Gündem 'Öcalan'a siyaset yolu açılmıyor' öyle mi?

'Öcalan'a siyaset yolu açılmıyor' öyle mi?

Paylaş
'Öcalan'a siyaset yolu açılmıyor' öyle mi?

Başbakan Erdoğan önceki gün “Siyasi Partiler Kanunu'nun 11. Maddesi'nin B Bendi'nde sayılan 6 engel kaldırılacak” demişti

Hakan ÇELENK / POSTA
TWİTTER: @hakancelenkk

Gayet net açıklama. Sözünü ettiği 6 engel; ‘terör’ ve ‘vatana ihanet’ten hüküm giyenler dahil hükümlülerin siyasi parti üyesi olamayacağını düzenliyor. Gayet net başka bir durum da şu: Abdullah Öcalan ve hapiste ya da cezasını tamamlamış birçok PKK hükümlüsü bu durumda. Hal böyle olunca “PKK’lılar dağda kurşun atacaklarına düz ovada siyaset yapsınlar” söylemi gerçekleşiyor diye hayretler içinde koltuklarınızdan sıçramanız için önemli bir neden var.

Hukukçular “Bu değişiklikle Öcalan BDP’ye üye olur, olamaz” diye tartışacak elbet. Türk Ceza Kanunu 53. Madde’nin suçlulara siyaset yolunu kesin kapattığı, bu yüzden Erdoğan’ın bahsettiği değişikliğin Öcalan’ın parti üyeliği konusunda fark yaratmayacağı da söyleniyor.

Madde pratikte kullanılıyor

Ama olaya önem vermeyenler şimdi şunlara yanıt vermeli:

1) Zamanın siyasetçileri hiç ihtiyaç yokken boş vakitlerini doldurmak için bu maddeyi yazmış, günümüz hükümeti de hiçbir şey fark etmeyeceği halde ‘laf olsun beri gelsin’ diye değiştiriyor. Öyle mi?

2) Zamanında yasa koyucu, TCK 53. maddesinde siyasi parti üyeliğine engel durumların yer almasını yeterli görmemiş ve Siyasi Partiler Kanunu’na 11. Madde’nin B Bendi’ni yerleştirmeye boşuna ihtiyaç duymuş. Öyle mi?

3) Hiçbir şey fark ettirmiyor ama günümüz hükümeti “Parti üyeliklerinin önünü açmak” iddiasıyla boş iş yapıyor. Öyle mi?

4) Yüksek Seçim Kurulu geçtiğimiz yıllar içinde birçok üyeliği, Siyasi Partiler Kanunu 11. Madde’ye dayanarak reddetmiş. YSK işe yaramaz maddeyi kullanmış. Öyle mi?

Niyet açık: PKK siyasete

5) Siyaset yapmak isteyen bir hükümlü olsanız bu değişiklikten sonra üyelik için başvurup şansınızı denemez misiniz? Bir şekilde hükümet en azından bu denemenin yolunu açmıyor mu? PKK’lıların bunu denemeyeceği düşünülüyor. Öyle mi?

6) Hükümetin hükümlülerin oy kullanmasının önündeki engeli kaldırmak için muhalefetle uzlaşma araması; başka bir deyişle; Öcalan durumundaki kamu hizmetinden yasaklılarının hakkını iade etmek istemesi kayda değer başka bir gelişme değil mi? Bu durum Başbakan’ın “Oy verene, üyelik hakkı verelim” söylemiyle bağlantılı değil mi?

7) “Öcalan hapiste değil ama çıktıktan sonra siyaset yolu açılıyor.” (Hürriyet internette Adalet Bakanlığı’na dayandırılan görüş) yorumu yapılıyor. Hal böyle olsa bile, binlerce terör sabıkalısı PKK’lıya ‘düz ovada siyaset’ yolunun açıldığı teyit edilmiş olmuyor mu? Bu gelişme buna rağmen önemli değil! Öyle mi?

8) En azından “Hükümet Öcalan’a siyaset yolunu açmak yolunda bir niyet gösteriyor” bile denemez! Öyle mi?