'Tecavüz sahnesinde sete gitmedim'
Duygusal rollerin adamı Kerem Alışık '72. Koğuş'ta karşımıza bambaşka bir karakterle çıkıyor. Başarılı oyuncu, yeni filminden hayata, aşktan sevgiye kadar bir çok açıklama yaptı
72. Koğuş’un galası yapıldı, film gösterime girdi. Derin bir ‘oh’ çekip, rahatladınız mı?
Ciddi anlamda rahatladığımı söyleyebilirim. Çünkü bir senedir çok zor ve meşakkatli bir bir işin yoğunluğu içerisindeydim. Filmin gösterime girmesiyle, gurur, onur ve mutluluk duygularını bir anda yaşadım.
Filmi izleyenlerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Çok güzel şeyler duyuyorum. İnsanlar filmden ağlayarak çıkıyor. “Ellerinize sağlık” diyor. Komedi ve aşk filmlerinin revaçta olduğu şu dönemde, insanlık dramını işleyen ve içinde umutsuz bir aşkı da barındıran bir hikayeyi yapmamızı, müthiş cesaretli buluyorlar. Buna önayak olduğumuz için övücü sözler sarfediyorlar. Bu da bizi çok mutlu ediyor.
Çırılçıplak kaldığınız ve bir de su püskürtülen sahneyi, filmin reklamı için yaptığınız söylendi…
O sahneler mahkumlara yapılan işkencenin bir yansımasıydı, öyle olması gerekiyordu. Filme hizmet eden bir sahneydi. İzleyenler bunu görecekler. Emanet gibi durmadı. Benim için hayatımda bir ilktir. Çünkü çok muhafazakar bir yapıya sahibim.
“ O SAHNEDE OYNAMAMAK İÇİN DİRENDİM”
Tam onu diyecektim, beni çok şaşırttınız… Nasıl kabul ettiniz o sahnede oynamayı?
Aslında oynamamak için direndim. Yavuz ve yönetmenimiz bunun çok gerekli bir sahne olduğunu savunurken, ben “Olsam mı, olmasam mı?” diye tereddüt içindeydim. Ama o kadar doğru ve senaryoya hizmet eden bir sahneydi ki, geri adım atamadım. Benim için bir milattır. Ama şimdi çok doğru yaptığımı görüyorum… (Hürriyet)
“TECAVÜZ SAHNESİNDE HÜLYA KONSANTRE OLSUN DİYE SETE GİTMEDİM”
Hülya Avşar’ın tecavüze uğradığı sahnede sette miydiniz?
Yok. Konsantre olunması gereken bir sahne olduğu için sete uğramamayı tercih ettim.
Makyajınız da çok konuşuldu. Bambaşka bir insana dönüştünüz..
Yüzümde iz bile bıraktı. Mehtap Saltık çok ustaca bir makyaj yaptı. Ama yapılırken, zorluğunu ve acısını yaşadım.
Peki Yavuz Bingöl ile çok iyi iki dost ve iş ortağınız. “Para işin içine girince dengeler bzulur” denir. Bu sizi korkutuyor mu?
Yavuz diyor ki, “İki düzgün iki dürüst adam bir işe soyunduk, iyi şeyler yapmak istiyoruz. Biz çok paradan puldan anlayan insanlar değiliz. O işlerle ilgilenen arkadaşlarımız var. Aramızda konusu bile geçmiyor.
Peki Songül Öden?
Çok başarılı. Bu işin mutfağında da bize çok yardımcı oldu. Mesela Ayfer Tunç’u bize o önerdi. Ekip olarak herkes çok fedakarca çalıştı
- İbn-i Şerif şifasını binlerce yıl önce yazmış! Gören burun kıvırıyor ama yoğurtla karıştırıp kaşık kaşık yiyen 40 yıl hastalanmıyor
- Turistler akın akın onu almaya geliyor! Kilosu 500 TL'den satılıyor: Proteinde etle yarışıyor, tıkalı damarları tek seferde açıp magnezyum, fosfor, potasyum yüklüyor!
- Pazardan alıp eve getirene kadar çürüyor! Bu yöntemle çilek günlerde taptaze kalıyor
- Pul pul dökülmeyi anında bitiriyor! Egzamadan eser kalmıyor
- Osmanlı'nın gizli şifa ambarı! Kandaki kötü kolesterolü damardan kazıyor, demir, çinko, potasyum ne varsa vücuda yüklüyor! Kuru kuru öksürüğün de kesin çözümü ondaymış