Siyaset 'Su taşımayanlar, bari benzin püskürtmesin!'
Paylaş
'Su taşımayanlar, bari benzin püskürtmesin!'

Hüseyin Çelik, İmralı sürecine ilişkin, "Analar ağlıyor, babalar ağlıyor. Bu yangını söndürmek için su taşımayanlar en azından benzin püskürtmesinler" dedi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, "Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde önümüzdeki haftanın en önemli başlıklarından birtaneside, herkesin en iyi dilde savunma yapması ile ilgili kanun tasarısı var. Daha önce bütçe tasarısı nedeniyle görüşülememişti. Önümüzdeki haftadan itibaren görüşülmeye başlanacak" dedi. Çelik ayrıca, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kamu çalışanlarının kullandığı yaz kampları ile ilgili açıklaması hakkında, "Bakanlar Kurulu’nda böyle bir karar alındı. Özellikle yaz kampları adı altında Türkiye’de çok sayıda bu tür tesis var. Bunların topluma kazandırılması, memurlarımızında bu ihtiyacının karşılanması yönünde. Hükümetin bir çabası, bir programı var" diye konuştu. İmralı süreci hakkında da bilgi veren Çelik, "Ümit ederimki herkes kendine düşen sorumluluğu yerine getirir ve bu çözüm sürecine bir katkıda bulunur. memleketimizin kaynakları heba oluyor, analar ağlıyor, babalar ağlıyor. Bu yangını söndürmek için kim, ’Bir kova su da ben taşırım’ derse ona müteşekkir oluruz. Ama su taşımayanlar en azından benzin püskürtmesinler" dedi.

Haberin Devamı

Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında parti genel merkezinde düzenlenen MKYK toplantısı sona erdi. Yaklaşık 4 saat süren toplantının ardından, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik açıklama yaptı. Afrika’ya büyük önem veridiklerini belirten Çelik, "Somali’de de Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın başında bulunduğu çeşitli kuruluşlar mafiretiyle yaptıkları bütün dünyaya örnek olmuştur. Her geçen gün Türkiye’nin itibarı bu insanı yardımlarla biraz daha yükselmektedir. İnşallah Mali’de de kısa zamanda bir istikrar sağlanacaktır" dedi.

"Pakistan bizim dost ve kardeş bir ülkemiz" diyen Çelik, "Pakistan’da da bu günlerde ciddi bir siyasi istikrarsızlık vardır. Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile başbakan görevden alınıp tutuklanmıştır. Burada da bir siyasi kaos vardır. Orayada bir an önce huzurun ve barışın gelmesini temenni ediyoruz" şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Ekonomiyle ilgili detayları da aktaran Çelik, dünyadaki olumsuz gelişmelere rağmen ekonomik göstergelerin iyi ve son derece ümit verici olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Bütün dünyada işsizlik hat safada artarken, son bir yılda 1 milyonluk ilave istikrar sağlanmıştır Türkiye’de. Enflasyon son 44 yılın en düşün seviyesine inmiştir. Türkiye yüzde 6 enflasyon hayal bile edemezdi. Faiz oranları bütün zamanların en düşüğüne inmiştir. Türkiye bugüne kadar ne çektiyse, faizden çekti. Bu faiz meselesinin buralara gelmiş olmasını ekonomimizin geleceği açısından da çok önemsediğimizi belirtmek isteriz. Diğer taraftan bugün borsa rekor kırdı, zirve yaptı. 85 bin puanın üzerine çıktı. Borsadaki bu yükselişte yine güzel bir gelişmedir. Özellikle ocak ayından itibaren bireysel emeklilikte devletin yüzde 25 katkı sağlaması da tasarrufların ve ilave emeklilik açısından son derece hayırlı ve güzel bir gelişmedir. Bütün bunlarla ilgili olarak Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcımız kurulu bilgilendirmiştir."

