Yurdumun şairleri (11.05.2023)

SEN VE BEN

Sendeki beni
Bendeki seni içimize hapsedelim
İsteme benden bendeki seni
Sana vermem
İstemem senden sendeki beni
Bana verme
Bir gün bu dünyadan göçersek
Sen benimle benle
Ben de seninle senle beraber göçelim

Hamil Uçum, Karslı. Emekli öğretmen. Bu şiiri eşine ithaf etmiş.

UMUTSUZ OLMA

Aşılır elbet bir bir engeller
Ebedi kalmaz ki bizde çileler
Yaşarken ödenir bil ki çileler
Yeter ki yarına umutsuz olma
Çalı arasında bülbül yuvası
Kabul olur kulun içten duası
Gün gelir kapanır gönül yarası
Yeter ki sabırsız kullardan olma
Ateş yanar, kora döner, kül olur
Diken gördüklerin açar gül olur
El sanma kimseyi bir gün dost olur
Yeter ki yaşarken umutsuz olma

Fuat Ateş, Erzurum’da yaşıyor.

GİTMEK LAZIM BURALARDAN

Gitmek düşer buralardan bize, yolumuzu, yönümüzü kaybetmeden
Nereye, niye gittiğimizi düşünmeden, gözümüzü karartıp
Sessizliği yaşamak için, sessizliğin içine doğru
Yelken açmak, balonu rüzgârla doldurup gitmek lazım
Giderken her şeyi geride bırakıp, hiçbir şeye ah etmeden
Mutlu olanları, mutluluklarıyla bırakıp, geriye dönüp bakmadan
Yalnızlığını heybene koyup, yanına umutlarını doldurup, ileriye bakarak
Yola revan olmak, umuda ulaşmak ve geri dönmemek üzere, gitmek lazım
Gitmek lazım; kuşlar gibi özgür olmak için, bir çift kanat takıp
Gökyüzünün maviliğinde o dinginliği yaşamak için
Yıldızlara eş olmak, ya da kendi yıldızını bulmak için
Uçmak lazım uzaklara, ulaşmak için maviliklere, gitmek lazım buralardan
Dalmak lazım denizin derinliklerine, yokluğu yaşamak için
Kaybolmak lazım, mavinin laciverte döndüğü derinliklerde
Nefes almadan dalmak, dalmak ve sonsuzluğa ulaşmak için
Sonsuzluğa gitmek lazım, gitmek lazım buralardan, sonsuzluğun derinliğine

Ragıp Keven, Emekli polis.

TİTREK MISRALAR

Ben seni, titrek mısralarıma yazdım
Beyaz kağıda anlatıyorum içimden geçenleri, sayfa sayfa
Sen gelmiyorsun bana, kalemimi getiriyorum aşka
Seni yazıyorum, sayfa sayfa
Hiçbir şey beni, yokluğun kadar
Derinden sarsmadı, canımı yaka yaka
Yazmakla gece oldu
Uykusuzum, yine sensizim, bu kahrolası saatlerde
Ben şiirlerimi elime kalem almadan yazardım
Bilirsin ey sevgili
Senin o güzel gözlerinin içine
Gözyaşımla ıslanan büyük sıkıntılarım var benim
Yaşattığın acılar kadar seni anlatıyorum
Aklımın yettiği kadar seni anlatıyorum
Alfabem yettikçe seni yazıyorum
Alıyorum öfkemi kağıt ve kalemden
Ey yüreğim, her şeyi dün gibi hatırlıyorum
Yine baş başayım kimsesizliğim ile
Olup bitmeyen, geçip gitmeyen anılarım ile baş başa kaldım yine

Cemal Bardakcı, Ankara’da yaşıyor.

BİR BİLSEM

Bir bilsem sevdiğini
Yüreğimi çıkartır
Avuçlarına bırakırdım
Bir bilsem sevdiğini
Sevdam derdim
Hasretim derdim
Umudum derdim
Bir bilsem sevdiğini
Bakarken gözlerine
Yaşamak sevincim derdim
Bir bilsem sevdiğini
Yaradan aşkına
Peygamber aşkına
Sen benim ömrümsün derdim

Fırat Maktay, Tarsus’ta yaşıyor. Spo

YAĞMURUN SESİ

Gönül sana yanmış yok ki tarifi
Müebbet yemiş gönlüm yar senden gizli
Neyim vardı ki sen yarim oldun
Kırık kalbime girdin yar sen de gizli
Tam da bu yürek sızlayıp yanıyor derken
Yağmur olup yağdın su sende gizli
Adam gibi seni sevmişim derken
Rüyalara daldın yar sen de gizli

Mehmet Fidan, Mardin’de yaşıyor.

DÜŞÜNÜYORUM

Kafamda deli sorular, odamda bir masa
Oturdum, düşünüyorum
İnsan nasıl var oldu
Söndürdüm tüm ışıkları
Mumları yaktım
Kendi başıma
Dibimi ne kadar aydınlatabilirim
Koskoca bir gölge masanın üstüne düşen
Kafamda deli sorular, odamda bir masa
Düşünüyorum
Koskoca evrende ne kadar yerim var
Derdim kimseyle değil
Kendimle hesaplaşıyorum
Evrendeki yerini ne belirler
Nasıl bir iz bıraktığın mı
Mum olmak mı önemli olan
Yoksa güneş mi
Kafamda deli sorular, odamda bir masa
Düşünüyorum
Soru sormadan var olabilir mi insan
Socrates’in de dediği gibi
‘Sorgulanmamış bir var oluş, koyunlara
uygundur insanlara değil’

Nazlıgül Merze, Mersin’de yaşıyor. İngilizce öğretmeni.