’ü de müzisyendi, babam veterinerdi ama her şeyi çalardı. Saksofon çalardı düşün, o yıllarda. Ben 7 yaşında gitar çalmayı öğrendim. Öyle bir aile fotoğrafımız var, her aile bireyi bir şeyler çalıyor, ben de şarkı söylüyorum.

Hangi şehirdesiniz o vakit?

Muğla doğumluyum aslen, ama sonra 1 yaşında babamın tayini Van’a çıkıyor. Saksofonu da Van’da çalışıyoruz işte düşün öyle bir aile!

Babanız bayağı değişikmiş...

Ben 9 yaşındayken öldü, köylere hayvanlara iğne yapmaya giderdi, tifo kapıp vefat etti.

9 yaşında siz? Çok zorluk çekmiş olmalısınız?

Çektik tabii, çekmez miyiz. Ankara’ya taşındık. Bağlamayı da o zamanlar tanıdım.

Ben hala ne zaman yoldan çıktığınızı merak ediyorum!

68 kuşağıyım ben, ‘Çiçek Çocuk’lar hani! Fakülte 2. sınıftayken olaylar patladı tüm dünyada, Türkiye’de Deniz Gezmişler vs.

E bize ne bundan, demiyeceğim!

Tabii ki bütün üniversitelerde müthiş bir heyecan oldu ve türküye yöneliş. Herkeste bir özgürleşme ruhu oldu. Fikret Kızılok, Cem Karaca, hatta Hümeyra bile şarkı söylüyordu Anadolu türkü tarzında düşün. Rock’la tanışmamız. 75-76 yılları, daha sonra yani.

Sizin farkınız ne oldu?

Benim sesim farklıydı ve daha otantik söylüyordum, bence bu ikisi.

Başınıza gelenlerden aileniz üzüldü mü?

Çok üzüldüler, annem sağdı o zaman. Asla ‘şunu yapma’ demediler, modern bir aileydik. Annem öğretmendi. Ve 1 maaşla hepimizi üniversitede okutmuştu.

“Hapishanedeki katilleri bile sevdim”

Geriye bakıp üzülüyor musunuz hapis günlerinize?

İyi ki de hapishanede kalmışım diyorum, seviniyorum. Madalyonun öteki yüzünü gördüm. Ölümden, işkenceden haberim oldu. Hapishanedeki katilleri bile sevdim.

Toplam kaç yıl yattınız?

81’de 1 kez, 84’te 2 kez toplam 7 yıl sürdü, 3 kez girdim hapse. Hepsinden beraat ettim. Başıma hiçbir şey gelmedi ama büyük hayat tecrübesi oldu.

Nasıl uyum sağladınız? Etiler’den mapusa?

Vallahi kurtlu yemekler bile yedim hapur hupur, bulaşık yıkadım, yer sildim. Her işi yaptım. Hiç pişmanlık duymadım! İnsan her şeye uyum sağlıyor, Allah tahammülünü de veriyor, özgürlüğün bile.

Ani soru: Peki mapusta hiç kadın gardiyanların tacizine uğradınız mı?

Hayır! Hiç rastlamadım! Orası siyasi bir cezaevi, yani Metris... Orada böyle bir şey olamaz, kadınlar arasında böyle bir şey mümkün değil, öyle bir disiplin var ki! Ama belki adli cezaevlerinde oluyordu.

Mahkemeye hiç sordunuz mu, ne yapmışsınız?

Hiçbir şey! Şarkı sözlerim sadece. ‘Koçero’ türküsü için 2 yıldan fazla sürdü mahkeme ki; Koçero’yu tanımam bile. Komünizm propagandası yapıyormuş sözler vs.

“Param yoktu, sperm bankasından vazgeçtim”

Onca şey olmuş, niye evlenmediniz?

Evlilik düşündüm düşünmesine de hep çok şanssızdım, ben hiç yüzüğe bakmam. Bana da hep evli adamlar denk geldi.

Nasıl yani ya?

Vallahi bak, çok eski yıllardı, yanlışlıkla evli bir adamla birlikte oldum. Ne bileyim, hiç sormam ki ‘evli misin, değil misin’ diye. Oldu, tabii hatta adamın çocukları da varmış.

O derece!

Alınlarında da yazmıyor ki! Yüzüğü de çıkarıyormuş, evli olduğunu öğrenince ayrıldık filan ama. Belediye Başkanıydı, yağız bir Türkmen delikanlısıydı, gençken yaşamıştım.

Tanrım!

Hatta o ölünce karısı benle tanışmaya geldi, meğer evde benden bahsedermiş, arkadaş olduk, sevdik birbirimizi.

Çocuk yapmak? O hayaliniz var mıydı?

Bir ara düşündüm, hatta sperm bankasından almayı düşündüm. Fakat çok paraydı. Onu karşılayamayacaktım, vazgeçtim.

‘Millet ne der?’ diye düşünmediniz mi?

Hayır, hiç takmam öyle şeyleri ben. İlk yapan ben miyim? Öyle bir kaygım hiç olmadı, hep bildiğim gibi yaşadım.

Hiç dibine kadar aşık oldunuz mu?

Platonik olarak evet! Uzaktan sevdiğim var, o işte aşk! Öteki ilişki, cinselliğini de yaşadığın. Ama uzaktan sevdiğinde aşk olur...

Şimdi hayatınızda biri var mı?

Evet, 40 yıllık bir beraberliğim var.

Neden hiç bilmiyoruz?

Adı üzerinde özel hayat.

Sakin bir ev hayatınız var...

Evet. 20 kedim ve yıllardır yakın arkadaşım olan Ferhan Üçoklar ile beraber yaşıyorum.