Mucize Doktor oyuncuları kimlerdir, gerçek isimleri ne? İşte dizinin tam kadrosu...

2 sezondur izleyiciyi ekran başına kilitleyen Mucize Doktor her hafta perşembe günleri ekrana geliyor. Mucize Doktor dizisinin aslında senaryosu Kore'ye ait. TheGoodDoctor dizisinden uyarlandı. Öte yandan dizinin tüm oyuncuları ve karakterleri ayrı ayrı sevildi. 'Mucize Doktor'un oyuncuları kimler? 'Mucize Doktor' oyuncularının gerçek isimlerini hatırlayalım. 20'lerinin ortasında, cerrahi asistanı, otistik savant. Dahi ama iletişim kurmakta zorlanan Ali'nin çocukken hayatında değer verdiği bir tavşanı, bir de onu her şeyden koruyan abisi vardı. Fakat babası, Ali'yi evlatlıktan reddetti. Kimsesiz kalan Ali, onu sahiplenen Adil Hoca sayesinde hayata tutundu. Abisine verdiği doktor olma sözünü de Adil Hoca sayesinde tuttu ve tıp fakültesini birincilikle bitirdi. Ali, şimdi asistan olarak girdiği hastanede dostluğu, kardeşliği ve aşkı keşfedecek. Dokunduğu her şeye, temas ettiği her yaşama iyilik getirecek; sadece şifa değil, umut verecek insanlara. Kimsesiz, otizmli Ali, kendine tekrar bir aile bulacak ve o koca hastane Ali’nin çevresinde bir aile olacak. 30'larında, hastanenin yıldız cerrahı. Adil Hoca tarafından yetiştirilmiş. Ukala ve uzak görünüyor ama aslında bir sırrı var. Bu sır yüzünden aslında kalbinin ne kadar yumuşak olduğunu görmüyor kimse. Ferman duygularını bastırıyor. Çünkü cerrahlıkta duygusallığa yer olmadığını bilir; takındığı sert tavır aslında asistanlarının iyiliği içindir. Herkes ona saygı duyar, biraz da ondan çekinir. Başarılı bir kariyeri ve güzeller güzeli bir sevgilisi, Beliz’i var; daha şimdiden hayalini kurduğu her ne varsa, hemen hepsine sahip. Şimdilik Ali’nin hastaneye alınmasına karşı. Ama gelecekte neler olacağı bilinmez. 50'lerinde, Başhekim, Ali’nin mentoru ve manevi babası. İyi niyetli, babacan bir adam ama fazla korumacı olabiliyor. Otuz seneyi aşan doktorluk kariyerinde sayısız hastayı iyi etmiş bir doktor; literatüre katkıda bulunmuş, makaleleri yabancı dergilerde yayınlanmış bir beyin cerrahı. Ferman gibi, Tanju gibi nice cerrahi dehalar yetiştirmiş bir hoca. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, hastalarını, çevresindeki herkesi her daim kollayan, kimi hastasının masrafını kendi cebinden ödeyen, kimini de Ali gibi kanadının altına alan bir güzel adam. Tıbbın tek bir kanunu olduğuna, onun da hasta olduğuna inanan, idealist bir başhekim. 20'lerinde, cerrahi asistanı, Ali’nin ilk ve büyük aşkı. Empati yeteneği yüksek, bu yüzden fazla bağlanabiliyor. Nazlı hastanenin en gelecek vaat eden cerrahi asistanlarından biri. Bağımlılıksa onun en hassas noktası. Bu konuya en ufak bir tahammülü bile yok. Ailesinde yaşadığı travması yüzünden de erkeklere güvenmekte hep zorlandı. Güzel ve akıllı bir kız olmasına karşın pek ilişki yaşamadı, hayal kırıklığına uğramaktan korktu, kendini hep korudu. Onun bu zırhını aşmayı ilk başaran