CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, bugün basında yer alan başörtülü milletvekili adaylarına ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, kendisine yöneltilen "CHP’nin türbanlı milletvekili adayı olacak mı?" sorusuna "Kesinlikle hayır, türbanlı milletvekili adayı olmayacak ve gündemde de böyle bir şey yok" diye karşılık verdiğini söyledi.

Tekin, gündemdeki konulara ilişkin partisinin İstanbul İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecinin, "Bugün manşetlerde, ’AK Parti aday gösterirse ikinci bir Merve Kavakçı olayının yaşanmasına müsaade etmeyiz’ dediğiniz belirtiliyor. Bunu sizin ağzınızdan duymak isteriz. Neden ’İkinci bir Kavakçı olayı yaşanmaz’ diyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Haberin doğruluğu yok. Biz, her söylediğimiz sözün arkasındayız. Bana sorulan soru şu; ’CHP’nin türbanlı milletvekili adayı olacak mı? Ben de ’Kesinlikle hayır, türbanlı milletvekili adayı olmayacak ve gündemde de böyle bir şey yok’, ’AKP’de olabilir mi?’, ’vallahi AKP’nin kendi işidir, AKP’ye hayırlı olsun. Biz, başka siyasi partide kimin milletvekili olacağını tespit edecek değiliz. O da onların sorunudur’ dedim. Haberin tamamı bu kadardır."

Bir basın mensubunun, "İstanbul İl Başkanlığı döneminizde muhafazakar kesimle büyük bir yakınlık kurdu parti. Çarşaflı üyeler partiye katıldı. CHP’nin bu sorunu çözebileceğine yönelik kamuoyunda bir yargı var. Başörtülü aday gösterilse çözüm noktasında önemli bir adım atılmış olabilir mi?" sorusunu yönelttiği Tekin, CHP’yi belli kesimlere uzak, belli kesimlere yakın göstermenin çok doğru olmadığını ifade etti. Tekin, CHP’nin Cumhuriyeti kurmuş ve Türkiye coğrafyasında herkese yakın olan bir parti olduğuna dikkati çekti.

Gürsel Tekin, "Burada zikredilen sorun sanki Türkiye’nin temel sorunuymuş gibi... Eğer bugün Türkiye’de üniversitede başörtüsü sorunu tartışılmaz bir sorun haline gelmişse, bunun tek mimarı da Sayın Kılıçdaroğlu’dur ve CHP’dir. CHP, sorunları çözmek için yola çıkmıştır" dedi.
CHP’nin Türkiye’de hangi sorunlar varsa bunları çözmek için uğraş vereceğini söyleyen Tekin, "Ama Türkiye’nin bu kadar sorunları varken başka siyasi partiler kendi adaylarını nasıl gösterip göstermeyeceğinin kararını bizler verecek değiliz. CHP olarak bizim kararımız açık ve nettir, ’gündemimizde yok’ diyoruz, sadece bu kadar" diye konuştu.

-"MİLLET, KENDİ VEKİLİNİ KENDİ SEÇSİN"-

"Milletvekili adayları merkezden atanacak. Peki bu halk, ’ben bunu istiyorum’ diyemeyecek mi?" sorusuna da Tekin, AK Parti’ye Siyasi Partiler Yasası’nın bu maddesinin değiştirilmesi için bir süre önce çağrıda bulunduklarını, ancak yanıt alamadıklarını ileri sürerek, "Dünyada uygulanan model, son derece sağlıklı, millet kendi vekilini kendisi seçsin. Bu vesileyle milletin iradesi parlamentoya tecelli etsin. Ne yazık ki en çok millet iradesini kullanan Başbakan’dır ama bu noktada da kaçıyorlar. Eğer buna varlarsa halen biz hazırız, gelsin yapalım" dedi.

"Merve Kavakçı olayı çok eski değil. Mecliste tekrar bir türbanlı milletvekili görmek, CHP’nin daha önceki politikalarıyla çelişmeyecek mi? Az önce Cemil Çiçek’ten bir açıklama gelmiş, ’Kimi aday göndereceğimize Gürsel Tekin karışmasın, herkes kendi işine baksın’ şeklinde" sorusu üzerine de Tekin, "Efendim, karışmıyorum, zaten haddimiz de değildir bir başka siyasi partinin kimleri aday göstereceği. Siz bir soru soruyorsunuz, ’Başka partiler gösterebilir mi?’ diye, ’Hayırlı olsun, onların kendi sorunları’ diyorum. Ne haddime, AKP ya da bir başka siyasi partinin kimleri aday göstereceği... Sayın Cemil Çiçek de anlaşılan yanlış okumuştur ya da yanlış algılamıştır" diye konuştu.

