Pazar Postası Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamak büyük tehlike!
Paylaş
Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamak büyük tehlike!

1 milyon 300 bine yakın öğrenci bugün LGS (Liselere Geçiş Sistemi) sınavına giriyor. Kimi heyecanlı, kimi korkuyor… Tam da bu noktada ebeveynlere büyük görev düşüyor. Çocuklara nasıl davranacakları, çocuklarının koca bir ömrünün de nasıl şekilleneceğini gösterecek. Konuyu Uzman Klinik Psikolog Fatma Şimşek’le konuştuk.

Bugün kritik gün, LGS sınavı geldi çattı. Sınava giren çocuklara nasıl davranılmalı?

Haberin Devamı

Lütfen sakin! Sınav çocuğumuzun öğrenim yaşantısını değerlendiren ve çocuklarımızın bir üst eğitim kurumuna yerleşmesini sağlayan sadece bir araç. Sınav çocuğumuzun değerini değil akademik bilgi birikimini ölçer. Siz ne kadar sakin olursanız bu çocuğa o kadar yansır. Çocuğunuzun alacağı sınav sonucundan bağımsız, sadece sizin çocuğunuz olduğu için onu koşulsuz sevdiğinizi dile getirin ve hissettirin.

Ya bunu hissettiremezsek!

“Kesin kazanacaksın, sana çok güveniyorum” gibi abartılı ifadeler kullanmaktan kaçının. Her insanın yeteneklerinin sınırı ve ölçüsü vardır. Eğer çocuğunuzun gerçekten çalıştığını gözlemliyorsanız, “Ne kadar emek harcadığını görüyorum ve hiçbir emek karşılıksız kalmaz” demek daha etkilidir. Koşulsuz yanında olduğunuzu hissettirin.

Haberin Devamı

ÇOCUĞUNUZU BAŞKA ÇOCUKLARLA KIYASLAMAK BÜYÜK TEHLİKE!

Bazı ebeveynler farkında olmadan onları başka çocuklarla kıyaslıyor. Buna ne dersiniz?

Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamak büyük tehlike! Kaygılı olan anne babaların çocukları da o kaygıyı hisseder ve etkilenir. Kaygı bulaşıcı bir duygudur. Evde olağanüstü hal ilan etmeyin, çocuklarınıza olağanüstü davranmayın. Sınava hazırlık sürecindeki gibi normal rutininize devam edin.

SINAVLAR SADECE BİR FIRSATTIR

Peki, çocuklar sınav sonrası eve geldiğinde ebeveynleri nasıl davranmalı?

Pek çok öğrenci, sınavı kazanamazsa veya ailesinin beklentilerini karşılayamazsa ailesinin sevgisini ve güvenini kaybedeceğini düşünür. Çocuklarımıza değer ve yeterliliklerinin tek bir sınav ile ölçülmediğini, sınavların sadece bir fırsat olduğunu, bu fırsatların bir şekilde telafisinin bulunduğunu hatırlatalım.

Tercih dönemine kadar olan süreci nasıl değerlendirmeliyiz?

Bu süreci en az çocuklar kadar aileler de yaşıyor. Sınav sonuçları gelmeden olabilecek ihtimaller ve belirsizlikler üzerine konuşmak yararlı olmaz. Bu, aksine çocukla olan sağlıklı iletişiminize zarar verir. Bu süreçte ailecek, yorucu geçen bu seneyi ödüllendirebilirsiniz. Keyif veren etkinlikler yapın.

SINAV ÖLÜM KALIM MESELESİ DEĞİL ÇOCUKLAR DA YARIŞ ATI DEĞİL

Haberin Devamı

Diyelim ki çocuğumuz sınavı kazanamadı. Ne yapacağız?

Sınav ölüm kalım meselesi değil, çocuklarımız da yarış atı değil. “Çocukların başarıları değil çabaları övülür” çok kıymetli bir cümle. Çabasını takdir edin, çünkü bu sayede denemeye devam edebilir. Sınav sonucuna göre kendisini yetersiz ve değersiz gören bir çocuğun mutsuz olacağı, özgüveninin düşeceği ve buna bağlı olarak da gireceği sınavlara yönelik kaygısının artacağı göz ardı edilmemelidir.

Çocukların kendi tercihlerini yapmasına izin verilmeli mi yoksa yönlendirme yapmalı mıyız?

Unutmayın, çocuklarımız bizim bir uzantımız değil. Çocuklarımız için en sağlıklı tercihi ancak onların dünyalarını anlamaya çalışarak yapabiliriz. İsteyip de doktor, mühendis olma fırsatını yakalayamayan ebeveynlerin, yapamadıkları üzerinden çocukları yönlendirmeye çalışmaları yanlıştır. Her çocuk kendi içinde ayrı bir birey ve ayrı bir dünya demektir.