Son sözü 'Anne' oldu

Aksaray'da dün tek katlı evde elektrik kontağından yangın çıktı. Baba Nazım Tarhan, İstanbul'daydı. Eşi Cennet Tarhan ise 6 çocuğuyla evdeydi. Anne ve çocukları hızla büyüyen alevlerin arasında kaldı. 6 aylık ikizlerden Yusuf Tarhan ile 3 yaşındaki ağabeyi Bilal Can öldü. İkiz bebeklerden durumu ağır olan Mustafa Ankara'ya sevk edildi. Dumanda etkilenen anne ve çocuğu tedaviye alındı. İtfaiye yangını söndürdü.

Olayın ardından Tarhan ailesinin yakınları yaşadıklarına hala inanamıyor. Yanan evden geriye ise hiçbir şey kalmadı.

Çocukların dayısı Serdar Doğan (36), yangının olduğu dakikalarda 5 yaşındaki yeğeninin koşarak yanına geldiğini ve evlerinin yandığını söyleyince koşarak olay yerine gittiğini söyledi.

'ÇARESİCE ÖLÜMÜNÜ İZLEDİM'

Haberin devamı içi ikinci sayfaya geçiniz

'YALVARIRCASINA...'

Ne yapacağını bilemediğini hemen penceredeki korkulukları çıkartmaya çalıştığını dile getiren Doğan, "Olay yerine gittiğimde alevlerden içeriye girmem imkansızdı. Pencereye yaklaştığımda yeğenim Bilal’in yalvarırcasına ’anne’ diye sürekli bağırdığını işittim ama çaresizce onun ölümünü izledik" dedi.

Kız kardeşi su doldurmaya gittiği için ikiz çocuklarla ağabeylerinin evde yalnız kaldığını, bu sırada yangının çıktığını anlatan Doğan, şunları kaydetti:

"Çok acı çekiyoruz. İki yeğenim öldü. Yaralılardan durumu ağır olanlar da var. Çocuklar, kız kardeşimin dünyasını renklendirmişti. Hele ikizlerin dünyaya gelmesi ekonomik olarak onları zorlasa da mutluluk kaynağı olmuştu. Aylık 100 liraya iki odalı evde oturuyorlardı. 5 çocuğunun geçimini sağlamak için kız kardeşimin eşi İstanbul’da kağıt topluyordu. Kimseye muhtaç olmamak için çırpınıp duruyordu. Olay olduğunda da zaten ekmek parası için İstanbul’daydı. Yeğenlerimin doğru düzgün ne oyuncakları ne elbiseleri oldu. Hep yokluk içinde büyüdüler ama babaları onlar üzülmesin diye hep didindi durdu."

Yangının çıktığı evin sahibi İsmail Altuntaş, bir avlu içerisinde kiracılarıyla hep birlikte yaşadıklarını aktardı. Kiracılarının çok dürüst kişiler olduğunu vurgulayan Altuntaş, "Çocukları gördüğümde çok üzülürdüm. Yaşıtları gibi her şeye sahip değillerdi. Nazım İstanbul’da kağıt toplardı. Dört beş ay kirayı veremez sonra toplu getirirdi. Bazen ben ’para kalsın, sonra verirsin’ dememe rağmen 1 kuruş borcu kalsın istemezdi. Yanan ve küle dönen ev umurumda değil keşke böyle bir olay olmasaydı" diye konuştu.

Ölen 2 kardeşin cenazesinin, otopsi için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderildiği öğrenildi.

AA