Ferman oldu. Nazlı yakışıklı, başarılı cerraha önce hayran, sonra da sırılsıklam aşık oldu. Kendini alamadı, ne olduğunu, başına ne geldiğini o bile anlamadı. Ama Ferman’ın Beliz’le ilişkisini bildiği için platonik takılıyor. Eski bir asker. GATA’nın altın çocuğu. Çatışma görmüş. Kurtulmayı başarmış ama aynı kişi olarak dönmemiş o dağdan. Askerliği bırakmak zorunda kalmış. Bir özel hastanede doktor olarak çalışmaya başlamış o da. Bütün iyi duygularını bir umursamazlık maskesi altına saklamış. Hastalara sadece iş olarak bakıyor, çoğu zaman tahammülsüz onlara karşı, herkese karşı tahammülsüz. Son derece yetkin bir doktor ama bir o kadar da asi, serseri ruhlu. Kovulsa bile umurunda değil! Bu yüzden de başta pek kimseyle anlaşamayacak. Ama herkesin saygısını kazanmayı başaracak. Doruk hastanemize yeni bir teknoloji, bir yaklaşım getirecek. Bir tür ordu teknolojisi. Sahada kullanılan pratik yöntemler. Ali’nin dehasına karşı Doruk’un militer tedavi yöntemleri. Doruk hastanemize adrenalin ve bela getirecek. Özellikle Ali ondan çok çekecek. Doruk aslında kötü biri değil. Ama kim bilir neler saklıyor içinde? Adil’in yıllardır görüşmediği kızı. Amerika’ya gitmiş küçükken annesiyle birlikte babasını terk edip. Annesi Amerikalı bir dansçı. Amerikalılığından mı bilinmez, rahat bir tip Ferda. Güler yüzlü, bıcır bıcır, herkesle hemen, çok çabuk ilişki kuruyor. Gerçek, uzun süreli bir dostu, ailesi olmamış hiç. Terk edilmekten korkuyor çünkü aslında. Babası onu bıraktığı için insanlara güvenmiyor. Uzaklığını, yakın görünerek gizliyor. Kimseye bağlanma. Kimseye bağımlı olma! Kendine bunları söyleyip durmuş. Ali’ye bir öfkesi var Ferda’nın. Babası onun gitmesine izin verdi. Gelip almadı onu geri. Babalık yapmadı kendi kızına. Ama bu otizmli çocuğa babalık yaptı! Ferda hastanemize aşk, rekabet ve muhabbet getirecek... 30'larında. Ferman'ın sevgilisi, hastanenin sahibi. Asıl mesleği avukatlık. Güzel, akıllı ya da zengin olmasına rağmen Beliz alabildiğine alçak gönüllü bir kadın. Dünya kadar parası, yurt dışında aldığı eğitimi, başarılı bir avukat oluşu, bütün meziyetleri onun karakterinin doğal bir parçası, insanlara karşı kullandığı silahlar değil. Asil bir kadın Beliz. Ucuz ukalıklardan, burnu büyüklükten ve her türlü ezici görkemden nefret eder. 40'larında, cerrahi şefi, genel cerrah, tavrı rahat ama hak ettiği saygıyı görmediğine inanıyor. Türkiye’nin en başarılı genel cerrahlarından biri. Müşterileri hep nüfuzlu, güçlü adamlar veya onların eşleridir; Tanju’nun yükseklerde çok dostu vardır. Ama o hala Adil Hoca’nın gelip onu tebrik etmesini bekler. Bu yüzden de Başhekim olmak ve Adil Hoca’nın yerini almak istiyor. Aslında Tanju, sadece ama sadece, Adil Hoca’nın saygısını istiyor. 