Program sonrası kulisinde oturup heyecanla konuştuğumda özel hayatında zor bir viraja giren Özlem’in neden parka gidip ağladığına kadar birçok sorunun yanıtını aldım: Peri masalı bitmiş, aşk ise sendeliyor...

Yalnız bizim gibi sıradan insanlarda değil, yıldızlar için de başladığı gibi gitmeyen bir ilişki kırıcı oluyor. Kendini ihmalden bıkmış, oğlu Demir’i bu zor süreçte zarardan korumaya çalışan genç bir kadın Özlem.

Gülüyor çekimleri yaparken ve sohbet sırasında anlaşılıyor ki; çok şey ona ağır gelmiş...

Röportaj: Canan DANYILDIZ

Fotoğraflar: Muzaffer Kantarcıoğlu

Prodüksiyon sorumlusu: Özge Öz

Programın çok keyifli, teklif kanaldan mı geldi yoksa gündemde kalmak için bağlantıları kendin mi kurdun? Bu aralar çok yazılıp çizildin de...

Program çok yeni, ikinci haftayı yeni bitirdik. Benim planlarım Bodrum’a gitmekti her yaz olduğu gibi. Ama açıkça söylemek gerekirse şu dönemde çalışıyor olmak, yani hakkımda çok yazılan bir dönemde en sevdiğim işle motive olmak, bana olumlu yansır diye düşündüm.

Maddi bir sebebi de var mı bunun?

Tabii ki herkes yaptığı işten para kazanmak ister, ama birinci sebep bu değil.

Kuşum Aydın’la birlikte sunduğunuz program... Şikayet etmiştin. Keşke bu programı yapmasaydım dedin mi?

Her hafta konuşuruz, sadece ekran önünde arkadaşlığımız yok bizim Aydın’la. Düğünüme gelip ağlamış biridir mutluluktan, o kadar yakınızdır. O dönem ön planda olmak, sivrilmek istediğim bir dönem değildi ama şimdi buna izin verecek durumda değilim. Gökhan Bey’e ‘sen fazla konuştun, dur!’ dediğim oluyor.

Güzel ve başarılı bir kadındın, evlenince işlerin arkası kesildi mi?

Tam tersi, evlendiğim ilk sene çok proje geldi ama ben kendi kabuğuma çekildim. Sonra insanların kafasında bu kız bir daha programa çıkmayacak fikri oluştu.

Aslında bize şöyle göründü: Başarılı bir evlilik yaptın, peri masalı gibi. Artık çalışmaya ihtiyacın da yoktu...

Bir anda evlilik dünyasına girmemle birlikte öyle bir dönem oldu. Bir de erken çocuk sahibi olmam da bu sürecin ekranlardan uzak geçmesine sebep oldu.

Demir planlanmış bir çocuk değil miydi?

Biraz benim isteğimle, biraz da benim isteğim dışında gelişen olaylar sebebiyle erken anne oldum diyeyim. Öyle olması gerekti. İleriyi düşünemedim o zamanlar. Ama şimdi anlıyorum ki bir kadının işini devam ettiriyor olması en güzel meziyet.

İzin mi vermedi eşin? Ya da ailesi?

Aslında eşimle ilgili değil, eşimin ailesiyle ilgili bir durumdu. Ekranda hiçbir şekilde olmamamı istediler ben de saygıyla karşıladım durumu.

Evlenmen konusunda sıkıntı yaşadın mı? Seni de istememiş olabilirler mi?

Hayır, öyle bir durum olmadı. Demir erken doğdu, benim onunla ilgilenmem gerekiyordu, onun dışında düşünecek başka şeyim yoktu. Hiçbir zaman dile getirmedim ama bir şeyler için koşturmayı özledim.

Eşinin parası gözünü boyadı mı, kalbinin önüne geçmesine neden oldu mu? Yatlar, katlar ve zengin bir hayat?

Hayır, ben 17 yaşımdan beri paranın kolay kazanılmadığını biliyorum. Şimdiye kadar param varsa güzel yaşadım, yoksa bütçeme göreydi her şey. Ama hiçbir zaman bir şeye ihtiyacım olmadı.