4’NCÜ YARGI PAKETİ GÖRÜŞÜLECEK

"Tükiye Büyük Millet Meclisi’nde önümüzdeki haftanın en önemli başlıklarından birtaneside, herkesin en iyi dilde savunma yapması ile ilgili kanun tasarısı var" diyen Çelik 4’ncü Yargı pkaeti ile ilgili olarak şunları kadyetti: "Daha önce bütçe tasarısı nedeniyle görüşülememişti. Önümüzdeki haftadan itibaren görüşülmeye başlanacak. Bu arada terörün finansmanı ile ilgili bir kanun geliyor. Oda önümüzdeki haftanın gündemini oluşturacak kanun tasarılarından birisidir. Bu ikiside son derece önemli kanunlardır. Önümüzdeki hafta ağırlıklı olarak bu tasarılar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülecektir."

Haberin Devamı

OLUMSUZ TAVIR TAKINAN MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ

MKYK toplantısında, Başbakan Erdoğan’ın İmralı süreci ile ilgili kendilerine bilgi aktardığını belirten Çelik, şunları kaydetti: "Bu konuda kararlılığımız vardır, gayretimiz vardır. Memleketimizde sukunun olması, barışın olması, kardeşlik ikliminin her tarafa hakim olması, çoğulcu bir yapı içerisinde herkesin kendi farklılıklarını koruyarak ortak paydalarda yaşaması ve paylaşımcı bir toplum olmamız çok önemsediğimiz bir şeydir. Kimsenin dayak yemediği, kimsenin dayak atmadığı, kimsenin kan dökmediği, kanının dökülmediği, kimsenin öldürmediği, öldürülmediği bir toplum istiyoruz. Bütün gayretimiz budur. Bu gözyaşı, bu kan dursun. Ve bununla ilgili olarakta ben çok önemli bir iklim yakaladığımızı düşünüyorum. Çünkü bu manada çok ciddi bir siyasi ve toplumsal destek olduğunu görüyoruz. Siyasi partiler arasında bugüne kadar olumsuz tavır takınan Milliyetçi Hareket Partisi vardır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ki temsile baktığınız zaman, siyasi olarak yüzde 80 bir destek vardır, Cumhuriyet Halk Partisi, Ak Parti ve BDP’nin bu süreçte. Malum olumlu bir tavrı vardır. Diğer taraftan, geçmişte bu işe sabote etmek isteyen vesayetçi güçler artık etkin değildir. Siyasi irade etkindir, karar mercii siyasi iradedir."

Haberin Devamı

MEDYAMIZA DA TEŞEKKÜR EDİYORUM

"Birilerinin bu meseleyi sabote etmesine yönelik endişeler vardır" diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama bugün Türkiye’de ki hakim olan iklimde, siyasi idare meseleye sahiptir. Ümit ederiz ki bir yol kazası olmadan bu meselenin üstesinden geliriz. Medya bu sürece ciddi bir destek veriyor. Medyamıza da teşekkür ediyorum. Ancak bazı medya mensupları, terör örgütü üzerinde baskı oluşturacaklarına, hükümetin üzerinde baskı oluşturmayı adeta kendine vazife edinmiş durumda. Bu konuda onları olumsuz bir tavır içerisinde görüyoruz. Kimleri kast ettiğimi herhalde hepiniz zaten anlıyorsunuz. Birçok kimse olmazları görmüştür. Terör örgütü kan dökerek, can alarak birşey elde edemediğini görmüştür. Biz zaten iktidara geldiğimiz günden beri bu meselenin sadece polisiye ve askeri boyutlarla çözülemeyeceğinin farkında olan bir iktidardık. Programımızı yazarken biz her türlü enstrumanımızı devreye sokarak, bir taraftan kültürel hakları olması gerek bir noktaya getirerek, vatandaşlarımızın kendi gelenekleriyle, ananeleriyle yaşayabilmesinin yolunun açılması gerekiyordu. İnkar, asimilasyon politikalarının ortadan kalkması gerekiyordu. Bunlar yapılmıştır. Maddi ve manevi birçok şey yapılmıştır."

Haberin Devamı

BİR KOVA SU DA BEN TAŞIRIM

Polisiye ve askeri tedbirlerin dünyanın hiçbir yerinde terörü bitirmediğine dikkat çeken Çelik, hükümetin bunun şuurunda olarak bütün enstrumanları devreye soktuğunu belirtti. Hükümetin, kırılan gönülleri onarmaya çalıştığına dikkat çeken Çelik şunları kaydetti: "Bu konuda da ciddi mesafeler almıştır. Dolayısıyla bugün herkesin kan dökerek can alarak bir yere varılamayacağını anlamış olmasını önemli bir gelişme olarak kaydediyoruz. Bunu son derece önemsiyoruz. Ümit ederimki herkes kendine düşen sorumluluğu yerine getirir ve bu çözüm sürecine bir katkıda bulunur. Memleketimizin kaynakları heba oluyor, analar ağlıyor, babalar ağlıyor. Bu yangını söndürmek için kim, ’Bir kova su da ben taşırım’ derse ona müteşekkir oluruz. Ama su taşımayanlar en azından benzin püskürtmesinler. Bu sorumlulukla hareket etsinler" dedi.

