Beden Sağlığı Soluduğumuz havada bile var! Anne sütüne bile karışan görünmeyen tehlike: Mikroplastikler

Soluduğumuz havada bile var! Anne sütüne bile karışan görünmeyen tehlike: Mikroplastikler

Paylaş
Soluduğumuz havada bile var! Anne sütüne bile karışan görünmeyen tehlike: Mikroplastikler

Sadece sularda değil, anne karnındaki plasentada da mikroplastiklere rastlandı! Hayvansal kaynaklı beslenmede, hayvanların içtiği sulardan vücutlarına giren mikroplastikler, çözünmediğinde hayvanlardan insanlara geçiyor. Anne sütünde, insan dışkısında karşılaşılan mikroplastiklerde son nokta ise akciğerde tespit edilmesi!

Plastik ve mikroplastiğin sağlık ve çevre üzerinde oluşturduğu risklere değinen Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamdi Temel, “Akciğerlerde, sularda, anne sütünde ve anne karnındaki bebeklerde mikroplastiklere rastlanmış. Eğer biz önlemini almaz isek ileride daha büyük, çok daha farklı problemlerle karşılaşacağız” dedi.

Haberin Devamı

Plastik ve mikroplastiğin zararları ile ilgili 12 yıldır bilimsel çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirten Tıbbi Farmakoloji Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Temel, plastik ve plastiklerden meydana gelen mikroplastiklerin hem canlılara hem de doğaya zarar verdiğini söyledi.

Prof. Dr. Temel, “Bakıyorsunuz, toprakta çözüldüğü zaman toprağın fiziksel, kimyasal özellikleri değişiyor. Suya geçtiği zaman suda çözünerek suda mikroplastikler meydana geliyor. Hayvanlar içiyor, yiyor onları ve bu mikroplastikler onlara geçiyor. Çözülmezse vücutlarında yaralanmalarına, hatta ölmelerine neden oluyor ve en sonunda da bize geçiyor” diye konuştu.

“SOLUDUĞUMUZ HAVADA BİLE MİKROPLASTİKLER VAR”

Havada dahi mikroplastiklere rastlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Temel, “Biz yıllardan beri söylüyorduk. Ben bir gün 'Bol plastik katkılı musluklardan akan suları içmeye hazır mıyız?' demiştim. Son yıllara baktığımız zaman sularımızda inanılmaz derecede mikroplastikler tespit edildiği gözleniyor. Bakıyorsunuz anne karnında plasentadaki bebeklerde mikroplastikler tespit edilmiş. Bu ne demektir biliyor musunuz? Yani çocuk daha annesiyle tanışmadan önce mikroplastiklerle tanışıyor.

Haberin Devamı

"Anne sütünde, insan dışkısında mikroplastikler tespit edilmiş ve daha da vahimine doğru geliyoruz. Bakın akciğerlerde de mikroplastikler tespit edilmiş. Akciğerlerde tespit edilmesi demek artık son nokta diyebiliriz, çünkü bu, 'soluduğumuz havada bile artık bu mikroplastikler var' demek."

"Peki bunlar neye etki ediyor?" diye sorduğumuz Prof. Dr. Temel, sözlerine devam ediyor.

"Artık dünyada kanser vakaları inanılmaz ölçüde artmış durumda. Son günlerde, son birkaç yıldır korona virüsten bahsediyoruz ama çok daha gizli bir tehlike bence bu. Eğer biz bu mikroplastiklerin, plastik atıkların önlemini almaz isek ileride çok daha büyük, çok daha farklı problemlerle karşılaşacağız"

“YEDİĞİMİZE İÇTİĞİMİZE DİKKAT ETMELİYİZ”


Dünyada ilk defa pet şişelerde 5 kimyasal madde bulduklarını da söyleyen Prof. Temel, “Yediklerimize, içtiklerimize dikkat etmemiz lazım. Bir alışverişe gittiğiniz zaman artık her şeyin plastik ile hapsedildiğini görüyoruz. Plastiklerin ise durduğu yerde durmadığını artık çalışmalarda görüyoruz. Çünkü yiyeceklerimizin, içeceklerimizin hepsine plastikler girmiş durumda" dedi.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Temel, naylonun hayatımızın her yerine nüfuz ettiğini örneklerle anlatıyor. 

"Naylon, bir virüs gibi… Kadınların çorabından ped’ine, erkeklerin tişörtünden pantolonuna, çocukların okul formasından beslenme çantasına, bebeklerin alt bezinden biberonuna kadar her yanımıza sızmış durumda. Ve her tehlikeli virüs gibi hızla yayılıyor. Çağa ayak uyduruyor, yakalanmak istemeyen bir katil gibi sürekli kılık değiştiriyor! Kimi zaman plastik su damacanası kılığına girerek zehirliyor bizi, kimi zaman naylon poşet olup deniz kuşlarını öldürüyor, balıkların cinsiyetiyle oynuyor! Bazen Bisphenol A (BPA) formunda kanseri azdırıyor, bazen de çatal, bıçak, tabak, bardak şeklinde kanımıza karışıveriyor. Hatta gecenin ilerleyen saatlerinde doğum kontrol aparatı kostümüne bile girebiliyor. Evet, naylon, aşkı öldürüyor. Duyarsız insanların naylon aşkı da, tüm canlıları öldürüyor!"

Haberin Devamı

"NAYLON AŞKI, ÖLDÜRÜR"

Konunun önemine dikkat çekmek için tanıdık sloganlardan yola çıkarak insanların merakını uyandırmaya çalıştıklarından bahseden Prof. Dr. Temel. "Naylon aşkı öldürür’ dedik. Çünkü eğer siz bu plastik sevdasından, naylon sevdasından vazgeçmezseniz, naylon sizi gerçekten bir gün hasta edecek. Aynı şekilde ‘susuz aşk yaşanmaz’ dedik. Yayımladığımız kitaplarımızda hem sosyal boyutu hem bilimsel boyutunu ele aldık ve her insanın kolayca anlayabileceği kitaplarla plastik konusunda farkındalık yaratmaya çalıştık" ifadelerini kullandı.