Pazar Postası Yasemin Yürük: Bir kadın olarak ihtiyaçlarımı özgürce ifade ediyorum, buna cinsellik de dahil
Paylaş
Yasemin Yürük: Bir kadın olarak ihtiyaçlarımı özgürce ifade ediyorum, buna cinsellik de dahil

Eğlenceli, açık sözlü, ne istediğini biliyor ve bir o kadar eğlenceli. Yasemin Yürük bende bu duyguları uyandırdı. ‘Hepsi’ grubunun dağılmasından 10 yıl sonra ‘Düştüm Gülüşüne’ şarkısıyla müziğe döndü. Uzun zamandır spor antrenörlüğü yapıyor ve oyunculuğu da çok özlediğini söylüyor. Dünü, bugünü ve gelecek hayallerini konuştuk.

‘Hepsi’ grubunun dağılmasından 10 yıl sonra ilk single’ınız ‘Düştüm Gülüşüne’yle müziğe döndünüz. Tebrikler… Ama 10 yıl sonra yepyeni bir şarkıyla dönseniz de bu haberlerin üst başlığının yine “Dağılan Hepsi Grubu’nun solistlerinden Yasemin Yürük” diye başlaması ne hissettiriyor?

Haberin Devamı

Hiç kaçıp kurtulmak istediğim bir şey olmadı bu. ‘Hepsi’ bizim büyümeyen bir çocuğumuz gibi. Hep hayatımızda olacak. Ben yırtınsam da insanların gözünde her zaman ‘Hepsi’ kızıyım. Buna bozulmak ya da bunu reddetmek yerine keyfini sürüyorum aksine. Hiç silinmeyecek bir iz bırakmışız demek ki. Daha güzel ne olabilir?  

‘Büyümeyen çocuk’ ne güzel örnek…

Gerçekten öyle çünkü… Şundan çok hoşlanıyorum mesela; yeni tanıştığım influencer’lar, TikTok’ırlar hepsi tanışma anında şunu diyor. “Ben küçükken sendim.” “Kaç yaşındasın?” diyorum. 22-23’ler daha. Böyle güzel bir iz bırakmamız ve hala bu kadar seviliyor olmamız harika bir duygu. 

O izi nasıl, neyle bıraktınız sizce?

Biz arkadaştık gerçekten. Biz toplama, proje bir grup değildik. O dostluğun büyüsünü insanlara da geçirdik.

Haberin Devamı

Peki 10 yıl sonra hangi rüzgar attı sizi tekrar müziğin içine?

Yasemin Şefik attı bu rüzgarın içine beni. Bana “Hadi gel, Selami’nin çok güzel bir şarkısı var, bunu sen oku” dedi. “Nereden çıktı? 10 yıldır yokum” dedim ama bir anda patır kütür şarkıyı okurken buldum kendimi.

‘HEPSİ’NİN DAĞILMASI HEPİMİZ İÇİN HAYIRLI OLDU

Geçen 10 yılın muhasebesini yapınca ne hissediyorsunuz peki?

Bence her şey olması gerektiği gibi olmuş. Yollarımızın ayrılması hepimiz için hayırlı olmuş.

Gerçekten böyle mi hissediyorsunuz?

Evet, inan… Tabii ki ilk başta çok kızgın ve kırgındım. “Neden böyle oldu?” sorularım bitmiyordu ama zaman geçince, farkındalığın artınca şunu anlıyorsun. Evet, böyle oldu çünkü kendini bulman, ne isteyip istemediğini fark etmen gerekiyordu. Hayat herkese bir tokat atar ya… Benim tokat da buradan geldi. Hahah!

Şu an ne istediğinizi çok net olarak biliyor musunuz?

Biliyorum… Tek başıma sap gibi sahnede şarkı söylemek istemiyorum mesela. (Gülüyor) Çünkü o ben değilim, benim şov yapmam gerekiyor.

MAYMUN İŞTAHLI DEĞİLİM AMA TEK YÖNLÜ OLAMIYORUM

Oyunculuk da yaptınız. Şimdi spor eğitmenliği yapıyorsunuz. Tüm bunların arasında hayattaki asıl tutkunuzun ne sizce?

Ben tek yönlü olamıyorum. Geçen 10 yıl içinde en çok bunu fark ettim. Tek bir şeye odaklanamıyorum. Yetmiyor bana.  Antrenörlüğü çok seviyorum. Kendimi de çok geliştirdim. Beraberinde oyunculuğa dönmek istiyorum. Yetenekliyim ve bu konuda mütevazı olamayacağım.

Haberin Devamı

Bununla ilgili “Çok şey yaparsanız aslında hiçbirinde çok iyi olamazsınız” denir ya…

Bence bu tamamen ne yaptığına bağlı. Maymun iştahlı olmaktan bahsetmiyorum, öyle değilim. Denerim, yapamıyorsam bırakırım. O noktada zorlamanın tabii ki anlamı yoktur. Bu, hayatımdaki tüm ilişkilerimde de böyle.

HAYATIMDAN SPOR EKSİLİRSE BEN, BEN OLAMAM

“Hayatımdan eksilirse ben, ben olamam” dediğiniz bir şey var mı?

Spor… Zaten hayatımda hep vardı. Klasik bale yapıyordum. Konservatuar eğitimi aldım. Müzik bittiği zaman hayatımda neleri sevip sevmediğimi bir kağıda yazdım. Eksileri artıları koydum ve eğitim aldım. İnsanların hayatına bir şekilde dokunmayı seviyorum. Yaptığım tüm işler aslında böyle.

