Metin Feyzioğlu'ndan koalisyon süreci yorumu

POSTA.COM.TR ÖZEL / Serkut Bozkurt

Türkiye Barolar Birliği başkanı aynı zamanda Anayasa Hukukçusu olan Metin Feyzioğlu, hükümeti kurma göreviyle ilgili, Posta.com.tr’nin soruları yanıtladı. Feyzioğlu, Erdoğan’ın diktatör gibi ülkeyi ve rejimi değiştirmeye çalıştığını ileri sürdü

Soru: Davutoğlu, hükümeti kuramadı. Yarın gerekirse bu görevi iade edeceğim dedi. Anayasa’da bu konuda neler yazıyor?

Metin Feyzioğlu: Anayasa'da yazılı bir kural bu noktada yok. Anayasada,; bunların yazılı kurala bağlanmasını bile gerek görülmemiş. Demokrasinin ne anlama geldiğini bilen., asgari standartlarda yaşayan toplumlarda zaten siyasetçilerin yapması gereken tartışmasız davranışlar bunlar. Örnek veririz hep. Anayasa hukukunda, İngiltere kraliçesi, hükümeti kurma görevini seçimden birinci çıkmış en çok oyu alan partinin genel başkanına geleneksel olarak verir.

YAPTIRIM NEDİR?

Türkiye’de yetişmiş olan, hukuk fakültesi öğrencileri, mezunları, birinci sınıfta anayasa dersi alıyor. İyi de ya hükümeti kurma görevini alan birinci parti lideri bunu ikinci partiye vermezse veya elinde tutarsa, ya da hükümeti kursun diye ki İngiltere’de bu 500 senedir olmadı. Bu durumda sizi en ilkel sistemlerden gelen, kişilerin arasında sınıflandırırlar. Ayrıca bu sorunun aklınıza gelmesi bile üzücüdür derler. 15 sene önce, Türkiye’de de aksi söz konusu olmazdı.

MUZ CUMHURİYETİ

Türkiye ilk kez anayasasında, , parlamenter sistemde demokrasi yapmasına rağmen, Afrika’da sözde bir demokrasinin bir muz cumhuriyetinin davranış modellerini ilk kez yaşamaya başladı.

CHP BUNU DİLE GETİRMELİYDİ

Elbette sayın Ahmet Davutoğlu'ndan sonra sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na teamül gereği verilmesi gerekli. Tartışma yok. İstikşafi görüşmeler sırasında keşke Aksaray’a bu noktada gönderilseydi hiç olmazsa iş kitabına uyuyor görüntüsü verilseydi.

REJİM FİİLEN DEĞİŞTİ

Bunları üst üstü koyduğunuzda cumhurbaşkanı, halk oylaması ile seçildiği günden itibaren Türkiye’de rejim fiilen değişti. Bundan sonra bu fiili duruma hukuki durum uygulamak lazımdır dedi. Anayasa 6. madde şöyle der; “Hiç kimse kaynağını Anayasa’dan, bir devlet yetkisi kullanamaz”. Seçim yönteminin değişmesi cumhurbaşkanının yetkilerini değiştirmez. Dolayısıyla bu hükümet sistemimin de değiştiği anlamına gelmez. Cumhurbaşkanı, “Anayasayı tanımıyorum, kendi yetkilerimi tanıyorum diyerek rejim değişti” dedi. Anayasanın kasten değiştirdiğini, , değiştirmekte olduğunun ibrasıdır bu. Başka bir ispatı gibi. Hükümeti kurma görevinin Davutoğlu’ndan sonra Kılıçdaroğlu’na vermesi gerekiyor ama vermiyor. Çünkü niye? Onun kafasına göre Türkiye’de rejim değişti.

“ERDOĞAN BAŞKANLIK SİSTEMİNDE YAŞIYOR”

O, başkanlık sisteminde yaşadığı için versem ne olur, vermezsem ne olur diyor. İnsanın aklına milli irade nutukları geliyor. Neymiş Tayyip Erdoğan’ın zihnindeki irade, kendi söylediği ile uyuştuğu sürüce doğru, işine gelmediği zaman tanımazmış. Bu baskıcı rejimlerin, diktatörlük heveslilerinin düşüce biçimidir. Kendisine, Türkiye’nin diktatörlük olmadığın ve olamayacağın milli irade bir kez daha öğretmekten mutluluk duyacaktır.