Pandemi sonrası keşfedilmesi gereken 7 Karadeniz yaylası

Pandemi ile hayatımıza giren karantina kavramı birçoğumuz için alışılması en zor olan durumlardan oldu hiç şüphesiz. Bir yandan çalışmak zorunda olanlar ise hem şehir hayatının stresini hem de karantinanın zorluğunu üstlendi bir anda. Biz Neredekal.com editörleri gibi sizleri de umutla dolduran seyahat planlarına bir yenisini daha ekledik ve #öncetürkiyeyikeşfet diyerek çıktığımız bu yolda pandemi sonrası yenilenmek ve doğaya karışmak isteyenler için keşfedilmesi gereken birbirinden güzel Karadeniz yaylalarını sıraladık.

13 Ocak 2021, Çarşamba 10:17 Son Güncelleme: 13.01.2021 10:17

YAZI BOYUTU

1 – Gito Yaylası, Rize

2100 metre gibi oldukça yüksek bir rakıma sahip olan Gito Yaylası, Karadeniz yaylalarının bulutlar üstündeki mistik doğayla anılmasının en büyük nedenlerinden. Zira Gito’da ellerinizi uzatsanız bulutlara dokunacakmışsınız gibi bir gökyüzü var. Çok küçük bir köy olduğu için az sayıda ev bulunuyor. Bunlardan birkaçını ise konaklayabileceğiniz geleneksel tarzda dağ evleri oluşturuyor. Rize’den 25 dakika gibi bir sürede ulaşabileceğiniz yaylaya giderken büyük bir kaya üzerine inşa edilmiş görkemli Zil Kale’yi de es geçmemek gerek.

2 – Pokut Yaylası, Rize

Bu yaylada yapmadan dönmemeniz gereken iki şey var; güneşin doğuşunu ve batışını izlemek. Kelime anlamı rüzgarlı vadi olan Pokut, normalde ağaç yetişmemesi gereken bir rakımda bulunmasına rağmen aldığı ılıman rüzgarlar sayesinde çam ağaçları kaplı sisler içinde bir cennet adeta. Karadeniz bölgesinin kendine has ahşap evleri, zengin biyolojik çeşitliliği ve alabildiğine yeşil ve mavi ile dolu olan manzaralarıyla Pokut Yaylası, özellikle pandemi zamanı evde kaldığımız günlerin acısını doğa ile çıkarmak için muhteşem bir keşif noktası.

Günün önemli manşetleri için tıkla

3 – Ayder Yaylası, Rize

Sırtını Kaçkar Dağları’na yaslamış; ladin, kayın, gürgen ve kestane gibi ağaçların oluşturduğu görsel bir şölenin tam ortasında Ayder. Öyle tahmin ediyoruz ki Karadeniz yaylası denilince herkesin aklına ilk gelen yer bu doğa harikası oluyor. Tabii ki bunda Ayder’in 1987 yılından bu yana resmi turizm bölgesi olarak adlandırılmasının da katkısı büyük. Ulaşım yolunun daha az zahmetli olması ve turistik değeri her ne kadar yaylayı insan kalabalığına boğsa da bu durum konaklama açısından geniş bir yelpazeye sahip olmanızın önünü açıyor. Şifa dolu kaplıcalarını da söylemeden geçmemek lazım.

4 – Elevit Yaylası, Rize

Yayla Köy olarak da bilinen Elevit Yaylası, ihtişamlı Kaçkar Dağları’nın eteklerinde bulunan bir diğer Karadeniz yaylası. Dağlardan süzülen ve yaylayı baştan sona dolaşan deresi, yemyeşil ormanlarla birleşince ortaya gözlerinizi ayıramayacağınız güzellikte bir manzara çıkıyor. Ahşap mimarinin doğayla uyumunun kusursuz bir şekilde görülebildiği yaylada yaz aylarında yapılan festivallerle Karadeniz’in hırçın ama bir o kadar da eğlenceli ruhunu sonuna kadar yaşamanız mümkün. Normalleşme sonrası doğanın bize sunduklarını keşfetmek ve sosyalleşmek için bu festivalleri değerlendirebilirsiniz.

5 – Perşembe Yaylası, Ordu

Menderesler çizerek Canik Dağları’ndan süzülen derelerin muhteşem bir göl ile buluştuğu bir noktada yer alıyor, Perşembe. Ordu’ya iki saatlik bir mesafede ve 1500 metre rakımda konumlanmış olması göz alabildiğince yeşille kaplı bu yaylada yamaç paraşütü ve safari gibi çeşitli doğa sporlarına imkan sağlıyor. Temmuz ayında yapılan yayla şenlikleri özellikle Karadeniz’in en güzel olduğu yaz aylarında burayı keşfetmeniz için yeter de artar.

6 – Borçka – Karagöl Yaylası, Artvin

Dört mevsim boyunca olağanüstü manzaralara sahip olan Borçka-Karagöl; huzurun ve yenilenmenin cennetten çıkmış bir parçası adeta. Artvin Borçka’ya 27 kilometre uzaklıkta bulunan yayla tadı damağınızda kalacak yöresel lezzetleri ile ziyaretçileri cezbeden türden bir bölge. Göl kenarında bulunan yürüyüş parkurları ve davetkar bir atmosfere sahip ormanlar doğa ile iç içe olmak isteyenlerin asla dönmek istemeyeceği bir ortam oluşturuyor burada.

7 – Sahara Yaylası, Artvin

Artvin’in Şavşat ilçesinde bulunan Karagöl Sahara Milli Parkı’nın yayla sahasını oluşturan Sahara, geniş otlakları ve buz gibi suları ile şehrin en önemli yaylaları arasında sayılıyor. Tesisleşmenin sıfır olduğu bölge özellikle karavan ve çadır gezginleri için en ideal konumlardan. Mavi ve yeşilin inanılmaz uyumunu yakalayabileceğiniz manzaralara sahip. Ziyaret edecekler için ufak bir hatırlatmada bulunalım, fotoğraf makinenizi yanınıza almayı unutmayın, zira kadrajınızı nereye çevirirseniz çevirin enfes güzellikte kareler yakalamak mümkün.

Kaynak: https://neredekal.com/