Mutlaka izlemeniz gereken kadınlar ve mücadelelerini konu alan 10 film

Dünya üzerinde pek çok ülkede kadınların hayata karşı itirazlarını, toplumdan beklentilerini farklı yollarla dile getirecekleri bir gün olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadın cinayetleri, kadın hakları, kadın emeği, kadının toplumdaki yeri, eğitimde ve iş hayatında kadınların karşılaştıkları zorluklar, yasalar ve beklentilerin konuşulacağı en önemli gün. Tüm dünyada pek çok kadın toplumsal statü kazanımı konusunda mücadele veriyor. Ekonomik, sosyal, siyasal hakların yanında kadınlar, kendilerinin farklı durumlarla özdeşleştirilmelerinden duydukları rahatsızlıklardan, kadın cinayetlerine, topluma ve iş hayatına yeterince katılım sağlayamamalarından bedenleri ve cinsel yönelimlerine kadar olan tüm talepleri düzenlenen etkinliklerle farklı biçimlerde dile getirecek. Dünya kadınlar Günü'nde kadınlar ve büyük mücadelelerini konu alan filmleri sizin için derledik. 2015 yapımı Sarah Gavron imzalı film Suffragette’in başrolünde An Education Carey Mulligan yer alıyor. Aynı zamanda Helena Bohem Carter, Meryl Streep gibi başarılı oyuncuların yer aldığı oyuncu kadrosuyla dikkat çeken film, I. Dünya Savaşı başlamadan kısa bir süre öncesinde yaşananlara odaklanıyor.Tarihsel gerçeklik açışından oldukça başarılı olan Suffragette, 1880’ler sonunda gündeme gelmeye başlayan, kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanma mücadelesini anlatıyor. 1903 yılında Emmeline Pankhurts (Meryl Streep) ile birlikte kendilerini süfrajet (İngilizce adıyla suffragette) diye adlandıran kadın grubunun karşı karşıya kaldıkları, tüm tepkilere karşın nasıl organize oldukları güçlü mesajlarla anlatılıyor. Kathryn Stockett'in romanı ile aynı adı taşıyan Tate Taylor'un yazıp yönettiği Duyguların Rengi filmi gizli bir yazı projesi etrafında birbirlerine daha çok yaklaşan 3 farklı kadının dostluk öyküsünü anlatıyor. ABD'nin Missisippi eyaletinde 1960'lı yıllarda kadınlara yönelik ayrımcı ve baskıcı tutumlara karşı kadınların verdiği mücadeleyi konu alıyor. Mariano Barroso'nun yönettiği ve Julia Álvarez'nun aynı adlı romanından uyarlanan 2001 yapımı Kelebekler zamanı (In the Time of the Butterflies) filminin başrollerinde Salma Hayek ve Edward James Olmos yer alıyor. Kelebekler zamanı filmi, Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı çıkan ve 25 Kasım 1960'ta suikasta uğrayan Mirabal kızkardeşlerin hikayesini anlatıyor. 25 Kasım 1960'ta, Dominik Cumhuriyetinde, Trujillo diktatörlüğüne karşı özgürlük mücadelesini yükselten Mirabel kız kardeşler, diktatörlüğün askerleri tarafından, tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledilmişlerdi. Mirabel kız kardeşlerden birinin kod adının Kelebek olmasından da esinlenerek; o günden sonra bu üç kız kardeş, gerek Dominik’te gerek dünya da Kelebekler adıyla efsaneleştirilerek anılmaya başlarlar. Önce 1981'de Dominik’te toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayında; 25 Kasım , “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Ve Uluslararası Dayanışma Günü” olarak kabul edilir. Daha sonra 1985 yılında, BM tarafından 25 Kasım, kadına yönelik şiddetin yok edilmesi için uluslararası mücadele günü ilan edilir. Böylece 25 Kasım 1981 den bu yana dünyanın dört bir yanında kadınlar, Mirabel kardeşleri anıyor ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, savaşa karşı; kadın dayanışmasını örüyor, seslerini yükseltiyorlar. Antonia'nın Yazgısı 1995 tarihli Hollanda yapımı filmdir. Marleen Gorris tarafından yazılan ve yönetilen film feminist bir peri masalı olarak nitelendirilir. Antonia'nın Yazgısı filminde Antonia, kızı ve torunu Almanya’da bir çiftlikte yaşamaktadır. Etraflarında