Beden Sağlığı Sosyalleştirmeyen hastalık göğüs duvarı bozukluğu tedavi edilebiliyor

Sosyalleştirmeyen hastalık göğüs duvarı bozukluğu tedavi edilebiliyor

Paylaş
Sosyalleştirmeyen hastalık göğüs duvarı bozukluğu tedavi edilebiliyor

Doğumdan itibaren görülmeye başlayan göğüs duvarı bozukluğu büyümeyle beraber daha belirgin hale gelerek çocukların psikolojisini bozuyor ve sosyalleşmesini engelleyen bir rahatsızlık haline geliyor. Hem fizyolojik hem de psikolojik olarak sıkıntı yaratan bu durum, küçük girişimsel işlemler ve gerektiğinde bunların açık ameliyat yöntemleriyle birlikte kullanılmasıyla tedavi edilebiliyor

Konu ile ilgili bilgi veren Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç.Dr. Özkan Demirhan, "Birçok göğüs duvarı bozukluğu olmasına rağmen en sık görülen pektus ekskavatum ve pektus karinatumdur. Pektus ekskavatum halk dili ile 'kunduracı göğsü', çocuklarda en sık görülen göğüs duvarı bozukluğudur. Göğüs çöküklüğünün muhtemel nedeni tam olarak bilinmese de teori olarak kaburgaların büyüme esnasında göğüs kafesinin içe doğru çökmesinden kaynaklandığı sanılıyor. Genellikle doğumda veya yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkar. 14-15 yaşlarındaki hızlı büyüme döneminde, mevcut olan bozukluk daha belirgin hale gelir. Her 300-400 doğumda bir görülebilir. Erkeklerde kadınlara göre 4 kat daha sık rastlanır ve ailesel yatkınlık söz konusudur. Yüzde 20 oranında diğer kas iskelet anomalileri ile birlikte görülebilir. Doğumsal bir anomali olduğu için doğumsal kalp hastalıkları ile beraber de görülebilir" dedi.

Haberin Devamı

SOSYALLEŞMEKTEN ÇEKİNİYORLAR

Kunduracı göğsünde meydana gelen şikayetlere değinen Doç.Dr. Özkan Demirhan, "Bu hastalarda en sık görülen şikayet dış görünüş bozukluğuna bağlı olarak depresyon ve sosyalleşmede zayıflıktır. Örneğin plajda ve havuzda bu sıkıntıyı yaşayanların yüzdüğüne rastlamayız. Nadir de olsa nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı ve efor kapasitesinin düşük olması da diğer olabilen şikayetlerdir. Semptomlar yeni doğanlarda ve çocuklarda iyi tolere edilir. Gelişen şikayetler bozukluğun derecesi ile ilgilidir. Hafif depresyonlarda genelde hiçbir şikayet görülmez. Şikayetler genellikle büyümenin hızlı olduğu erken ergenlik döneminde başlar. Orta ve ileri çöküntülerde; eforla gelen çarpıntı, şiddetli göğüs ağrısı, nefes darlığı, çabuk yorulma, bayılma, taşikardi gibi semptomlar görülebilir. İleri düzeydeki bozukluklarda egzersiz sıkıntı yaratır, bazı hastalarda sık tekrarlayan akciğer enfeksiyonları görülür. Özellikle ileri yaştaki hastaların yüzde 10’unda egzersiz sonrası bozukluğun olduğu bölgede ağrı gözlenir.

Haberin Devamı

Öte yandan pektus karinatum göğüs duvarı bozuklukları arasında kunduracı göğsünden sonra en sık görülen bozukluktur. Pektus karinatum halk dili ile 'güvercin göğsü' olarak adlandırılır. Göğüs ön duvarının öne doğru çıkıntı yaptığı bozukluk şeklidir. Kunduracı göğsünün aksine bu da kaburgalar gelişim esnasında göğüs kafesini öne doğru iterler. 10 bin doğumda bir görülür. Erkeklerde 4 kat daha fazladır. Doğumda tanımlanmasına rağmen çoğu orta çocukluk (11-15 yaşlarında) döneminde daha belirginleşerek ortaya çıkar. Hastaların yüzde 25’inde aile öyküsü vardır. Hastalığa en sık eşlik eden sıkıntı skolyozdur. Diğer doğumsal anomaliler nadirde olsa eşlik edebilir. Bu hastaların da en çok şikayeti dış görünüş ve buna bağlı psikolojik sorunlardır. Bunlarda sosyalleşmekten çekinen içine kapanık insanlardır. Nadirde olsa bazı hastalarda göğüs ağrısı, eforla gelen nefes darlığı olabilir” ifadelerini kullandı.

'CERRAHİ YÖNTEMLER GELİŞTİ'

Bu hastalıkların tedavisinde geliştiren cerrahi yöntemlere değinen Doç.Dr. Özkan Demirhan, "Bu hastaların tedavisine gelecek olursak cerrahi tedavi dışındaki tedavi seçenekleri olmasına rağmen kabul gören tedavi günümüzde minimal invaziv tekniklerin kullanılması (MIRPE ve MIRPC) veya bunların açık yöntemlerle modifiye edilmesi ile artık tek tedavi seçeneği cerrahi olmuştur. Diğer tedavilerden vakum tedavisi de vardır ancak bu ameliyat öncesi hastalarda ameliyatı kolaylaştırmak amacı ile kullanılıyor” açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı

İDEAL AMELİYAT YAŞI NE?

İdeal ameliyat yaşına da değinen Doç.Dr. Özkan Demirhan, "Kunduracı göğsünde operasyon için en uygun yaş hâlâ tartışılıyor. Bazı cerrahlara göre ergenlik döneminden önce gerçekleştirilen ameliyatlarda nüks riskinin yüksek olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle çoğu cerrah en uygun zaman olarak ergenlik dönemini yani 10-16 yaş aralığını uygun bulmuşlardır. Bayanlarda meme gelişiminden dolayı biraz daha geç dönemde yapılabilir. Güvercin göğsü için üst yaş sınırı bilinmiyor ancak 60 yaş üstü kabul edilebilir şikayetleri olan hastalar ameliyat edilebilir. Ameliyat öncesi bazı tetkikler yapılır ve gerekli ölçümler 3 boyutlu tomografi ile görüldükten sonra ameliyat planlanır. Deneyimli ellerde komplikasyon gelişme oranı oldukça düşüktür. Hastanede 3-5 gün arası yatış süresi vardır. Hastaların çoğu, 6 haftalık egzersiz kısıtlamaları (fiziksel antrenman, ağırlık kaldırma vs.) ile birlikte 2-3 hafta arasında okula döner" diye konuştu.

Haberin Devamı