Poyraz Karayel, Vadi’ye mi iniyor?

Poyraz Karayel şimdiye kadar seyrettiğim en şahsına münhasır işlerden biriydi. Hikayesiyle, karakterleriyle, verdiği sosyal mesajlarla çıtayı bir adım daha yukarı taşımış bir diziydi ve benim için ‘sezon finali’ aslında ‘final’di. Gönül bağı kurduğum sayılı işlerden biriydi ve bu yüzden de unutmayacağımız bir yerde kalmalıydı.

Yeni sezonun ilk bölümünde Poyraz’ın öldüğüne inanmamız için her şey mevcuttu ama seyirci Poyraz’ın geri döneceğini gayet iyi biliyordu. Bu durum kimse için şok olacağı bir ters köşe olmadı. Ama ben yarın akşam yayınlanacak yeni bölümün ikinci fragmanını izlediğimde gerçekten şok oldum. Her an şimdi şuradan ‘Polat Alemdar’ çıkacak ve Poyraz’la birlikte Irak’a gidecekler diye bekledim. Sonra da şöyle bir ses duyacaktım; ‘Poyraz Karayel vadiye indi!’.

Şimdi siz iki sezon boyunca seyirciye büyük bir aşk, sağlam bir hikaye, orjinal karakterler seyrettirip bu bölüm süreleriyle 3.sezonda da ekranda olalım derseniz bir şeyler ister istemez sıradanlaşır ya da inandırıcılığını kaybeder. Ama ‘Poyraz Karayel’ bunu hak etmiyor ve umarım bu şekilde veda etmez sadık seyircisine.

Kiralık Aşk’ın fan sorunsalı

Bizler toplum olarak sevdiğimiz şeyleri sahiplenmeyi severiz. Çoğu zaman da ya sevgimizin ölçüsü kaçar ya da gereğinden fazla sahipleniriz. Kiralık Aşk bu duruma en çok maruz kalan dizilerden biri oldu. Bu öyle böyle bir sahiplenme değil ama. Karakterlerin ötesine geçip oyuncunun özel hayatı da dahil olmak üzere bir seyirci olarak kendisinin her şeyde söz hakkı olduğuna inanarak yaşanan bir sahiplenme...

Birkaç gün önce okuduğum bir yorum işi iyice ileri götürdüğümüzün bir kanıtıydı. Bir fan reytinglerdeki ‘0,2’lik düşüşün hesabını soruyordu. Karşı taraftan açıklama geliyor ama fan bu açıklamayı tatmin edici bulmuyor ve ‘dizi sürelerinin arkasına saklanmayın!’ diye çıkışıyordu. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim ama bu şartlarda ‘romantik-komedi’ bir dizi çekmek gerçekten ‘dizi çekmek’ten ibaret değil. Buna rağmen dizi sürelerine yenilmeyip, duruşundan da taviz vermeden, yeni başlayan işler bile izlenme oranlarında çuvallarken hala reytingini iyi bir yerde tutabilmek ciddi bir çaba ve emeğin sonucudur. Bu durumda da biraz emeğe saygı hiç fena olmaz...