Pazar Postası Arif Verimli: 2022 bipolar bir yıldı; altı ayı manik, altı ayı depresifti
Paylaş
Arif Verimli: 2022 bipolar bir yıldı; altı ayı manik, altı ayı depresifti

İyisiyle kötüsüyle 2022’ye veda ettik. Dilerim yeni yıl hepimize hoş gelir. Ünlü psikiyatrist Arif Verimli’yle yıl sonu değerlendirmesi yaptık. “Bu bir çağ yangını” diyen Verimli’ye göre 2022 iyi bir yıl değildi. 2023 konusundaki öngörüleri ise çok çarpıcı. Buyurun yeni yılın ilk röportajına…

 

Psikolojik olarak nasıl bir yılı arkamızda bıraktık sizce?

Haberin Devamı

Masum çocukların istismar edildiği, hayvanların şiddet gördüğü, kimsenin kimseye tahammülünün kalmadığı, kutuplaşmanın olduğu, ekonomik sıkıntıların ve pahalılıkların konuşulduğu bir yıldı. Distimik ve bipolar bir yıldı. Altı ayı manik, altı ayı depresifti. Bütününe bakıldığında erkek şiddetinde düşüş olması son derece sevindirici ancak uyuşturucu madde kullanımına bağlı saldırganlık ve öfke patlamaları çok arttı. Açıkçası umutsuz, gergin, ve karamsar bir yıldı. Herkesin “Lütfen git artık” dediği bir yıldı.

Bu yıl neredeyse herkes mutsuzluktan dem vurdu. Eskiye özlem vardı. Sizce bizi mutsuz eden temel şey neydi?

COVID-19 gibi lanet bir virüsle uğraştık ve insanlar hep tedirgin yaşadı. Hastalıklar insanları mutsuz ve huzursuz eder. Eskiye özlem hep olur çünkü sağlık teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte insan ömrü çok uzadı. Haliyle genç insanlarla çok yaşlı insanlar, aynı ortamda yaşıyorlar ve değer yargıları da çok farklı. Yaşlılar geçmişi özlüyor, gençler ise gelecek kaygısı yaşıyor. Tahammüllerin azaldığı bir çağdayız. Bu bir çağ yangını ama sadece Türkiye içinde böyle değil.

Haberin Devamı

ÜLKENİN YÜZDE 25’İ TEDAVİ EDİLSE HER ŞEY DAHA GÜZEL OLUR

Kaybettiğimiz mutluluğu nasıl tekrar yakalarız?

Umutsuzluk ve depresyonu, kaygı ve günlük stres olaylarıyla karıştırmamak lazım. Bizim halkımızın en çok yaptığı hatalardan biri bu. Hayatı realist bir şekilde, akıllıca, fazla koşmadan yaşayacağız. Başaramayanlar yardım almalı. Çünkü bu ülkenin yüzde 25’i tedavi edilse her şey daha güzel olur.

Türkiye’nin psikolojisini nasıl görüyorsunuz?

Bu konuda en çok araştırma ve gözlem yapan hatta belki de en çok hasta görmüş hekimlerinden biri olarak söylüyorum ki; toplumun şiddet yelpazesine bakıldığında tamamının tedavi alması gerekiyor.

TEDAVİ ARAYIŞINDAN ÇEKİNMEYİN

Ruh halimiz vahim yani…

Türk insanı,  Ulu Önder Atatürk’ün, “Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir” sözlerini biraz yanlış anladı aslında. Türk milleti biraz kaçıngandır. Türk milleti başkalarının beğenisine, sözlerine, fikirlerine inanılmaz önem verir, ancak dinlemez. “Ben çok değerliyim, beni beğenmedi”, “Ben çok çalışkanım, hakkımı vermediler” gibi iç hesaplaşmalar var. Türk milleti, bütün insan ırkları gibi bir beyin biyolojisine sahip, psikiyatrik hastalıklar da biyokimyasal meselelerdir. Biyolojik psikiyatri ekolüne inan ve bununla çalışan bir hekim olarak söylüyorum; lütfen tedavi arayışından çekinmeyiniz, birine danışınız. Çünkü kendi başınıza yapabileceğiniz herhangi bir şey yok!

