Magazin Ömür Özdemir: Sosyal medyada herkesin bir stratejisi vardır

Ömür Özdemir: Sosyal medyada herkesin bir stratejisi vardır

Paylaş
Ömür Özdemir: Sosyal medyada herkesin bir stratejisi vardır

Ömür Özdemir, namıdiğer CeriLevis, sosyal medyanın ilk ünlü isimlerinden. Twitter’da yazdığı komik tweet’lerle herkesin dikkatini çekmeyi başardı ve kendi deyimiyle o alanı, amaca giden yolda araç olarak kullandı. Başından geçen bahtsızlıkları anlattığı kitabı ‘Fazla Şaapma’ film oldu. Filmin vizyon tarihinin ertelenmesi, sektörün durumu ve sosyal medya üzerine konuştuk. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr// #pazartesipostası

Nasılsınız? İçinde bulunduğumuz süreci nasıl geçiriyorsunuz?

Haberin Devamı

Açıkçası bir şeylere çok konsantre olduğum söylenemez. Metin yazarlığı yapıyorum, ikinci kitabım için çalışıyorum. Daha ileriki zamanlar için televizyon programlarına yeni içerikler, formatlar üretiyorum ama ne kadar verimli olabildiğim tartışılır. Çünkü yoğunlaşamıyorum.

Gelecek için iyimser tarafta mısınız peki?

Ben yapı itibarıyla her zaman ortada, o an ne yaşanıyorsa, o duyguyu yaşama taraftarıyım. 45 gündür evdeyiz. Ne kadar pozitif olmaya çalışırsam çalışayım “Çiçekler, böcekler, ne güzel” diyemiyorum. Böyle bakanları da sağlıklı bulmuyorum. Bence onlarda bir problem var.

Neden? O da bir mücadele yöntemi değil mi?

Tabii ki ama gerçeklerden kaçarak sağlıklı bir duygu durumu yaşayamazsınız. Daha dün bir doktorun söyleşisini okudum. O da aynısını söylüyor. Bu süreçte karamsar olanların daha sağlıklı olduğunu düşünüyor. Ortada bir problem, bir acı varsa o duyguyu yaşamak gerekiyor. Ben buna inanıyorum.

Haberin Devamı

‘Mücbir Sebepler'i seviyorum, ilgi hastası ünlülerin yorumları dışında her şey güzel

Yönetmenliğini Ahmet Kapucu’nun yaptığı ‘Fazla Şaapma’ filminin başrolünde Ömür Özdemir’e Ceyda Kasabalı eşlik ediyor.

Bu süreçte Instagram’da devamlı canlı yayın yapılması da bazıları tarafından çok eleştiriliyor…

İçerik üreten herkese saygı duyuyorum. İçinde bulunduğumuz zaman, eleştirilecek, gömecek, birbirimizi yerden yere vuracak zamanlar değil. Instagram yayınlarına da bu gözle bakıyordum başta. Ama gün geçtikçe fikrim değişmeye başladı.

Ne yönde?

Bir kere çok kısa sürede Instagram canlı yayını yapılabilecek tüm ikili korelasyonlar bitti. Paulo Coelho ve Murat Övüç birbirine bağlansa şaşırmam artık (Gülüyor). Konserlerde ise ses kalitesi kötü olduğundan keyif alınamıyor.

‘Mücbir Sebepler’ yayını çok popüler son günlerde. Onu nasıl buluyorsunuz?

Melikşah ve Bartu’yu izledim ve sevdim. İlgi hastası, fark edilme budalası bazı yurdum ünlülerinin, sürekli yorum yazarak kendilerini gösterme çabası dışında her şey güzel.

Biraz ön plana çıkan herkese fenomen deniyor

Siz ilk sosyal medya fenomenlerinden birisiniz. Öncelikle bu tanımlamayı kabul ediyor musunuz?

Ben fenomen kelimesini çok sevmiyorum. Şu an o kadar geniş bir kapsama alanı var ki… Birazcık ön plana çıkan herkese fenomen deniyor ve burada ister istemez bir nitelik kaybı oluşuyor. Dolayısıyla şu an o tanımlamanın içinde olmaktan hoşlanmıyorum. Yaptığım işler de hep oradan sıyrılmak üzerine zaten.

Haberin Devamı

Başa dönersek, siz Twitter’da sadece kendi keyfiniz için mi vakit geçiriyordunuz, yoksa bir stratejiniz var mıydı?

Çok net söyleyeyim, “Her şey kendiliğinden gelişti” diyenlerin bile mutlaka bir stratejisi vardır, emin olun. O yüzden “Ben strateji gütmedim” diyenleri samimi bulmam. Bu, İbrahim Tatlıses’in inşaatta keşfedilmesi gibi bir durum değil.

Nasıl bir durum peki?

Ben sosyal medyayı, Twitter’ı amaca giden yolda bir araç olarak kullandım. Dikkat ederseniz, ilk kullanıcıların hepsi de aşağı yukarı bu şekilde. Ya kitap yazmıştır, ya başka bir iş yapmış, Twitter’ı da o işi daha popüler hale getirmek için kullanmaya devam etmiştir.

Sizin amacınız neydi?

Benimki de başından beri oyunculuktu. Kendi kitabımı ve senaryomu yazmak, filmimi çekmekti. Çoğunu da gerçekleştirdim, gerçekleştirmeye devam ediyorum. Varmak istediğim yere tabii ki daha mesafem var. Ama o yolda yürüyorum.

