Modanın başrolde olduğu 10 muhteşem dizi

Bazen öyle yapımlar olur ki, başrolünde sanki oyuncular değil kıyafetler yer alır. Bu tarz diziler moda ilhamı almak isteyenler için birebirdir. Yarın ne giyeceğinizi düşünürken bir de bakmışsınız başrol oyuncusunun elbisesi kafanızda bir ampul yakar. İşte, modanın başrolde olduğu 10 muhteşem dizi! The Marvelous Mrs. Maisel 1960’lı yıllarda, New York City’de geçiyor. Şehrin lüks semtlerinden birinde eşi ve iki çocuğuyla birlikte yaşayan Miriam “Midge” Maisel hayatta istediği her şeye sahiptir. Ancak bir gün tesadüf eseri, hiç bilmediği bir yeteneğe sahip olduğunu keşfeder ve bu gelişme hayatını derinden sarsar. Her sezon farklı konu ve karakterleri işleyecek korku/komedi türündeki dizinin ilk sezonu, iki kadın karakteri merkeze alacak. Sezon, seri cinayetlerin işlendiği bir üniversite kampüsünde gerçekleşiyor. 20. yüzyılın başlarında, Çar II. Nikolay'ın ayaklanmaya karşı yeniliğe direnmesi ve buna engel olmak istemesi nedeniyle bir devrimi başlatarak hanedanlığın soyunu getiriyor. The Last Czars dizisi de bu ayaklanmayı, etkisini ve devrimin getirdiği değişimleri konu alıyor. Dizi Serena van der Woodsen'ın Connecticut'da kaldığı yatılı okuldan geri dönmesiyle başlar. Yaratıcıların satranç oyununun merkezindeki kraliçe olarak nitelendirdiği Blair Waldorf, Serena'nın uzun zamandır arkadaşı ve zaman zaman rakibidir, ve Constance Billard Okulu'nun Queen Bee'sidir. Hikâye aynı zamanda Yukarı Doğu Yakasının kötü çocuğu Chuck Bass , Chuck'ın en iyi arkadaşı Nate Archibald ve çalkantılı Manhattan meydanının diğer karakterlerinin hayatları hakkındadır: Nate'in arkadaşı ve Serena'yla durmadan ayrılıp barışan Dan Humphrey , Dan'in en iyi arkadaşı Vanessa Abrams ve Dan'in kız kardeşi Jenny Humphrey. Why Women Kill, birbirinden farklı karakterlere ve yaşam şekline sahip üç kadının hikayesini konu ediyor. 1960’larda yaşayan bir ev hanımı, 80’lerde yaşayan bir sosyetik ve 2018’de yaşayan bir avukat. Üçünün tek ortak noktası ise evliliklerinde ihanete uğramaları. Dizi kadının toplum içerisindeki rolünün yıllar içerisinde nasıl değiştiğini gözler önüne seriyor. Luke Jennings'in kitaplarından uyarlanan dizi, ajan olmanın hayallerini kuran bir kadının beklenmedik bir maceraya atılmasını anlatıyor. Güvenlik hizmetlerinde çalışan Eve, ajan olma hayalleri kuran bir kadındır. Villanelle ise şiddete dayanan işinin kendisine sunduğu lükse hayatı seven yetenekli bir katildir. Birbiriyle takıntılı hale gelen bu iki kadın arasında zorlu bir kedi fare oyunu başlar. Shrill, vücudunu değiştirmeden hayatını değiştirmeye çalışan genç bir kadının hikayesini konu ediyor. Annie Easton, hayatındaki türlü sorunlarla boğuşan genç bir kadındır. Sorunlu sevgilileri, hastalıklı ailesi, kiloları ve mükemmeliyetçi patronu yüzünden bir türlü rahata eremez. Başarılı bir gazeteci olmak isteyen Annie, sürekli olarak çevresindeki insanların eleştirilerine maruz kalır. Özellikle kiloları nedeniyle sürekli tepki alan genç kadın, gittikçe dibe sürüklenir. Ancak bir süre sonra aslında ne kadar güzel bir kadın olduğunun farkına varır ve hayatına yeni bir yön vermeye karar verir. İnternet üzerinden kıyafet satışı yapmaya başlayan genç Sophia, bu girişiminin onu bir moda imparatorluğunun başına getireceğinden habersizdi. O sadece günü kurtarmak, hayatını sürdürmek istiyordu, şimdi ise multi milyoner! Nasty Gal giyim markasının yaratıcısı Sophia Amoruso'nun kaleme aldığı ve New York Times'ın en çok satanlar listesine giren Girlboss adlı kitaptan esinlenerek çekildi. Dollface, uzun süreli birlikteliklerinin ardından sevgilisi tarafından terk edilen genç bir kadının hikayesini konu ediyor. Hayatına yeni bir yön vermeye çalışan genç kadın, öncelikle geçmişte bıraktığı dostlukları yeniden kurmaya ve kadınların dünyasına geri dönmeye çalışacaktır. Gizem türündeki Alta Mar, 1940'lı yıllarda Bárbara de Braganza adlı gemiyle Rio de Janeiro'ya doğru yola çıkan insanların hikayesini işliyor. Birden çok amaca ve sırra sahip olan yolcular, kabaran dalgaların etkisi altına girmekten kurtulamayacaktır.