CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sinop’un Boyabat İlçesi’ndeki konuşmasının ardından Gerze İlçesi’ne geçti, Sinop Uğur Mumcu Meydanı’na yaklaşık 5 bin kişiye seslendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek sözlerine başlayan Kılıçdaroğlu, “Recep Bey önce anamızı ağzına aldı. Sonra babamızı ağzına aldı. Bugün de Gaziantep’de benim soyumu sorguluyor. Ne annemden ne babamdan ne de soyumdan hiç utanmadım. Hepsiyle gurur duydum. Ama Recep Bey'e tavsiyem var. Devlet senin emrinde. Benim soyumu öğrenmek istiyorsan İstanbul Müftülüğü'ne başvurursun. Orada defterlere bakarsın. Benim soyumun ne olduğu öğrenirsin. Ama çok merak ediyorsan, sen insanların soyuyla uğraşıyorsan, eline bir cetvel pergel al. Gel benim kafatasımı da ölç. Buradada benim itirazım olmaz. Recep Beyin ezberini, kimyasını bozduk. Recep Beyin ne dediği belli değil. Ağzını açınca camlara bakmadan konuşuyor. O konuşurken bir tarafından bir cam var birde öbür tarafında bir cam var. Oradan metinler geçiyor. Recep Bey bakıp konuşuyor. Recep Bey içten konuşmuyor, inandığı için konuşmuyor. Önüne yazılan metinleri okuyor. Bizde sanıyoruz ki, Recep Bey bunları biliyor. Recep bilmiyor, Recep Bey bilmiyorsun” dedi.

YALAN DOLAN BUNLARDA

“Recep Beyin kabusunu bozmaya devam edeceğiz” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğinden hayır çıkarsa adaletin yerini bulacağını, Türkiye’nin önünün açılacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Yalan, dolan bunlarda. Malı götürmek bunlarda, yolsuzluk bunlarda, hepsini biliyoruz. Sandıklara sahip çıkacağız. Hep beraber sahip çıkacağız. Söz veriyor musunuz, söz mü. Siz söz dedikçe Recep beyin ezberi Gaziantep’te bir daha bozulacak. Varsın bozulsun” diye konuştu.

Anayasa değişikliği paketinin içeriği ile de bilgi veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bu anayasa değişikliğinde memurlara toplu sözleşme hakkı geliyor. Peki grev hakkı var mı yok. Niye yok hani bunlar demokrattı. Memuru kandırmaya çalıyışorlar. Toplu görüşmeydi, toplu sözleşme yaptılar. Peki oturduk anlaşamadık, ne olacak. Hakem kuruluna gidecek. Kim var. Recep beyler var. Oturmuşlar hükümet yetkilileri. Diyecekler ki kusura bakmayın sizinle anlaşamıyoruz. Oylama yapalım çoğunluk bizde. Yargıya başvurma hakkı var mı yok. Anayasayla yargıya başvurma hakkı vatandaştan alınıyor. Ve diyorlarki bu anayasa kabul edilirse memura, emekliye zam gelecekmiş. Onu milletin külahına anlat. Eğer sen memura zam yapacaksan, Bakanlar Kurulu'nu toplarsın memura zam yaparsın.”

SENİN MASKENİ İNDİRECEĞİM

Kimsenin boyuyla posuyla uğraşmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Recep Bey ‘Efendim benim boyum pozumla uğraşıyorlar. İstiyorsan söyleyeyim, benim boyum 1.85’ diyor. Hayatta, hiç kimsenin ne boyuyla uğraştım ne posuyla. O lafı eden ben değilim. Recep Bey kendini mağdur gösterecek ya. Boy posla kim uğraşıyor merak ediyorsan. Sağ yanında oturan Bülent Arınç’a sor bakayım. O sana söylesin. Samimi söylüyorum, yalan, iftira, riya hepsi var bunlarda. Böyle birşey olabilir mi? Sen Başbakansın, konuşurken kulağın duysun. Tamam camdan okuyorsun ama camın dışına çıkma. Cam ne yazıyorsa onu söyle. Camın dışına çıkınca ne söylediğini bilmiyorsun. Olurmu böyle şey. Sayın başbakandan istiram ediyorum. Ağzını bozmasın. Bize kalkıp diyorki sözde biz iftira ediyoruz. Ne demişim ben. Recep Bey kalpazan demişim. Arkadaşlar, kalpazanı ben demedim. Bu ülkenin cumhuriyet savcısı dedi. Dosyası Meclis'te. Merak ediyorsa gitsin açsın baksın. Yazar orada. Recep Tayyip Erdoğan diye. Üstelik o dosyayı Meclis'e Recep Tayyip Erdoğan kendi imzası ile gönderdi. Ve o imzaladığı yazıda da kendisinin kalpazanlıkla suçlandığını kendisi de okuyor. Peki Recep bey sen onu okuyorsunda bana niye sitem ediyorsun. Yapmasaydın o işi. Yapıyorsun ben dile getirince mağdur rolünü oynuyorsun. Senin maskeni indireceğim” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ı eleştirerek konuşmasını sürdüren CHP Lideri şöyle devam etti:
“Sözünde durmayan adama yiğit adam denir mi? ‘Adam gibi adamsın’ denir mi ? Bizde onun için hayır diyoruz. Niye iftira atalım. Sözü sen verdin sen tutmadın. Geçen bir demeç daha verdin. Ben işçi emeklisiyim sen memur emeklisisin diye. Hemen emekli sandığı numarasını verdim. Sen emekli sandığı emeklisisin. Sözde Recep Bey mağdur yapacak. Sen benden fazla para alıyorsun demeye getiriyor. Sözde milleti kandırmaya çalışıyor. Sahilde oturanlara kaymak tabaka diyor. Sizler kaymak tabakamısınız. İnsanda biraz ar edep olur. İnsanları, toplumu bölüyorsun. Ama bunların temeli insanları bölmek. Toplumu düşman etmek, birbirlerine düşürmek, aradan sıyrılmak. Bize güvenin diyor. Zerre kadar sana güvenmiyorum Recep Bey. Ülkeyi yönetemiyorsun. Güzel bir pankart var. Silkeleyelim Kemal Bey düşecekler diye. Gövdeyi ben silkeliyorum, dalları da siz silkeleyin. Hep beraber silkeleyeceğiz. Biz silkeleyelim derken Recep Beyin aklına yine bir şey gelecek. Dallardaki mevyeler düşecek halk yiyecek diye. Recep Bey senin ağacında Allah Rızası için bir meyve dahi yok. Gövdesine kurt düşmüş ağaç gibi onlar. İçten içe çürüyorlar.”

Konuşmasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, THY’nin tarifeli uçağı ile İstanbul’a gitti.