Beden Sağlığı Meme kanserinde erken tanı şifa oranını yükseltiyor

Meme kanserinde erken tanı şifa oranını yükseltiyor

Paylaş
Meme kanserinde erken tanı şifa oranını yükseltiyor

Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalığı Ayı kapsamında konuşan Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Cengiz Gemici, meme kanserinde radyoterapi tedavisi hakkında bilgi verdi. Meme kanseri teşhisinde geç kalınmaması gerektiğinin altını çizen Dr. Gemici, erken tanı ile tedavi şansının yükseldiğini dile getirdi.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılından bu yana meme kanserinde erken teşhisin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla 01-31 Ekim tarihleri Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalığı Ayı olarak belirlendi. Bu kapsamda konuşan Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Cengiz Gemici, meme kanserinde radyoterapi tedavisi hakkında bilgi verdi. Meme kanseri teşhisinde geç kalınmaması gerektiğinin altını çizen Gemici, “Meme kanseri, tarama ile erken teşhis edilebildiğinden kadınların kendi kendilerine muayeneyi önemsemeleri ve 40 yaşından sonra düzenli olarak mamografi, ultrason çektirmeleri önerilir. Anne, teyze, hala gibi yakınlarında meme kanseri geçmişi olan kişilerde, bu kanser riski artmaktadır. Unutulmamalıdır ki erken tanı, hayat kurtarır” dedi.

Haberin Devamı

Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Cengiz Gemici

RADYOTERAPİ NADİR?

Radyoterapi tedavisinde kullanılan teknolojinin gelişimi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Cengiz Gemici, kullanım şekli hakkında şunları söyledi: “Radyasyon bir enerji yayılım şeklidir. Örneğin güneş ışınları, radyo ve televizyon yayınlarını mümkün kılan radyo dalgaları bir radyasyondur. Cep telefonları ile iletişim de radyasyonla mümkün olmaktadır. Kanser riski taşıyan yüksek enerjili radyasyonu faydalı radyasyondan ayıran en önemli özelliği, iyonizan oluşudur; yani atomların yörüngesindeki elektronları ve kimyasal bağları koparma kabiliyeti. İyonizasyon sonrası oluşacak reaksiyonlar DNA’da hasar yaratır. Radyoterapi, kanser tedavisi için yüksek enerjili yani iyonizan radyasyonun kullanımı ile yapılan bir tedavidir. Radyoterapide amaç tümör dokusuna yüksek doz radyasyon vererek tümörlü hücrelerin DNA’larında hasar oluşturmak ve tümörün bu sayede çoğalma ve büyüme kabiliyetini ortadan kaldırarak, kanserli hücreleri yok etmektir. Bilindiği gibi kanserli dokuyu operasyon ile bulunduğu yerden çıkartarak kanseri sonlandırmak ve tedavi etmek nasıl cerrahi ile yapılmakta ise radyoterapi de bıçaksız ameliyat veya tümörü ameliyat etmeden bulunduğu yerde yok edecek kanser tedavi metodu olarak tanımlanabilir. Yüksek doz radyasyonla çoğalma ve büyüme fonksiyonlarını kaybeden tümör hücreleri, parçalanarak bulunduğu ve başladığı organdan vücut tarafından ortadan kaldırılır.

Haberin Devamı

“ORGANI KORUYARAK TÜMÖRÜ YOK ETMEK AMAÇLANIYOR”

Radyoterapi tedavisi hakkında Gemici, sözlerine şöyle devam etti: “Kanser tedavisinde radyoterapi ile tümörlü organın tamamının ameliyat ile çıkartılması yerine organı koruyarak tümörü tedavi etmek mümkün olabiliyor. Örnek; Larenks (Gırtlak), Özofagus (Yemek Borusu), Meme, Ekstremite (Kol-Bacak) yerleşimli yumuşak doku tümörleri, Rektum (Makat), Prostat gibi organ tümörlerinde cerrahi ile tedavi edilmesi sonucu oluşacak kalıcı organ kayıpları, radyoterapi sayesinde önlenerek tümörü tedavi edelebilir. Hastalarda artık gırtlak kanserlerinin tedavisinde ses kaybı ve boyunda kalıcı trakeostomi (boyuna nefes almak için açılan delik), yemek borusu tümörlerinde yutağın cerrahi çıkartılıp midenin boyuna çekilerek yemek borusu olarak kullanılması yerine, yutağın korunarak tümörün tedavi edilebilmesi, rektum (makat) tümörlerinde, makatın kalıcı kapatılarak kolostomi torbası takılması yerine makatın ve fonksiyonlarının korunarak tümörün tedavi edilebilmesi, mesane kanserlerinde mesanenin kalıcı çıkartılarak, kalıcı idrar torbası operasyonu yerine mesanenin korunarak tümörün tedavi edilebilmesi, meme kanserlerinde meme dokusunun tamamının alınması yerine sadece tümörlü bölgenin çıkarılarak memenin korunması bu örnekler arasında sayılabilir.

Haberin Devamı

“RADYOTERAPİ TEK BAŞINA VEYA KEMOTERAPİ İLE EŞ ZAMANLI UYGULANABİLİYOR”

Kanser tedavisinde radyoterapinin hangi evrede ve hangi tedaviler ile birlikte uygulanacağı hakkında da bilgi veren Dr. Cengiz Gemici sözlerine şunları ekledi: “Radyoterapi kanser tedavisi gören olguların çoğunda kullanılan bir tedavidir. Radyoterapi hastalığın evresine, türüne ve geliştiği organa bağlı olarak tek başına, ameliyat öncesi tümörü küçültüp operasyonu kolaylaştırmak (Neoadjuvant), veya ameliyat sonrası (Adjuvant) tümörün tekrarlamasını önlemek amacıyla ya da kemoterapi ile eş zamanlı (Konkomitant) olarak uygulanabilir. Radyoterapi tek başına veya sıklıkla kemoterapi ile eş zamanlı uygulanabildiği gibi, yayılmış ileri evre kanserlerde; ağrı, tümöre bağlı kanama, organda tümöre bağlı tıkanma, beyin metastazları ve benzeri tümöre bağlı gelişen sorunları gidermek için palyatif (sorun giderici) tedavi olarak uygulanabilir.”

Haberin Devamı