Magazin Şakir, modern Türk çocuğunu temsil ediyor

Şakir, modern Türk çocuğunu temsil ediyor

Paylaş
Şakir, modern Türk çocuğunu temsil ediyor

'Kral Şakir'in yaratıcısı Varol Yaşaroğlu, bu fenomen kahramanın hikayesini anlatırken hep aynı heyecanı yaşıyor. Şakir ismiyle farkındalık yarattıklarını söyleyen Yaşaroğlu, "Birçok çocuk ileride kendi çocuğuna Şakir adını vereceğini söylüyor" diyor.

Çizgi film deyip geçmeyin. ‘Kral Şakir’ 23 ülkede yayınlanıyor. Kitapları 10 milyon okura ulaştı. Filmleri milyonlar tarafından izleniyor.. Peki, ‘Kral Şakir’ hikayesi nasıl doğdu, büyüdü ve bu kadar çok sevildi? ‘Kral Şakir’ animasyon filmlerinin yapımcısı Varol Yaşaroğlu ile buluştuk. Buyurunuz…

Haberin Devamı

İLERİDE ÇOCUĞUNUN ADINI ‘ŞAKİR’ KOYMAK İSTEYEN ÇOCUKLAR VAR

Çocuklarımızın kalbini çalıp, ruhlarını fethediyorsunuz. Allah aşkına siz kimsiniz, hikayeniz nasıl, nerede başladı?

1968’de İzmir’de doğdum. İ.T.Ü İnşaat Mühendisliği’nden mezun oldum. İ.Ü. İktisat Fakültesi-Para Banka Bölümü’nde master yaptım. Bilişim dünyasıyla mizah dünyasını birleştiren kreatif uygulamalarıyla, özelikle TV, internet, mobil ortamlarında, yazılı ve görsel mecralar için projeler üreten Grafi2000 Prodüksiyon firmasının kurucusuyum. Ekibimle birçok önemli projeye imza attık.

İnşaat Mühendisliği okuyup da nasıl buraya savruldunuz?

Çocukları çok severim, onlar da bendeki enerjiyi hissettikleri için beni çok seviyorlar. Beni çeken şey ise çocukluğumdan beri içimdeki çizgi, hayal dünyasına olan hayranlık ve tutku. Evet; İnşaat mühendisliği okudum. Bunun analitik düşünebilme konusunda mutlaka üzerimde çok katkıları olmuştur. Ama şunu çok iyi biliyorum ki kendi potansiyelinizi gerçekleştirmediğiniz sürece hayatta mutlu olabilmek kolay değil. Benim potansiyelim çizmek. Potansiyelimi gerçekleştirip sevdiğim bir işe dönüştürdüğüm için çok mutluyum.

Haberin Devamı

‘Animasyon dünyasının çocuk ruhlu yapımcısı’ diyorlar sizin için. Seviyor musunuz bu ünvanı?

Çok seviyorum. Çocuk ruhunu koruyabilmek çok önemli. Bu sözle asla büyüyüp olgunlaşamamış, çocuk kalmış bir birey işaret edilmiyor. Aksine en olgun ve farkındalıklı dönemimde olduğumu ve fazlasıyla bir yetişkin sorumluluğuna sahip olduğumu biliyorum. Ama bence yaşam enerjisinin yakıtı olan ve çocuk ruhumuzda saklı olan merak duygusunu hiç kaybetmedim. Bu da bana inanılmaz bir enerji veriyor.

ÇOCUKLARIN ZEKASINI KÜÇÜMSEYEN YAPIMLAR İZLENMEMELİ

Neden başkarakterinizin adı Şakir?

Günümüzde Şakir, Kadriye, Remzi gibi geleneksel isimler çocuklarımıza isim olarak nadir koyuluyor. Daha çok güncel, yeni nesil isimler kullanılıyor. Güncel, çok fazla kullanılan bir isim olsaydı akılda bu kadar kalıcı olmazdı. Yani bence Şakir ismiyle bir farkındalık yarattık. Kral Şakir sayesinde, Sakar Şakir, Şakir Serengil ve Perihan Abla’daki Şakir, olarak tanınan geleneksel isim, şu anda modern, ne istediğini bilen, girişimci Türk çocuğunu temsil ediyor. Hatta imza günlerinde birçok çocuk, ileride çocuklarına Şakir ismini koyacaklarını söylüyor.

Haberin Devamı

Sizce günümüzde ekranların genel sorunu ne? Ve ekranlar çocuklar için ne kadar tehlikeli?

