Pazar Postası Kuş sütünün eksik olduğu sofraların diyarı: Adana
Paylaş
Kuş sütünün eksik olduğu sofraların diyarı: Adana

Yıllardır Adana’da çekilen dizileri, filmleri seyrederim. Ne hikmetse hayran olduğum bu şehre gitmek bir türlü nasip olmamıştı. “Bir fırsat yaratıp Adana’ya gitmeliyim. Şehri keşfedip ünlü kebabının ve ciğerinin tadına bakmalıyım” diye düşünmeye başladığım bir dönemde Toyota’dan aradılar. “Markanın büyük bir merakla beklenen yeni SUV modeli Corolla Cross Hybrid’i Türkiye’de satışa sunuldu. Adana’da hem tanıtımını yapacağız hem de sizlere test sürüşü yaptıracağız, gelir misin?” dediler. Kör istemiş bir göz, Allah vermiş iki göz! Hemen teklifi kabul edip uçağa atladım. Oradan neler yaşadığımı bilin istedim.

Kendi kebabımızı kendimiz yaptık

Haberin Devamı

İstanbul’da hava 14, Adana’da 29 dereceydi. İnanılmaz! Havalimanından otelimize geldiğimizde bizi markanın CEO’su Ali Haydar Bozkurt karşıladı. Valizleri odamıza bırakıp hep birlikte 1904’ten beri hizmet veren, göl manzaralı Park Zirve Onbaşılar Kebap’a gittik. Krallara layık bir masa bizi bekliyordu. Masada sadece kuş sütü eksikti. Biz basın mensuplarına özel kebap atölyesi hazırlamışlar.

Önce işletmenin ustalarının hazırladığı kebabın, çiğ köftenin, ciğerin onlarca çeşit yemeğin tadına baktık. Sonra atölyeye geçtik. Önümüze koyulan kuzu etlerini, zırhla kıyma haline getirip uzun şişlere taktıktan sonra da ocak başına geçip yaptığımız kebapları dev mangalın kömür ateşinde pişirdik. Afiyetle yedik. Adana’da yemenin sonu yok. Yediklerimi içtiklerimi yazmaya kalksam günler sürer. Şimdi size kısaca burada neler yemelisiniz, nereleri gezip görmelisiniz onlardan bahsedeceğim.

Haberin Devamı

Yemeden dönmeyin!

Adana kebabı, lahmacun, içli köfte, çiğ köfte, humus, sakatat, fellah köftesi, sıkma, acılı ekmek ve Adana böreği yiyin. Mutlaka ve mutlaka şırdanın, bici bicinin, şalgam suyunun, muzlu sütün tadına bakın.

Medeniyetin göz bebeği: Tarsus

Adana’ya gidip de Tarsus’u görmeden dönmek olur mu? Atladık rehberimizle bize tahsis edilen ciplere “Ver elini Tarsus!” deyip yola koyulduk. Yarım saat sonra Hitit, Asur, Pers, Makedonya, Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerinin yaşadığı ilçedeydik. Tarsus’un her  köşesi  tarihi ve kültürel yapılarla dolu.

Kilikya’nın başkenti olarak 10 bin yıllık bir geçmişe sahip dönemin liman kenti, Tarihi İpek Yolu üzerinde olması nedeniyle ‘Medeniyetler Beşiği’ olarak adlandırılıyormuş. Türkiye’de ilk elektrik santrali 1902’de Tarsus’ta kurulmuş.  Düşünün, İstanbul’da elektrik yokken Tarsuslular medeni bir şekilde yaşıyorlarmış. Dünyanın ilk kanalizasyonlu Tarihi Roma Yolu ve Roma Hamamı da buradaymış. Bu büyüleyici yeri keşfetmek için bir gün yetmez. Yolunuz düşerse planınızı ona göre yapın.

Tarsus lezzetleri

Tarsus’un tarihi yerleri gibi mutfağı da çok zengin ve bol seçenekli. Bir günde her yemeği tadamayacağımız için rehberimiz favori seçeneklerini bizim için sipariş etti. Topalak, tatar, lepe  çorbası, dövme pilavı, fındık lahmacun, mamul tatlısı, cezerye ve muska tatlısı şahaneydi. Hiçbirini tatma imkanınız olmazsa mutlaka ve mutlaka Künefeci Sadık Usta’nın dükkanına uğrayıp Lübnan usulü künefeyi tadın. İnanın tadına doyamayacaksınız.

Haberin Devamı

Görmeden dönmeyin!

Adana’da;

Yılankale, Taşköprü, Büyük Saat Kulesi, Adana Arkeoloji Müzesi, Anavarza Antik Kenti, Kapıkaya Kanyonu, Küp Şelaleleri, Kazancılar Çarşısı, Ayas ve Magarsus Antik Kenti sizleri büyüleyecek.

Tarsus’ta;

Yedi Uyurlar Mağarası, St. Paul Anıt Müzesi, St. Paul Kuyusu, Tarsus Ulu Camii, Kırkkaşık Bedesteni, Kleopatra Kapısı, Danyal Peygamber Kabri, Makam-ı Danyal Camii, Şahmeran Hamamı, Antik Yol, Tarsus Şelalesi sizleri bekliyor.