erkeklerin olmadığı bir dünyada hayat mücadelesi vermektedirler. Kendilerini bu dünyada ispat edercesine bir standart belirleyen 3 insan, feminizmin Avrupa’nın orta yerinde nasıl yaşandığını anlatıyor. Frida, Meksikalı sürrealist ünlü ressam Frida Kahlo'nun sanat ve yaşam hikayesini konu alan 2002 yılında çevrilmiş biyografik filmdir. Mia Maestro ve Salma Hayek'in başrolünde oynadığı film 6 dalda Akademi Ödülü'ne aday olmuştu. Filmde bastırılamayan arzuları ve enerjisi ile isyankar bir kadın olan Frida'nın, yaşlı, zengin fakat çok ünlü bir sanatçı olan Meksikalı Diego Rivera ile olan aşkı anlatılıyor. Film, yalnızca dahi bir sanatçı olan Frida'nın hayatını değil, aynı zamanda da aşkını ve mücadelesini anlatıyor. 1998 Fransa-İran yapımı Elma filminin yönetmenliğini Samira Makhmalbaf üstlendi. Senaristliğini ise Mohsen Makhmalbaf, Samira Makhmalbaf yapıyor. Tahran’daki fakir bir mahallede kız çocuklarının yaşadıklarını naif bir dille anlatıldığı Elma, 1998 Locarno Film Festivali'nde Film Eleştirmenleri Ödülü'nü aldı. Elma filminin konusu ise şöyle: Bir aile çocuklarını evde kilitli tutmaktadır. Bunun üzerine komşuları harekete geçerek durumu ilgililere bildirirler. Soruşturmayı yürüten sosyal görevli, 11 yaşındaki ikiz kız kardeşler Zehra ve Masume'nin, yoksul babaları ve kör anneleri tarafından bir tutsak kaldıklarını tespit eder. Anne-babanın bu eylemi gerçekleştirmekteki sebebi basittir: Kızlarının evlenene kadar cinselliği ve erkekleri keşfetmemeleri arzusu.Gerçek bir olaydan yola çıkılarak çekilen filmde, oyuncular da gerçek hayatta olayın kahramanı olan kişiler. Ayrıca filmde olayın geçtiği zamana ait çekilmiş haber görüntüleri de, canlandırma çekimleriyle birlikte kurgulanmıştır. 'Peki Şimdi Nereye?' Nadine Labaki'nin yönettiği 2011 yapımı Lübnan filmidir. Hristiyan-Müslüman çatışmalarından kendini soyutlamış bir Lübnan köyünde geçen öykü, bir grup kadının kendi köylerindeki din çatışmalarına karşı gösterdikleri çabayı konu alıyor. Köyün hem Hıristiyan, hem de Müslüman kadınları, gerilimi azaltmak için olmayacak oyunlar düzenliyor – Ukraynalı bir dansöz grubu tutmak gibi. Şimdi Nereye Gidiyoruz? iç acıtıcı dramayla neşeli komedi arasında gidip gelen filmde, Hz. Meryem’in ruhuyla konuştuğunu iddia eden belediye başkanı eşinin gülünçlükleriyle bir annenin kör kurşunla oğlunu yitirmesinin acısını bir arada veriliyor. Özellikle şiirsel sahneleriyle Müslüman ve Hıristiyan olarak ikiye ayrılan köyün çatışmaları drama ve neşe ekseninde yer alıyor. Afrika'nın sinemada öncü isimlerinden Senegalli yazar ve yönetmen Ousmane Sembene’nin veda filmi olan Moolaade filmi kadın sünnetini konu alıyor. Küçük bir Afrika köyü olan Burkino Faso'nun Djerisilo köyünde çekilen film kız çocuklarının sünnetine karşı çıkan kadınların mücadelelerini anlatıyor. 1991 yılının bir hayli ses getiren filmlerinden biri olan Kızarmış Yeşil Domatesler, huzurevinde dostluk kuran iki kadını anlatıyor. Evelyn'nin huzurevinde tanıştığı Ninny Threadgood'un hikayeleri ile farklı bir bakış açısı kazanmaya başlar. Ninny gençliğinde tanık olduğu bir dostluğun öyküsünü anlatır: 1920'ler Amerika'sında, siyah-beyaz çatışmasının en yoğun olarak yaşandığı günlerde, birçok zorluğa göğüs geren Idgie ve Ruth'un dostluğunun. Bu öyküden ilham alan Evelyn, Ninny'nin de yardımıyla kendi sorunlarının üstesinden gelmeyi başaracak ve hayata yeniden tutunacaktır. 2006 Almanya, Avusturya, Bosna-Hersek, Hırvatistan yapımı drama filmi Esma'nın Sırrı (Grbavica) savaş sonrası Bosna'nın Grbavica mahallesinde 12 yaşındaki kızı ile yaşayan Esma'nın hikayesini konu alıyor. Jasmila Zbanic tarafından 2006'da çekilen film savaşın boyutlarını gözle önüne seriyor.