Kapatılan DTP'nin Genel Başkanı Ahmet Türk, 2006- 2009 yılları arasında çeşitli tarihlerde yaptığı konuşmalar nedeniyle hakkında 45 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davada hakim karşısına çıktı. PKK ile ilgisinin olmadığını savunan Ahmet Türk, anlattığı bir fıkradan örnek vererek, “Savcı bizim kulaklarımızı tavşana benzetmiş olmalı” dedi.

Anayasa Mahkemesi tarafından geçen yıl kapatılan DTP’nin Genel Başkanı, milletvekilliği düşürülen Ahmet Türk, 2006- 2009 yılları arasında çeşitli etkinliklerde yaptığı 7 ayrı konuşma nedeniyle ‘terör örgütünün propagandasını yapmak’ ve ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçlarından hakkında 45 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davada yargılanmaya başlandı. Diyarbakır 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada Ahmet Türk ve avukatları hazır bulundu. Duruşmayı BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan da izledi.

‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA KONUŞTUM’

Duruşmada savunmasını yapan Türk, konuşmalarını düşünce ve ifade özgürlüğü ile demokratik sınırlar içerisinde yaptığını söyledi. Şiddet içerikli söylemlerde bulunmadığına dikkat çeken Türk, siyasetçi ve parti genel başkanı olarak görüş ve düşüncelerini kamuoyu ile paylaştığını belirterek, “Şiddete başvurmayan siyasi düşünce ve görüşlerin demokrasilerde korunması gerektiğini düşünmekteyim. Bu sancılı dönemde silahların susması için siyasetçi olarak görüşlerimi ifade ettim” dedi.

‘SAVCI KULAKLARIMIZI TAVŞANA BENZETMİŞ’

İddianamede, kendisi ile PKK arasında bağ kurulmaya çalışıldığını ifade eden Türk, anlattığı bir fıkra ile kendini savunarak şöyle konuştu:

“Benim siyasi tahlillerim, örgüte ilişkin herhangi bir bağlantı kurulmadan, sanki örgütle ilişkim varmış gibi ‘örgüt adına suç işlemekten’ suçlanmış bulunmaktayım. Benim PKK ile bir ilgim bulunmamaktadır. Sancılı bir süreçten geçilmektedir. Siyaset ya da başka kurumlar çözüm üretemez hale gelebilir, başka kurumlar çürüyebilir. Ancak yargı toplumun vicdanıdır.

Öyle kalmalıdır. Çölde aç kalmış biri, çölde eti haram kabul edilen bir canlı görür. Çölde aç kalan kişi açlığını gidermek için çölde karşılaştığı canlının ‘kulakları tavşana benziyor’ der ve yer. Herhalde sayın savcı bizim de kulaklarımızı tavşana benzetmiş olmalı.”

ürk’ün savunmasının ardından kısa bir ara veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

Cem EMİR/DHA