Amatör Şairler Yurdumun şairleri (28.05.2023)

Yurdumun şairleri (28.05.2023)

Paylaş
Yurdumun şairleri (28.05.2023)

En beğendiğiniz şiirinizi renkli bir fotoğrafınızla birlikte bize yollayın gazetede yayınlayalım. Şiirin uzunluğu 4 kıtayı geçmesin. Adınızı, soyadınızı, kaç yıldır şiir yazdığınızı eklemeyi unutmayın. Şiirinizi ithaf ettiğiniz biri varsa onun da adını yazın. POSTA GAZETESİ ‘YURDUMUN ŞAİRLERİ’ 100. Yıl Mah., 2264. Sok., Demirören Medya Center No:1, Bağcılar / İstanbul e-mail: sair@posta.com.tr

VEFASIZ

Haberin Devamı

Çekip gittin vefasız
Ne bıraktın giderken
Hep uzaktan baktın
Gönül bahçem yanarken
Cellat ipimi çekmiş
İdamıma imzanı atarken
Çekip gittin vefasız
Bana anıların kaldı
Her resmine bakarken
İçimi acılar sardı
Yanımda sen yoksun
Artık dünyam karardı

Nadir Anayurt, Ankara’da yaşıyor.

KONUŞAMIYORSUN HER ŞEYİ

Bazen konuşamıyorsun her şeyi
Gözlerinle, bakarak anlatmaya çalışırsın
İçine atarsın her şeyi
Susakalırsın, yutkunursun
Bazen konuşamıyorsun her şeyi
Boğazıma takılıyor kelimeler, birer birer
Bazen kaleme alırsın
Dökersin içindekileri
Bazen konuşamıyorsun her şeyi
Kırıp dökmekten, üzmekten
İçine atıp atıp, dur dediğin heveslerim
Kursağımda kalıyor
Bazen konuşamıyorsun her şeyi
Öyle doluyum ki hayata
Volkan gibi patlayacak yüreğim
Ama sonsuzluğa susuyorum

Haberin Devamı

Mustafa Gökhan Vişne, Fethiye’de yaşıyor.

SUÇUM NEDİR?

Size karşı suçum nedir bilemem
Ağlarım bu dünyada gülemem
Sizleri bir daha belki göremem
Bir selamı bana çok mu gördünüz
Acı söylerim bana kızmayın
İsterseniz bir selam yazmayın
Ben ölürsem mezarımı kazmayın
Bir kürek toprağı çok mu gördünüz
Mektup gelmez, halinizi bileyim
Sizi görmeyince, nasıl güleyim
Yollar uzak, size nasıl geleyim
İki satır yazıyı çok mu gördünüz
Anne baba, bacı kardeş hasreti
Senin ayrılığın bitirdi beni
Ölürsem bir daha göremem seni
Bana bir mektubu çok mu gördünüz
Aşık Mehmet, neden yüzün gülmüyor
Kimse gelip senin derdin sormuyor
Sensiz bu dünyayı gözüm görmüyor
Bir güzeli bana çok mu gördünüz

Mehmet Yazıcı, Silivri’de yaşıyor.

İLKBAHAR

Nisanda, mayısta çiçekler açar
Mis kokuların doğaya saçar
Arılar çiçekten çiçeğe konar
İlkbahar tabiatın bayramıdır
Ne de güzeldir çiçeklerin teni
Rüyaya daldırır baktıkça beni
Unutamam, ömür oldukça seni
İlkbahar tabiatın bayramıdır
Çiçekleri koparma ki solmasın
Çırpınan kalbim ümitsiz olmasın
Gün olur da bir gün hazan vurmasın
İlkbahar tabiatın bayramıdır

Hazim Baysal, Konya Kulu’da yaşıyor.