Seçim arifesinde Türkiye’nin gündemini değiştirmek için temel gündem maddeleri yerine başka sorunların tartışılmaya başlandığını söyleyen Gürsel Tekin, Türkiye’de ciddi bir yoksulluk, yolsuzluk, sefalet olduğunu, bunun dışındaki konuşmaların tamamının ’magazinsel haberler’ olduğunu ifade etti.

Ataması yapılmayan öğretmen adaylarına ilişkin soru üzerine de Tekin, bu konuda da çalışmaları bulunduğunu belirterek, "CHP iktidarında, hiçbir öğretmen atanmamış olmayacak. Türkiye’de yaşanan bir başka manzara var, aynı devlet kurumunda çalışıyorsunuz, aynı masada oturuyorsunuz, aynı görevi yapıyorsunuz ama farklı ücretler alıyorsunuz. Biri 2 milyar alırken biri 800 alıyor. Böyle devlet anlayışı olabilir mi? Bütün bunları ortadan kaldırabilecek çok ciddi projelerle CHP iktidarımızda bunlar son bulacaktır" dedi.

"TÜRK ASKERLERİNİN KALKAN OLMASINI ARZU ETMEM"-

Gürsel Tekin, "Tezkere Meclise gelmeden gemilerimiz Libya açıklarına gittiler, CHP ne yapacak?" sorusunu da şu şekilde yanıtladı:
"Dün Dışişleri Bakanı, Sayın Genel Başkanımızı ziyaret etti, bilgi verdiler. Ne yazık ki burada çok ciddi çelişkiler var, Sayın Başbakanın, Bakanın... Türkiye kamuoyu bu konuda aydınlatılmalı. Bizim CHP olarak tereddütlerimiz ve kaygılarımız var; ikinci bir Irak manzarasını yaşamak istemiyoruz, Türk askerinin orada kalkan olmasını hiç istemiyoruz. Tezkere gelecek mi gelmeyecek mi doğrusu bilmiyorum, tezkerenin içeriğinde ne olup olmayacağını da bilmiyoruz ama kişisel olarak, bu bir parti kararı değildir, ben Müslüman coğrafyasında Türk askerinin kalkan olmasını hiç arzu etmem. Ben Gürsel Tekin olarak da karşı dururum."

Tekin, TÜSİAD’ın anayasa değişikliği önerisine ilişkin soruya "TÜSİAD’la ilgili de bizim görüşlerimiz açık, net; değişilmez 4 tane maddenin dışında her şey tartışılabilir, bunlar elbette tartışılır. O, TÜSİAD’ın görüşüdür. Çok farklı kurumlar da bu düşüncelerini, görüşlerini söyleyebilir. Türkiye’de hiçbir şeyin tartışılmasından korkmayacağız" karşılığını verdi.

-"TÜRK YARGISINA GÜVENİYORUM"-

Tekin, Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin kendisiyle ilgili 2 yıl 6 ay hapis cezası verdiği dosyanın, Yargıtayda 455 gündür beklediği yönünde iddialar olduğunu belirten ve "Bu dosyanın akıbeti nedir? 12 Haziran’dan önce onanırsa cezaevi boyutu var, sonra olursa dokunulmazlık zırhı geleceği iddia ediliyor" diye soran bir basın mensubuna da şu cevabı verdi:

"Sizler de çok iyi biliyorsunuz, bu masada bu kararın çıktığı gün sizlerle paylaştım ve bütün basın mensuplarına kendi dosyamı dağıttım. Bütün içeriğini bütün Türk medyası biliyor. İlk kez bir siyasetçi bunu yapıyor. Bugüne kadar herhangi bir siyasetçinin, binlerce dosya var. Yargıtaya gittiğinizde sizin, ’şu siyasetçi de kendi dosyasını bizlerle paylaştı’ diyebileceğiniz bir tane siyasetçi var mı merak ediyorum.
Dosyam orada, gidersiniz, çok merak edenler var, Yargıtayda, Danıştayda ya da nerede, hiç de merak etmiyorum. Bir tek şeyim var, ben Türk yargısına güveniyorum. İnanıyorum ki namuslu, haysiyeti, şerefi, vicdanı olan o yargıçlar, o dosyanın içeriğini okuduğunda, avukat ve hukukçu olmasına gerek yok, birazcık okur yazar ve vicdanı olan herkese güveniyorum, o açıdan benim hiçbir sıkıntım yok. Dosyanın hangi aşamada olduğunu bile takip eden bir insan değilim. Ama benim dışımda herkes meşguldür, meşgul olsunlar, hiç sorun değil."