Özellikle şu anda okullarda da çok gözlemliyoruz; akran zorbalığı çok artmış durumda. Cartoon Network ile birlikte yürüttüğümüz kampanyada bu konuda mesajlar veren şarkılı ‘Kral Şakir’ animasyonları yaptık. Keşke sanatı ve sporu sevdiren daha çok yapımlar izletebilsek çocuklarımıza. Yaptığınız içeriklerle izleyicinizi geliştirmeniz gerekirken, ucuz esprileriniz ve bakış açınızla geriletiyorsanız büyük bir sorun var demektir. Çocukların zekasını küçümseyen yapımları izlememelerini öneririm. Çocuklar ve ebeveynleri manipüle edilebiliyorlar.

AİLEM ÇİZMEMİ HEP DESTEKLEDİ

Sizin çocukluğunuz nasıl geçti? Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Babam yurt dışına sefer yapan bir gemide makinistti ve bana yurt dışından kapağında süper kahramanların olduğu defterler getirirdi. Ben de bu kapak çizimlerine özenip, eve kapanıp saatlerce çizerdim ve defterlerin tamamını çizgi roman haline getirirdim. Ve içine çikolata, sakız gibi hediyeler koyup, normal bayide satılıyormuş gibi ablamlara satmaya çalışırdım. Ablamlar beni kırmayıp yaptığım albümleri alır gibi yapıp beni sevindirip motive ediyorlardı.

Haberin Devamı

Aileniz de yeteneğinizin farkındaydı demek ki…

Annem çizgi roman okumanın zararlı olduğu düşünülen bir dönemde bile istediğim çizgi romanları bana alırdı. Tutkumu biliyordu ve beni sonuna kadar destekledi. Ablamlar her gün babamın yurt dışından getirdiği oyuncak hayvanlarla bir hikaye oluştururlar ve canlandırma yaparlardı. Hayal dünyamın zenginleşmesinde ablamların bu canlandırmalarının ve bana verdikleri kitap okuma sevgisinin etkisi büyüktür.

HAYALLERİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM

Çok çizgi film izler miydiniz?

Çok çizgi roman okur ve çok çizgi film izlerdim ve hâlâ da çok okuyup, çok izliyorum.

Haberin Devamı

Sizin çocuğunuz var mı?

Çocuğumuz yok. Ama bir yandan da bizim gerçekten ‘Kral Şakir’ sevgisiyle büyüyen milyonlarca çocuğumuz var.

Çizgi film yapmaya nasıl karar verdiniz?

Küçükken en sevdiğim çizgi film ‘Pembe Panter'di. Onu izledikçe kendime söz veriyordum: "Varol, bu çizgi filmler harika! Büyükler değerini bilmiyorlar. Büyüdüğü nde bunların değerini ve güzelliğini unutma! Söz ver!" Böylece 6-7 yaşlarında, büyüdüğümde hem büyüklerin hem de küçüklerin izleyeceği bir çizgi film yapacağıma dair kendime söz verdim. Cartoon Network Türkiye'de ilk yerli çizgi film yayınlama kararı aldığında da Mayıs 2016'da ‘Kral Şakir’ doğmuş oldu.

İLK GÖSTERİMDE ÇOK SEVİLECEĞİNİ ANLAMIŞTIM

Peki, ‘Kral Şakir’ hikayesi tam nasıl doğdu?

Cartoon Network Türkiye'de bir yerli çizgi film yayınlama kararı alıp konkur açtı. Bu konkura katıldık. Ve ‘Kral Şakir'i beğenip yayınlama kararı aldılar. Sonrasında Mayıs 2016’dan önce Cartoon Network ilk defa 23 Nisan’da bir sinema salonunda ilk 3 bölümümüzü yayınladı. Cemiyet dünyasından insanlar çocuklarıyla birlikte gelip izlediler. Orada aslında ben çok sevileceğini anladım. Mesela bir kadın “Benim çocuğum hiperaktif, ben ilk defa çocuğumu bir sinema salonunda başından sonuna kadar oturtabildim” dedi. O kadar sevindim ki.

Kral Şakir: “Devler Uyandı” ne anlatıyor?

Günümüzde en çok tartışılan konu olan yapay zeka devrimini konu alıyor ve teknolojiyi doğru şekilde kullanmanın önemine değiniyor. Filmimiz, yapay zekayla harekete geçen aletleri kullanarak, hayatımıza gerçek sevgi yerine araçsallaştırılmayı koyduğumuzda oluşabilecek büyük tehlikeyi işaret ediyor.

İzleyiciye vermek istediğiniz tam ne?

Deneyim, gelişim ve katkı en sevdiğim üç kelime. Tüm filmlerimizin temel ana mesajı başka bir şeyle ikame edilemeyecek ve kendinden değeri olan, ‘gerçek sevgi’. İsterseniz dünyanın en zeki ve bilgili insanlarını yetiştirin, eğer onların içinde sevgi ve temel insani değerler yoksa bunun hiçbir anlamı yoktur.