SEVGİYİ BULUNCA APTALLAŞIRIM DİREKT

Neyi, “Bulunca bırakmam” dersiniz?

Biraz sevgi üzerine yaşayan bir insanım. Aptal olabiliyorum da bu konuda. Saf değil bayağı aptal.

Haberin Devamı

Aptalı oynuyor musunuz, gerçekten aptal mı oluyorsunuz?

Oluyorum direkt. (Gülüyor) Aptallaşıyorum yani. Sevginin peşinde koşuyorum. Sevmeyi ve sevilmeyi çok seviyorum.

Neyden kaçarsınız?

İyi niyetimin suistimal edildiğini gördüğümde kaçarım. Tüm ilişkilerimde böyle. Mesela 20’lede yaşadığınız aşkları o kadar anlamıyorsunuz aslında. 30’lar bir sürü şeyi daha iyi idrak ettiğiniz yaşlar. Daha derin  yaşıyorsunuz ve daha sert geçiyor haliyle. (Gülüyor) O yaşlarda buna çok maruz kalmış olabilirim, iyi niyetim suistimal edilmiş olabilir ve belki fark etmemişimdir bile. Ama şimdi direkt fark eder ve kaçarım.

BİR ERKEĞİN ÖNCE GÖZLERİNE DÜŞERİM

‘Düştüm Gülüşüne’ hem romantik hem flörtöz bir şarkı. Söz konusu aşk olunca siz ilk neye düşersiniz?

Gözlere… ifade çok önemli benim için. Şarkıyla alakası yok ama bir de temizlik derim. Kibarlığı çok önemsiyorum. Karşımdaki kibarsa ona da düşerim.

Şarkının sözlerindeki “Onsuz bir dünya yok” ifadesi günümüz için ne kadar geçerli sizce?

Haberin Devamı

“Onsuz bir dünya yok” diye bir şey tabii ki yok. O bir tek şarkılarda, şiirlerde böyle bence. Bir ilişkide en temel şey ona ne veriyorum, ondan ne alıyorum sorusunun cevabı aslında.  

O zaman o biraz mantık ilişkisi gibi olmuyor mu?

Hayır. Yine aşktan bahsediyorum. İnce hesaplardan ya da maddi bir şeyden değil. Mesela seni destekliyor mu? Bu çok önemli bence. Bazı ilişkilerde çok sevgi vardır ama bir o kadar kıskançlık ve haset de vardır. Birinin, birini aşağı çekmeye çalıştığı ilişkilere çok rastlıyoruz.

En son ne zaman “Durumum heyhat” dediniz?

Çok olmadı. (Gülüyor) 10 ay oluyordur herhalde.

SABIRLIYIMDIR AMA BİR NOKTAM VAR, ORAYA GELİNCE DOMUZA BAĞLARIM

Kolay bir insan mısınız, zor mu?

Bence kimse kolay değil. Annenizle bile bir noktada çakışıyorsunuz. Ben aslında kolayım, bir çikolatayla bile beni mutlu etmek kolaydır. Yalandan hiç hoşlanmıyorum demiştim. Çok sabırlıyımdır ama bir noktam var, orayı geçince domuza bağlarım hahaha! Hiç gözünün yaşına bakmam yani karşımdakinin.  

Geçtiğimiz günlerde katıldığınız bir YouTube programında, “Mastürbasyon yapmak ayıp değildir, kendinizi keşfedin” açıklamanız çok konuşuldu. Türkiye’de kadın beni ve kadın cinselliği neden hala bu kadar büyük tabu sizce?

Türkiye’de erkeklerin, kendilerini ifade etme konusunda kadınlara oranla bir konfor alanı var, bir eşitsizlik var. Baskıladığın, dile getirmediğin her şey daha büyük sıkıntı oluyor. Bu kadar doğal bir şeyin artık tabu olmaktan çıkması gerekiyor. 

Birçok insan bu konuda konuşmaktan imtina eder. Siz bu konularda kendinizi ne kadar özgür hissediyorsunuz?

Ben genel olarak ihtiyaçlarım doğrultusunda kendimi özgürce ifade ediyorum, buna cinsellik de dahil.

Kısa kısa…

BEN, KOLAY KOLAY UNUTULACAK KADIN DEĞİLİM

Romantik misiniz gerçekçi mi?

İkisi de var bende.

En sevmediğiniz karakter özelliğiniz?

Biraz inatçıyım. Bu huyumdan pek hoşlanmıyorum. Bazen gereksiz mücadele ediyorum.

Bir erkekte en beğendiğiniz karakter özelliği ne olur?

Kadına nasıl davranması gerektiğini bilen erkek önemli çünkü yok resmen. Günümüzde kibar, kadını düşünen erkek gerçekten kalmadı.

Erkek olsanız Yasemin’e aşık olur muydunuz, en çok neyine?

Valla olurdum çünkü ben kolay unutulacak kadın değilim.

Tavlamak mı tavlanmak mı?

Beni tavlamak kolay değil ama istersem tavlanmama müsaade ederim. Tavlanmak tabii.

En son ne zaman aşk acısı çektiniz?

Bir yıl oldu. 

Fotoğraflar: OZAN GÜZELCE