Haberin Devamı

TEKNOLOJİ İNSANLARI ROBOTİK VE DUYGUSUZ BİR HALE GETİRDİ

Sosyal medya da alışkanlıklarımızı değiştirdi. Değil mi?

Elbette, fazlasıyla... Teknoloji, elimizden düşmeyen telefonlar çok şeyi değiştirdi. Teknoloji insanları robotik ve duygusuz bir hale getirdi.

İnsanların dış görünüşlerinden hoşnutsuzluğu arttı. Bunun sosyal medyayla bir ilgisi ar mı sizce?

Bu bir zeka meselesi. Bir insan, başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğüne fazla kafayı takıyorsa içten içe kendini beğenmiyordur. O kişi artık yetersizlik duygularıyla doludur ve bu, ergenlik döneminde zirve yapar. Bir insan, iyi bir okul bitirip iyi bir iş sahibi olduktan sonra, ergenliğinde beğenmediği yerlerini kafaya takmaz ama yaş ilerledikçe takıyorsa tedavi şart!

Haberin Devamı

Peki, bize neler oluyor?

Bu sadece bize olan bir şey değil insanlığa olan bir şey var. Türkiye de insanlığın bir parçası olduğu için bundan etkileniyor. Bize olan aslında tüm dünyada oluyor. Pandeminin başlamasıyla birlikte şaşkınlık, obsesyonlar, kaygılar fena halde arttı. Bu artış, pandeminin bittiğini düşündüğümüz anlarında da devam etti. Ayrıca dünyadaki ekonomiler, dengeler sarsıldı. Aynı zamanda bize çok yakın olan Rusya ve Ukrayna’da bir savaş var. Bu da bir insanlık dramı.

ORTAK BİR YOL BULMAK İMKANSIZ HALE GELDİ, TÜM BU YAŞANANLAR TAM BİR BEYİN SİSİ

Sizi en çok düşündüren şeyler?

Aşırı göçmen karşıtları var, aşırı göçmenlere sahip çıkanlar var; aşırı köpek karşıtları var, köpeklere aşırı derece de sahip çıkanlar var… Ortak bir yol bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Kimsenin kimseye tahammülü yok. Tüm bu yaşananlar tam bir kafa karışıklığı, tam bir beyin sisi. Bu geçecek. Bizler de bu ülkenin mürekkep yalamış insanları olarak, elimizden geldiğince insanlığı doğru yönlendirmeye çalışacağız.

Haberin Devamı

ÇOCUKLARINIZIN ELLERİNE TABLET TUTUŞTURMAYIN

Toplumda sağlıklı bireyler yetişmesi için ne önerirsiniz?

Çocuklarınızın ellerine tablet tutuşturmayın. Eğer veriyorsanız da çok kısıtlı olmalı. Yoksa ileride çok ciddi ruhsal sorunlar oluşur. Kreş ve anaokullarını çok önemsiyorum. Bilinçli ve maddi durumu iyi olan aileler, çocuklarını üç buçuk yaşında kreşe ve anaokuluna gönderiyorlar. Devletin bunu zorunlu hale getirmesi gerekiyor. Bu ülkede kreş ve anaokulu hizmetinin zorunluluğu dört yıl olmalı. Tüm okullarda rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümleri artırılmalı. Tüm aile hekimliklerine de bir psikolog atanmalı. Acilen 10 tane psikiyatri hastanesi açılmalı. Her şehrimize, mümkünse tam teşekküllü ruh ve sinir hastalıkları hastanesinin açılmalı. Vicdansız, ahlaksız, istismarcı, katil, cani, kötü, şiddete meyilli, toplum huzurunu bozan, antisosyal kişilerin hastaneden bir günde salınmaması da şart!