YOL HİKAYESİ

Bir yol hikayesidir bu
Kâh çamura basarız, kâh toza bulanırız
Yağmur yağar umutlara bazen
Buram buram toprak kokar her yanımız
Bildiğimiz türküleri söyleriz hasrete doğru
Sen ıslık çalarsın, yol kendine gelir
Bir elimizde küskün bir hayat
Bir elimizde ekmeğimiz bayat
Bir yol hikayesidir bu
Gök gürültüsüne meydan okur feryatlar
Her bir damlayı sayarız çisil çisil
Sırılsıklam el açarız semaya
Ne senden bir dua, ne benden beddua
Razıyız birlikte ıslanmaya
Tutuşmayan iki elin inadıyla yürüyen
Omuzlarımızda keşkelerin vebali
Izdırapla törpülenmiş yürekler
Bir uçurum önümüzde görünen
Bizi hep aynı meçhule sürükler

Haberin Devamı

Halil Şenlik, Kocaeli Gebze’de yaşıyor.

KULAĞIN ÇINLASIN

Sen hep benim için her zaman teksin
Gerçekten bağlandım, çözümü sensin
Çok bekledim seni, bana ne dersin
Sen duymasan bile, kulağın çınlasın
Bırakıp sen beni nasıl gidersin
Seversen beni sen, geri dönersin
İnanmazsan bana gel de göresin
Sen duymasan bile, kulağın çınlasın
Gitme dedim sana, sen hep bendesin
Bu sevgi gerçektir bunu bilesin
Seviyorum dersen nasıl söylersin
Sen duymasan bile, kulağın çınlasın
Aşkın yolu birdir sen de gezersin
Yokuş çıkıyorsan bil ki inersin
Sırat Köprüsü’nden nasıl geçersin
Sen duymasan bile, kulağın çınlasın

Haberin Devamı

Ahmet Erküçük, Çeşme’de yaşıyor.

VEFASIZ DOSTLAR

Akınca gözyaşlarım göz pınarlarımda
Ufuklarda gözlerim uzaklarda
Seni bekliyorum yine akşamlarda
Bu tenha, sakin koylarda
Sen gideli aylar oldu oğlum
Tekrar gelmedin, selam vermedin
Odanda yerli yerinde eşyaların
Gülümseyen resmin, hayvanların
Dünyadan vakitsiz ayrıldığına ağlarım
Gençliğine, güzelliğine yanarım
Öldüğün gece mama yemediler hayvanların
Ne çare, bir an bile anmadılar vefasız dostlarım

Serol Ömerler, İzmir’de yaşıyor. Emekli öğretmen.

AH BU İHTİYARLIK AH

Atsan atılmaz, satsan satılmaz
Zaten satsan da kimseler almaz
Bir ihtiyarladın mı kimse yüzüne bakmaz
Bir gün sen de ihtiyarlayacaksın
Ah bu ihtiyarlık, ah
Yaş seksenden sonra kulaklar duymaz
Gözler görmez, bacaklar tutmaz
Kendi akrabaların bile ilgilenmez
Tenezzül edip de bir telefon bile etmez
Ah bu ihtiyarlık, ah
Yaş seksen beşi geçerse hele dostlar
Hastalıklar çoğalır, kimse bakmaz
Yürüyen bacaklar yürümez olur
Sık sık doktora gidersin
Hele o doktorun yanındaki kız bile ilgilenmez
Ah bu ihtiyarlık, ah
Unutmayın, ihtiyarlığı herkes çekecek
Gençler ihtiyarlara yardımcı olun
Damatlar, gelinler ihtiyarları hor görmeyin
Zaman gelince siz de ihtiyar olacaksınız
O zaman ihtiyarlık nasılmış anlayacaksınız
Ah bu ihtiyarlık, ah

Haberin Devamı

İlker Çatar, Bandırma’da yaşıyor.

SEKİZ NOKTA İKİ

Doğal felaket gibi geldin başıma
Acımadın gençliğime, gerçek aşkıma
Çaresiz, perişan koydun tek başına
Sekiz nokta iki depremi gibiyim
Yüreğim parça parça, kalbim kırık dökük
Kalmadı takatim, kolum kanadım kırık
Acılar üzerime yığılmış bir yük
Sekiz nokta iki depremi gibiyim
Yıktın beni şubatın o kara kışında
Sevmeyecektim seni, suç bende aslında
Şimdi kaldım, korkunç bir enkaz altında
Sekiz nokta iki depremi gibiyim

Çetin Parlar, Ankara’da yaşıyor.