Herkesin bu süreçte söylemlerine dikkat etmek zorunda olduğunu kaydeden Çelik, konunun hassasiyetine binaen herkesin üzerine düşeni yapacağına inandıklarını söyledi. Ak Parti’nin bu konuda irade, kararlılık ve gayreti olduğunu bildiren Çelik, "Bu hükümet isterse bunu çözer" diyenlere de yanıt vererek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu hükümet bunu istiyor ve uzun zamandır bunun için çaba harcıyor. Ama hiç olmazsa birileri bunun sabote etmeye çalışmasın. Madem ki biz hükümetiz bunun sorumluluğunun büyük kısmı bizim üzerimizdedir. Eğer bu mesele çözülürse, bunun şerefi katkı sağlayan herkesin şerefi olacaktır. Eğer çözülmezse kayıp 75 milyonun, hepimizin olacaktır. Kimseyi, Türkiye’nin iyi yerde olmasını istemeyenleri sevindirmeyelim."

BİZ BİLDİĞİMİZ DOĞRULARI SÖYLERİZ

Paris’te suikast sonucunda öldürülen 3 PKK’lı kadının hakkında da açıklamalarda bulunan Çelik, infazlar ister iç hesaplaşma, ister yabancı servis işi olsun, yapılan eylemin atmosferi olumsuz yönde etkilemeye ve süreci sabote etmeye yönelik olduğunu düşündüklerini belirtti. Çelik, "Bunu söyleyince birileri çıkıp efelenerek bizi tehdit etmeye çalışıyor. Haddini ve boyunu aşarak bizi tehdit ediyor. Biz bu efelenmelere boyun eğecek insanlar değiliz. Biz bildiğimiz doğruları söyleriz. Halkın bize verdiği yetki ve sorumluluk bunları söylemeyi gerektiriyor" dedi.

ELİMİZDE RESMİ BİR AÇIKLAMA YOK

Bir gazetecinin, Paris’deki suikastlerle ilgi olarak resmi kaynaklardan gelen bir bilgi olup olmadığı sorusuna Çelik şöyle yanıt verdi: "Türk hükümetine, Fransız hükümetinden verilen resmi bir bilgi yoktur. Zaman zaman Fransız polisine dayanarak medyamızda haberler yapılıyor. Fransız makamları tarafından, net, açık, ’işte budur’ diyeceği bilgiler gelmeden, bu konuda söylediklerimiz ve söyleyeceklerimiz, sadece tahminlerimizden ibarettir. Elimizde Fransız makamlarından, hükümetinden bildirilmiş resmi bir açıklama yok."

KAMU ÇALIŞANLARININ YAZ KAMPLARI KAMUYA KAZANDIRILACAK

Bir gazetecinin, ’Başbakan Erdoğan’ın özellikle yaz dönemlerinde kamu çalışanlarının kullandığı misafirhanelerin kapatılması yönünde açıklamaları oldu. Bugün bu gündeme geldi mi?’ sorusuna Çelik şöyle yanıt verdi: "Bu konu gündeme gelmedi. Ama konun detayına vakıfım. Bakanlar Kurulu’nda böyle bir karar alındı. Özellikle yaz kampları adı altında Türkiye’de çok sayıda bu tür tesis var. Bunların topluma kazandırılması, memurlarımızında bu ihtiyacının karşılanması yönünde. Hükümetin bir çabası, bir programı var. Bunun detayları ortaya çıktığı zaman hükümet yetkilileri kamuoyuyla paylaşacaktır. Bu yönde hükümetin aldığı bir karar var. Zaten birinci ağızdan başbakan tarafından bu kamuoyuyla paylaşıldığı için fazla birşey söylememe gerek yok."

DHA