Magazin Yaş, bir pranga insanı limitliyor

Yaş, bir pranga insanı limitliyor

Paylaş
Yaş, bir pranga insanı limitliyor

'Başkan' filmi ile yeniden gündeme gelen Büşra Pekin ile buluştuk, fiziksel görüntüsündeki değişimi sorduk. Oyuncu, "Bu olumlu değişim tek bir şeye bağlı değil. Sihirli değnekle olmadı. Bu bir disiplin, istikrar, vizyon ve bakış açısı meselesi" dedi.

Oyunculuğuyla son dönemde en öne çıkan isimlerden biri o. Komedi deyince de akla ilk gelenlerden. Büşra Pekin’i bu kez ‘Başkan’ filminde Sakine karakteriyle izleyeceğiz. Üç çocuklu, tam bir Anadolu kadınını canlandıran Pekin, yine oyunculuğuyla döktürüyor. Yeni filmini ve daha fazlasını konuştuk.

Haberin Devamı

Daha ‘Dilberay’ filminin tadı damağımızdayken, ‘Çok Aşk’ın etkisindeyken bu kez ‘Başkan’ filminde yine oyunculuğunuzdan çok söz ettirecek gibisiniz. Ne bu hız?

Arada bir de Gülse Birsel’le ‘Yılbaşı Gecesi’ filmi var. Aralarında zaman var ama üst üste denk gelmiş gibi görünüyor. Hızlı mıyım bilmiyorum ama film çekmeyi çok seviyorum. Ağırlıklı olarak sinema filmlerinde yer almaya çok erken yaşta karar verdim ve güzel bir sinema kariyerim olsun istedim hep.

“Yaşımı 19’da dondurdum” demişsiniz, çok ilginç geldi bu bana. Bunu biraz açar mısınız?

Yaş bizim ayağımıza dolanan bir pranga. Ben ailemin en küçük çocuğuyum. Annem ve babamla aramızda çok yaş farkı vardı ama o kadar yaşsızlardı ki ben de yaşın bir pranga olmadığını onlardan gördüm. Yani yaş dillendirmenin insanlara zarar verdiğini, limitlediğini düşünüyorum. Etrafıma bakıyorum, gencecikler, ‘yaşlandık’ diyorlar. Bunu söyleyerek onun enerjisini kendilerinde yaşatıyorlar. Tam tersi kendini genç, dinamik hissetmek istiyorsan buralarda hiç gezinmemelisin. ‘Dilberay’ı insanlar 55 yaşından sonra tanıdı, hiçbir şey için geç değil.

Haberin Devamı

Peki, ailedeki o yaş farkı kuşak çatışmasına neden olmadı mı aranızda?

Ne annemle ne de babamla böyle bir çatışmamız oldu. Çok vizyoner insanlardı. Ben de yaşa takılmamayı onlardan öğrendim. Akıl olarak tabii ki olgunlaşalım, o tecrübeler bize çok şey katıyor. Ama hayat motivasyonu olarak hep 19’lu yaşlarımızı örnek alalım.

ROL İCABI DA OLSA ANNE OLMAK ŞAHANEYMİŞ

Filmde anne olmak ne hissettirdi size? Sevdiniz mi o duyguyu?

Bugüne kadar 17-18 sinema filmi çektim, ilk defa bir filmde çocuklarım var diyebilirim çünkü ‘Dilberay’ filminde de vardı çocuklarım ama orada, onlarla çok fazla sahnem yoktu. Burada onun tadını çıkardım. Çok tatlı bir hismiş gerçek hayatta anne olmayı yaşamamış biri olarak söylüyorum, vallahi güzelmiş.

Gerçek hayatta anne olma hayaliniz var mı?

Olursa çok güzel olur ama olmazsa da buymuş derim. Çok seviyorum çocukları. Çok sevgi doluyum ve öyle ciddi bir sevgi bağını tatmak isterim.

Adile Naşit’in hayatı film olacak ve sizin canlandıracağınız konuşuluyor, doğru mu?

Haberin Devamı

Benim de kulağıma geldi ama henüz bir teklif gelmiş değil. Çok sevdiğim, hayran olduğum bir oyuncudur. Oynamaktan da büyük keyif alır, onur ve gurur duyarım.

Çok zayıfladınız, kaç kilo verdiniz?

12 kilo verdim, benim minyonluğumda bir insan için bayağı bir değişim. Bütün kilom göbeğim ve yanaklarımda toplanmıştı, bölgeseldi yani. Bir de benim bacaklarım oldum olası çok zayıftı.

ESKİ HALİMİ DE SEVİYORUDUM YENİ HALİMİ DE SEVİYORUM

Rahatsız mıydınız kilonuzdan?

Ben kendimi her halimle seviyorum. Çok kilolu değildim aslında, öncelikle sağlığım için verdim, sonra da rol skalamın genişlemesi için.