Annen seni destekler mi? Başka biri var mı sana destek olan şu ara?

Babam en başında bu dünyaya girmeme karşı çıktı ama annem hep yanımdaydı. Onunla günde üç kez konuşuruz. Çok az dostum vardır özelimi paylaştığım, Aşkım Kapışmak bunlardan biri. Onunla konuşmak bana iyi geliyor, hem özel hayatım anlamında hem de iş hayatında yaptığı rehberlik açısından.

‘Aşk dediğin şeyin ömürlük olmadığını gördüm’

Aşk... Hala gençliğindeki kadar önemli mi? Yoksa olgunlaştıkça bunun tek başına yeterli olmadığını düşünenlerden misin?

Yaş ilerledikçe bir takım meziyetler arıyorsun sana hayat arkadaşı olacak insanda. Aşk dediğin şeyin ömürlük olmadığını görüyorsun, yerini arkadaşlığa, dostluğa bırakıyor. Hiçbir aşkın ilk günkü gibi kaldığına inanmıyorum.

Niye ölüyor aşk sence?

Alışıyor olmak, ulaşılır olmak duygusu aşkı öldürüyor. Leyla ile Mecnun gibi aşklar o yüzden gerçek aşk. En basitinden, evliyken adam senin en basit hallerini görüyor, benim için de geçerli bu. Aynı evde hayatı paylaşıyor olmak, arkadaşlıktan çok başka bir şey.

Sinan’la ilgili... Evlenince öğrendiğin yeni huyları var mıydı? Aldatma gibi ya da eşinle ilgili kabul edemeyeceğin çok acayip bir şey?

Sırtımdan vurma ya da aldatma gibi şeyleri yok. Ama hala bile ‘Aa, böyle bir tarafı varmış!’ dediğim şeyler oluyor.

Evlilikte temel taşların ne? Neler olmazsa bir evlilik rayında gitmez diye düşünürsün, soğursun evliliğinden?

Senin ağzından evlenirken bir söz alıyorlar, iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta diye. Ama hayat her zaman için öyle gitmiyor, o anlarda bunu anlamıyorsun. Her şey çok güzel vs., sonra yaşamın engebeleriyle karşılaşınca ‘Zormuş!’ diyorsun.

O zorla da baş etmeyi öğreniyorsun. Ama bütün bunlara rağmen, iki tarafın da aynı şekilde mücadele ediyor olması, yalnızca bir tarafın verici olmaması gerekiyor. Sen bir kenara çekilir hep o versin dersen, denge şaşar.

‘Ben de aldatılmışımdır’

Bir röportajda “Erkekler her şeyin çok fazla farkında olan kadınlardan hoşlanmıyorlar” demişsin, evliliğinde bilinçli olarak farkında olmadığın şeyler oldu mu?

İşte onu oynayamam. Ben bir şeyin farkındaysam, bakışlarımdan ele veririm. Çok saklayamam, aman ne yapayım, görmeyeyim diyemem. Bence seven kadın zaten bunu yapar.

Hiç aldatıldığın oldu mu?

Yıllar önce olmuştur (Gülüyor)

Senin paran benim param var mıdır sizin evde?

Ortada bir çocuk varsa, asla! Sözkonusu bile olmaz.

Aileler bu evlilik sorununun neresinde? Toparlamak için uğraşanlar var mı?

Öyle bir ortam olmadı.

Kimseyi üzmeyeceğini düşünseydin, Demir ve Sinan’ı... Bu iş bir tek sana kalsaydı, Özlem, sen bitirir miydin evliliği?

Zarar görmemek mümkün değil, ama sonuçlanmış bir şey yok, onu Allah bilir. Şu an saygıyı koruduğumuz bir dönem.

Küs müsünüz? Senin yaşadığın çok büyük bir şey mi oldu da bu iş bitme noktasına geldi?