Haberin Devamı

Eskiden tek şarkılık sanatçılar vardı, şimdi tek videoluk insanlar var

https://www.instagram.com/p/B_C1S_nJbeb/

Sosyal ağların hemen hepsi yeni ünlü isimler çıkarıyor. Ama yeni bir ‘Twitter ünlüsü’ çıkmıyor. Neden?

Çünkü artık tamamen bir haber portalına dönüştü. Bana sorarsanız orada söylenecek her şey söylendi, yapılacak tüm şakalar yapıldı ve bitti. Her şey görsellik üzerinden ilerlediği için Twitter’ın bu anlamda bir cazibesi kalmadı insanların gözünde. Ha diğer mecraların durumu da ayrı tartışılır. Eskiden “Tek şarkılık sanatçı” diye bir tabir varmış ya, şimdi de “Tek videoluk insanlar” şeklinde devam ediyor hayat.

‘Fazla Şaapma’ kitabınızın aynı isimle filmi çekildi. 17 Nisan’da vizyona girecekti ama kader ağlarını başka türlü ördü…

Hiç sormayın (Gülüyor). Bu film bir öğretmen çocuğunun (ki o ben oluyorum) başından geçen bahtsızlıkları konu ediyor. Vizyon tarihinin koronavirüse denk gelmesiyle durum taçlanmış oldu. Ben “Vizyondayız” dedikten iki gün sonra sinema sektörü durdu, hahaha! Ne diyeceğimi inanın bilemiyorum.

Haberin Devamı

Vizyonu beklemeden, televizyonda ya da dijital bir mecrada filmi izleyiciyle buluşturmayı düşünüyor musunuz?

Benim niyetim beklemek. Her şey tahmin edildiği şekilde ilerlerse, sanıyorum ki 7 ay sonra falan vizyonda oluruz. Bu durumdan en çok etkilenen sektör sanırım sinema ve tiyatro olacak. Bakalım… Dijital bir platformda yayınlanması seçeneği ise benim değil, yapımcıların karar vereceği bir şey.

Film, evleneceğiniz gün sevgiliniz tarafından aldatılmanızla başlayan olayları konu alıyor. Aldatılma söz konusu olduğunda hep kadın mağdur gösterilir. O yüzden hoşuma gitti durum.

Ne güzel böyle düşünmeniz. Çünkü bu hikaye aslında 2 yıl önce film olacaktı ve o zamanki yapımcılar buradaki karakterin kadın olmasını önerdiği için reddetmiştim. Sinirlendim ve senaryoyu bir kenara attım. Bazı yapımcıların çok ezbere alışkanlıkları var. Mağdur kadın hikayesinin her zaman daha çok izleneceğini düşünüyorlar.

‘O dükkana ne açılsa tutmadı'

https://www.instagram.com/p/B-KSwcopLmX/

Bu, bütünüyle sizin hikayeniz mi?

Evet, askerden geldikten sonra yaşadığım dönemi izliyoruz. Aynı zamanda bir ‘yırtma hikayesi’. Eğlenceli ama dramatik bir yanı da var. Son dönem çekilen sulu zırtlak komedilerden değil. Burada şaka yapmaya, özellikle komik olmaya çalışan biri yok.

Kitapta kendiniz için kullandığınız “O dükkana ne açılsa tutmadı” ifadesi gerçekten sizi yansıtıyor mu?

Ben biraz kendimi gömmeyi seviyorum galiba (Gülüyor). Ama evet, doğruluk payı da var. Savaşçı bir insanım. Özellikle askerden döndükten sonra çok denemem oldu. Filmi izlediklerinde insanlar görecek zaten o ruh halini… Birçoğuna da tanıdık gelecek.

Yeni kitabınız da yolda, eylül ayında çıkacak. Bir devam kitabı mı olacak?

Evet ama bu kez kronolojik bir sırayla değil, anı anı ilerleyecek. Biraz romantik bir tabirle, seven bir adamın hikayesini yazdım bu kez.

Erkekler o yanlarının pek bilinmesini istemez oysa…

İşte ben böyle ters bir adamım hahaha! İki kez evlendim. Yaşarken komik değildi ama şimdi bakınca komik geliyor. İlk eşimle tanıştıktan 1 ay sonra evlenmeye karar verdik. İkinci eşimle 6 ayda. Hem yaşadığım dönemdeki duygusunu hem de bugünden bakınca komik gelen yanlarını, başta kendi geri zekalılıklarımı anlatmaya çalıştım. Sanırım, genel olarak birinciden daha duygusal bir kitap geliyor.

Bu süreç bittiğinde “Koşarak yapacağım” dediğiniz, yapmayı en çok özlediğiniz şey ne?

Öyle Alaçatı’da tatilmiş, denize girmekmiş… Bunların hiçbiri değil. Bunlar hayatımızın rutininde olan şeyler değildi zaten. Ben rutini özledim. Gündelik hayatı çok özledim. Kalabalığa karışmayı, insanlarla dip dibe olmayı özledim. Kadıköy çarşıya girip turşu suyu içmek istiyorum (Gülüyor).

Deli bir Scarlett Johansson hayranıyım

https://www.instagram.com/p/B917M03pL6j/

Twitter’da “Bayılarak takip ediyorum” dediğiniz bir hesap?

Theslimevids.

En sevdiğiniz Instagram hesabı?

Deli bir Scarlett Johansson hayranıyım. Onunla ilgili içerik paylaşan tüm hesaplar.

En başarılı bulduğunuz YouTuber?

Ceyda Kasabalı ve Fırat Albayram.