Giriş
Sincan’da tankları yürüten isim olarak yargılandığı 28 Şubat davasında müebbet hapis cezası alan ve rütbeleri sökülen eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Hikmet Köksal (88) İstanbul’da hayatını kaybetti. Köksal, cezaya ilişkin Yargıtay süreci henüz bitmediği için bugün askeri törenle defnedilecek.
Ege Ordu ve 1. Ordu Komutanlığı görevlerinde de bulunan Hikmet Köksal, 26 Ağustos 1996’da Türkiye Cumhuriyeti’nin 37. Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atandı. Sincan’da düzenlenen Kudüs gecesinin ardından 4 Şubat 1997’de Sincan sokaklarından geçen tanklar Hikmet Köksal’ın komutasındaydı. Köksal 1 Eylül 1997’de yaş haddinden emekli edildi. 28 Şubat’la ilgili Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın sanıkları arasında yer aldı. Mahkeme 13 Nisan 2018’de verdiği kararla 21 isme “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye ve devirmeye iştirak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Cezalar duruşmalardaki iyi halleri nedeniyle müebbet hapis cezasına çevrildi. Mahkeme ayrıca askerlerin rütbelerinin sökülmesine hükmetti. Sanıklar yaş ve sağlık durumları gözetilerek tutuklanmadı ancak yurtdışına çıkış yasağı konuldu. Karar sanıkların itirazı üzerine Yargıtay’a gitti. Ama Yargıtay’dan henüz bir karar çıkmadı.
Karar onanmadığı için orgeneral rütbesinde
Hikmet Köksal dün solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Yargıtay, kararı henüz onamadığı için halen emekli orgeneral olarak kabul edilen Hikmet Köksal, bugün öğle vakti İstanbul’da Büyük Selimiye Camisi’nde düzenlenecek askeri törenin ardından toprağa verilecek. Köksal için komutanlığını yaptığı 1. Ordu Komutanlığı’nda da bir tören düzenlenecek.
Yola zarar vermeyelim diye
Hikmet Köksal 28 Şubat davasında “Sincan’da tankları neden yürüttünüz” sorusuna şöyle yanıt vermişti: “Sincan’da tankların yürütülmesi kadar istismar edilmiş bir olay görmedim. Enteresandır ki bu kadar önemli görülen, abartılan, hâlâ 3 tane tankın televizyon monitörlerinde tehdit unsuru gibi gösterildiği olayın tehditle, korkutmayla hiçbir ilgisi yoktur. Bu olay olduğu zaman Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda en üst düzeydeki insan bendim. Hiçbir kişi arayıp da ‘Bu tankları niye yürüttün?’ diye sormadı. Herkes istediğini yazdı, istediğini düşündü. Halbuki tanklar, yıllık eğitim planının gereği olarak Sincan’dan geçti. Neden Sincan? Sincan şehir merkezi değil. Ankara, İstanbul gibi yerlerde ana yola zarar vermeyelim, trafiği aksatmayalım diye... Üstelik her zaman kullandığımız yolda bir köprü tamiratı vardı, oradan geçemedik.”