Yok öyle çocukça şeylerimiz bizim, küs değiliz. Çocuğumuz var, bu mümkün değil. Böyle bir karar vermek, öyle bir iki damlayla olmaz, mutlaka başka bir şeyler de vardır.

Hiç bu süreci fırsat bilen birilerinden uygunsuz bir teklif aldın mı?

Hayııır! Asla! Ben hala evli bir kadınım.

Mehmet Ali Erbil’le dostluğunuz devam ediyor mu?

Evli bir kadına da bunu sorma istersen, tabii ki de hayır

‘Ben daha fazla mücadele ettim evliliğim için’

Sen mi daha fazla mücadele ettin bu evlilikte?

Evet, ama mücadele etmekten gocunmadım. Hiçbir zaman kolayı seçen biri olmadım. Rahata alışıp buraya kadarmış demedim.

Ama söylentiler de başka... Açık soracağım, para bitti, işler zora girdi ve Özlem gitti gibi bir şey var mı?

Tabii ki değil, ama bunu ben de çok düşündüm. Bu kararı 5 yıl sonra alsaydım da aynı şeyi düşüneceklerdi. Bu zor bir süreç. Çocuğuma maksimum özen gösteriyorum, çünkü bir bakışımdan bile her şeyi hissedebiliyor.

Bu yüzden birbirimizi incitmeden, saygımızda azalma olmadan hayırlısı neyse ol olsun istiyorum. Para evliliklerin bitmesinde önemli bir etkendir, hayatta önemli bir şeydir, bunu inkar etmiyorum ama benim için birincil etken değil.

Oğlum için her şeyi yaparım diyorsun. Onun mutluluğu için boşanmayabilir misin mesela?

Demir, ben mutlu olduğumda mutlu olan bir çocuk. Zor bir karar bu. Hangi kararı vereceğimi zaman gösterecek.

‘Ağlarken beni görenler deli diyordur’

Bir programda seni ağlarken gördüm, ağladığına sinirlendin. Gözyaşlarını silerken “ben bunları parka saklıyordum” dedin. Parka gidip mi ağlarsın?

Deniz kenarında bir bankta ağlarım. İçime atan biriyim, Kasket, güneş gözlüğü olur hep. Bazen ağlarken ses tonumu ayarlayamadığım zamanlar olur, deli diyorlardır.

Kendi kendine kaldığında, işler nereden nereye geldi, neydik ne olduk diyor musun?

İnsan iç hesaplaşmasında der bunu, ama her şeyin bir sebebi vardır. Bunları yaşamam gerekiyormuş.

Senin hatan var mı bu ilişkide?

Vardır, hatasız olur mu? Ama olaylar buraya geldi çoktan. Neyin ne olacağını bilmediğim bir süreçteyim.

Ah aldın mı hiç?

Ben çok korkarım birilerini kırmaktan, küs kalamam bile. O yüzden ah aldığımı düşünmüyorum.

Bu ilişkinin altını kazan birileri var mı?

Hayır yok, bu sorun ikimizin arasında...

Ünlü bir kadınsın, evliliğindeki sorunlar ve bu sürecin ekranlara yansıması senin yükünü daha da arttırıyor mu?

Benim attığım her adım, yaşadığım her şey gazetelere, ekranlara yansıyor. Özelimin bu kadar biliniyor olması rahatsız edici.

Ama sen bu tercihi çoktan yapmışsın, ünlüsün. Medya da durup dururken bunları yazmaya başlamadı. Alyansın yok, kendi başına tatile gidiyorsun Demir’le...

Tabii ki tercih meselesi...

Evleri ayırdınız mı? Senin taşındığına, hazırlık yaptığına dair dedikodular var, doğru mu?

Bu konulara girmeyelim, bize kalmasını istiyorum.

Demir olup bitenleri anlıyor mu? Konuştunuz mu onunla?

Henüz onunla konuşulan bir şey yok. Pek hissettiğini düşünmüyorum şimdilik. Şu an ikimiz için de en önemli şey Demir.

(14.07.2013 tarihli Posta Karnaval ekinden alınmıştır.)