20'lerinde, cerrahi asistan, Ali’ye rakip, şeytan tüylü, milyoner bir ailenin oğlu ama asla elde edemeyeceği bir saygının ve kazanamayacağı bir kalbin peşinde. Demir, Nazlı’ya gizlice aşık. Onu gerçekten bütün kalbiyle seviyor. Ama Nazlı, Ali’yi seçecek ve bu, Demir’e ağır gelecek. Demir, Nazlı’nın kendisi dururken nasıl olup da Ali’yi seçtiğini bir türlü anlamayacak ve bununla bocalayacak. Hastanede asistanlar arasında rekabet başlayınca Demir iyice köşeye sıkışacak. 20'lerinde, hemşire, Nazlı’nın ev arkadaşı, güzeller güzeli bir kız ama en yakın dostunu kıskanıyor. Hırslı, güzel, bakımlı, neşeli, flörtöz bir hemşiredir Açelya. Hayatta en rahatsız olduğu şey doktorlar ve hemşireler arasındaki hiyerarşidir. Demir’e, onu ilk kez gördüğünden beri, deliler gibi aşık. Ve ister istemez hemşire değil de bir doktor olsaydı, Demir’e karşı şansının daha fazla olacağını düşünmeden edemiyor. Nazlı’yı çok seviyor aslında. Ama doktor olduğu, daha güzel olduğu ya da başka bir şey için değil, sadece ama sadece Demir’in kalbini çalmayı başarabildiği için onu kıskanıyor. 40’ların başında. Başhemşire, yetkin, asistan cerrahlar için anne figürü, aktif bir kadın ama özel hayatında çekingen biri. Yıllar yılı hastane tozu yuttuktan sonra doktor gibi olmuş artık. Aslında uzun yıllardır içten içe Adil Hoca’ya hayranlık besliyor. Ama çekingen biri olduğu için, ilk evliliğinden çocukları olduğu için, yakışık almaz diye bu hisleri üstüne hiç harekete geçmemiş, geçmiyor. 20lerinde, erkek hemşire, hastanenin dedikodu gazetesi, neşeli ama ümitsiz bir hayali var. Aslında oyuncu olmak istiyor. Bir de bölüm sekreteri Gülin’i… Güneş, ancak gerçekle yüzleştiğinde ve büyümeye başladığında, Gülin ona bir şans verecek. 20lerinin sonunda, cerrahi bölüm sekreteri, hastanenin ayaklı gazetesi, hayat dolu ama kararsız. Gülin aslında son derece heyecanlı, en ufak bir şeyde eli ayağına dolanıveren biridir ama konu iş olduğunda jet pilotu kesilir. Çalışırken en beklenmedik felakete de en mucizevi habere de hep aynı soğukkanlılıkla yaklaşır; o yıllardır hastanenin en kaotik bölümünün sekreterliğini yapıyor. Bir yandan da Beliz’i bir rol model olarak görüyor, ona öykünüyor. Gülin kararsız bir tabiatı olsa da kafasına koyduğunu mutlaka yapar. Beliz’e öykünmesi sonunda ilk meyvesini verdi ve Gülin bir yandan çalışırken hukuk fakültesini bitirmeyi başardı. Şimdilerde cerrahi sekreterliğinin yanı sıra hastanenin hukuk departmanında staj yapıyor. Çok yakında da aynı Beliz gibi avukat olacak. Ama bu ani değişim, Güneş’le ilişkilerinin bir anda tersine dönmesi demek. Güneş, sınıf atlayan sevgilisinin yanında kendini geride bırakılmış hissediyor. Gülin avukatlık hayaline yaklaştıkça sevgililerin arası açılıyor… Ezo, çelişkilerin insanıdır. Çok yetenekli bir stilist olan Ezo'nun evi de rengarenktir. O renk katmanını kazırsanız altından kaos çıkar. Hiç bir işte uzun süre tutunamaz. Ailesinden uzun uzun bahseder ama onlarla sık görüşmez. Güzeldir ama sağlığına dikkat etmez. İnsanları kendisi de dahil, sürekli, şaşırtır. Doğanın bir gücü gibi asla tahmin edilemez ve öngörülemez bir kızdır.