Yönetmen Ahmet Uluçay'ın oğlundan şok 'Nuri Bilge Ceylan Zeki Demirkubuz' açıklaması
Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filminin yönetmeni Ahmet Uluçay 2009 yılında hayata veda etmişti. Oğlu İdris Uluçay ise babasının arkadaşları olan Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz ve Ezel Akay ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu
posta.com.tr / Can Hakman
Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan Ahmet Uluçay ardında 40'a yakın ödül bırakarak 2009 yılında hayatını kaybetmişti. Sanatçının günlüğü ise geçtiğimiz günlerde Sinema İçin Bunca Acıya Değer mi? başlığı altında yayımlandı. Yönetmenin oğlu İdris Uluçay ise posta.com.tr'ye şok açıklamalarda bulundu. İşte o röportaj:
20 Mart 2002’de babanız günlüğüne Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak adlı ilk uzun metrajlı filminin çekimlerinin 7 ay önce bittiğini ve İstanbul’dan hiç ses çıkmadığını yazmış. Çekimlerden yaklaşık 3 sene sonra film 26 Kasım 2004 tarihinde vizyona giriyor. Filmin vizyona girmesi neden bu kadar gecikti?
Babamın sizin de belirttiğiniz gibi sağlık problemleri vardı. O arada iki ameliyat geçirdi. Filmin çekilmesine öncülük eden Ezel Akay’ın da başka projeleri vardı. Kötü düşünmek istemiyorum. Film bir köşede öylece durdu.
Ezel Akay, Çek bir Film adlı belgesel serisinin 22. bölümünde Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filmi ile ilgili “15 bin dolara çekilen film, doğal olarak yaklaşık 200 bin dolara mal oldu. Ama bu paranın hepsini geri aldık.” diyor. Babanız ise günlüğünde bütçenin 11.700 dolar olduğunu, çekimlerden sonra prodüksiyon ekibinin Tavşanlı’dan borç takıp gittiğini yazmış. Günler sonra ise “Filme harcanan para belli değil, vicdanlarına kalmış.” diyor. Neler söylemek istersiniz?
Babama "Biz bu filme çok az bir para yatırıyoruz, biz bu parayı çöpe attık diye bakıyoruz, olursa olur olmazsa olmaz." dediler. Filmin 200 bin dolar gibi bir paraya mal olmasının imkanı yok. Ben hatırlıyorum, babamın film için aldığı ücret o zamanki parayla 2.5 milyardı. Onu da 5 taksitte ödediler. Ama şu bir gerçek, Ezel Akay olmasaydı babamın uzun metrajlı bir filmi asla olmayacaktı belki de.
Babanız Nuri Bilge Ceylan’dan bahsederken “Bu adamlara asla güven olmaz. Mayıs Sıkıntısı’ndan sonra benden temelli uzaklaştı. Senaryoya olan katkımı unutmuş görünüyor. Hatırlamasına da ihtiyacım yok zaten. Hatırlaması bana sıkıntı verirdi.” diyor. Zeki Demirkubuz için de benzer ifadeler kullandığını söyleyebiliriz.
Babamın ikisini de insan olarak samimi bulmadığını söyleyebilirim.
RÖPORTAJIN TAMAMINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ.
- İbn-i Şerif şifasını binlerce yıl önce yazmış! Gören burun kıvırıyor ama yoğurtla karıştırıp kaşık kaşık yiyen 40 yıl hastalanmıyor
- Turistler akın akın onu almaya geliyor! Kilosu 500 TL'den satılıyor: Proteinde etle yarışıyor, tıkalı damarları tek seferde açıp magnezyum, fosfor, potasyum yüklüyor!
- Pazardan alıp eve getirene kadar çürüyor! Bu yöntemle çilek günlerde taptaze kalıyor
- Pul pul dökülmeyi anında bitiriyor! Egzamadan eser kalmıyor
- Osmanlı'nın gizli şifa ambarı! Kandaki kötü kolesterolü damardan kazıyor, demir, çinko, potasyum ne varsa vücuda yüklüyor! Kuru kuru öksürüğün de kesin çözümü ondaymış