1 – Klinik Psikolog Şehnaz Tuna

Duygularına sabır göster: Gün ışığından daha az faydalandığımız sonbaharda insan olumsuz duygulara daha meyillidir ama unutmayın, tıpkı olumlular gibi olumsuz duygularımız da geçicidir. Değişime direnmeyin, kucak açın. Unutmayın; direndiğiniz her şey var olmaya devam eder. 

Kahveye sınır koy: Kafeinin, gün ışığının azalmasıyla zaten düşüşe geçen mutluluk hormonumuz olan serotonin düzeyini baskıladığını biliyor muydunuz? Kahveyi azaltın.

2 - Feng Shui Danışmanı Aynur Tümen

Yatak odanızı sadeleştirin: Yatak odanızda duygusal enerji akışı olmalıdır. Bunu sağlamak için de yatak odanız her zaman düzenli ve toplu olmalıdır. Dağınıklık ve elektronik cihazlar yatak odanızdaki enerji akışını bozar.  

Mutfağınızda tazelik olsun: Mutfak, bolluk ve bereket demektir. Buradaki enerji, yaptığımız yemeklere geçeceğinden dolayı temiz ve havadar olmalı, yiyeceklerimiz de taze olmalıdır. Tazeliğini yitirmiş hiçbir şeyi tüketmemeliyiz.

Tütsü yakın: Yaşam alanımızı tamamen temizlemek için tütsü yakmak önemlidir. Negatif enerjiden arınmak için adaçayı tütsüsünü deneyebilirsiniz.

3 – Healer (Şifacı) Rahime Acar

Yaşamak istediğiniz hayatı çağırın: Geçmişin yüklerinden kurtulmalısınız. Dönüşüm, karar vermekle başlar. Kendinizi dönüştürme yolculuğuna çıktığınızda, çağırdığınız duyguları ve olayları hayatınıza buyur edersiniz.

Düşüncelerinizi iyileştirin:  Birçok hastalığın kaynağında geçmişte yaşanan travmalar ve atalarımızdan akan genetik kodlar var. Onları dönüştürünce vücudunuz ve yaşamınız kendiliğinden iyileşir. Gücünüzü keşfedin.

4 - Diyetisyen Uğur Yanık

Kış hastalıklarına önlem alın: Eylül ayıyla beraber sonbahara giriş yaptık. Mevsim geçişleri metabolizma hızının değişmesine ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir. Bu süreçte antioksidan kapasitesi yüksek, farklı renkteki besinleri aynı tabakta tüketip besinlerin etkileşiminden faydalanabilirsiniz. Bu geçiş sürecinde günlük ortalama üç litre su tüketmeye gayret edin. Düzenli egzersiz yaparak bağışıklık sisteminizi daha güçlü kılabilirsiniz.

5 - Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel

Cildinizi kışa hazırlayın: Sonbahar daha çok çalışmanın, sosyalleşmenin, rüzgarın, yeniden sıkı sıkı giyinmenin, uzun gecelerin başlangıcı. Vücudumuz bu geçişe hazırlanırken biz de yaz boyu ihmal ettiğimiz cildimiz için destek uygulamalar yapabiliriz. Cilt bakımının en fazla ihmal edildiği dönem yaz aylarıdır. Cildi en hızlı toparlayacak uygulama olarak dinlenme süresi de gerektirmeyen mezoterapiyi öneririm. Cildinizin yazın daha fazla kuruduğunu ve yıprandığını düşünüyorsanız nem takviyesi yapan hyalüronik asit dolgular, PRP, Somon DNA gibi uygulamaları denemelisiniz. Kaliteli derma kozmetik ürünlerin serum ve nemlendiricileriyle cildi beslemek gerekir.

6 - Hair Stylist Sabit Akkaya

Çevresel faktörlere dikkat: Hem mevsim değişimi hem de güneş ışınları etkilerinden dolayı sonbahara geçişte saçlar büyük bir değişim yaşar. Matlaşan saçlara eski hacmini ve parlaklığını tekrar kazandırmak ve onarmak gerekir. Öncelikle yıpranmış saç uçlarını ve kırıkları temizletip saç tellerinin nefes almasını sağlayabilirsiniz.

Şampuanı abartmayın: Saçlarınızı yıkarken şampuanı abartmayın, makul ölçüde kullanın ve mutlaka saçınızın cinsine uygun şampuan kullanın. Saçlarınızı asla sabunla yıkamayın çünkü sabun saça mat bir görünüm verir ve nem kaybına uğratır.

7 - Spor Eğitmeni Emre Nuray

Uykunuzu düzene sokun: Yetişkin bireylerin günde en az yedi saat uyuması gerekiyor. Uyandığınızda yorgun hissediyorsanız uyuduğunuz saati öne çekmenizi tavsiye ederim.

Açık havaya çıkın: Parklarda ormanlarda yapacağınız yürüyüşler, koşular, bisiklet sürmek gibi aktiviteler enerjinizi yükseltir, sizi zinde tutar ve kafanızı kurcalayan sorunlardan uzaklaşmış olursunuz.

Direnç egzersizleri yapın: Ağırlık kaldırarak veya direnç bantları kullanılarak yapılan egzersizlerin tümü bu kategoriye girer. Bu egzersizler kas-iskelet sisteminizi geliştirirken aynı anda hormonal dengenizi de sağlar.