Bu değişimden sonra eski fotoğraflarınıza bakınca rahatsız oluyor musunuz?

Rollerimde farklı görünmekten ve kişisel dünyamda değişmekten ve gelişmekten keyif alıyorum. Eski halimi de seviyorum, yeni halimi de.

Roller için de kilo alıp veriyor musunuz?

Tabii. ‘Dilberay’ filmi için kilo almam gerekti, aldım. ‘Kolonya Cumhuriyeti’ filmi için kilo vermem gerekti, verdim. ‘Hadi İnşallah’ filmi için de yine almam gerekti, aldım. Yüzümden ve üst bedenimden kilo aldığım için biraz kilo verince çok dikkat çekiyor. Beni en zayıf gördüğünüz halle en kilolu gördüğünüz hal arasında da 12 kilo vardır.

Haberin Devamı

GERÇEK HAYATTA SİYASETLE UĞRAŞMAYI ASLA İSTEMEM

Gelelim yeni filme. ‘Başkan’ın hikayesi beni çok çekti kendine. Ülke olarak da yerel seçimlere hazırlanıyoruz. Siz, gerçek hayatta bir belediye başkanı olmak ister miydiniz?

Hayır, hayatım boyunca hep sanatın içerisinde yer almak istedim. Siyaset çok sevdiğim ve yapabileceğim bir iş değil.

Sanatçı siyasetle mesafeli olmalı mı sizce?

Herkesin hayata bakışı farklı. Yakın da olabilir, uzak da olabilir. Ama ben genel olarak siyasete çok uzak biriyim. Benim için doğru bir alan değil. Hep sanat hep! Mücadele, rekabet benim hayatta tercih etmediğim kavramlar.

‘Başkan’ filmi seyirciye ne söylüyor? Neden izlenmeli?

çok güzel bir sinema filmi. Tunceli’de çektik ve çok iyi oyuncularla, çok inanarak oynadık. Film, mevcut belediye başkanını yerel seçimlerde değiştirmek isteyen kasaba halkının yaşadıklarını, mizahi bir dille anlatıyor. Ben de Sevgili Necip Memili’nin oynadığı belediye başkanı adayı Zeynel’in karısı Sakine’yi canlandırıyorum. Ve İlk kez anne rolündeyim. Umut veren bir film.

Haberin Devamı

Necip Memili ile enerjiniz tuttu mu peki?

Hem de müthiş bir şekilde. Bundan sonra bana ‘Necip’ dedikleri yerde ‘Tamam’ derim. Çünkü çok çalışkan, başarılı bir oyuncu. Çalışmaktan çok keyif aldığım bir partnerdi. Karakteri de şahane oynadı.

Sakine nasıl bir kadın? Sevdiniz mi?

Tam bir Anadolu kadını. Üç çocuklu kadın olmak hiç kolay değilmiş, bunu gördüm ama bir yandan da anne olmak güzelmiş. Hatta terlik fırlattığım sahneleri göreceksiniz.

‘Başkan’ bir komedi filmi, Sakine de komik bir karakter mi?

Mizah tarafı kuvvetli bir karakteri oynuyorum ama gerçekçi bir kadın. Yani absürt bir yerden almadık karakteri. Sakine, tam bir Anadolu kadını. Ailesini seven, iyi kalpli biri. Kocasıyla büyük aşk yaşıyorlar. Onu filmde çok net hissedeceğinizi düşünüyorum.

FİZİKSEL GÖRÜNTÜMDEKİ DEĞİŞİM BİR SİHİRLİ DEĞNEK MESELESİ DEĞİL

Çok estetik yaptırdığınız doğru mu?

Bir filmde, 20’li yaşların başında görünebilmek için yüzümün geneline Amerika’dan gelen özel bantlar uyguladık ve bu fotoğraf gündem oldu. Haberler buradan gelişerek, sosyal medyada uydurma listeler oluşturuldu. Ameliyatlara ödediğimi iddia ettikleri paraları hesapladılar. Bunlar gerçek dışı.

Şimdi de gerçeklerden bahsedelim. Gerçekleri dinleyelim o zaman?

Bu olumlu değişim tek bir şeye bağlı değil. Birinci sırada sağlıklı kilo vermek ve bedenin, yüzün ideal görüntüye gelmesi var. Devamında düzenli yapılan spor da var, bir sağlık operasyonunda burnuma yaptığımız dokunuş da var. Dönem dönem yapılan botoks gibi geçici ama etkili yöntemler de var. Kendine neyin yakışacağını bilmek de var, mental olarak kendini sağlıklı tutmaya gerçekten çaba göstermek de var. Değişim bir sihirli değnek meselesi değil. Bu bir disiplin, istikrar, vizyon ve bakış açısı meselesi.