'TEOG çocukları olumsuz etkiliyor'

Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel 1-2 saatlik sınavlar ve yalnızca puanla okul tercihlerinin tek tip yapılması yerine başvuru kabul modellerinin bilinçli seçimler ve daha kaliteli okullar yaratacağı görüşünde.

Enver Yücel yaptığı açıklamada “TEOG’un misyonunu yitirdiğine inanıyorum. Bu açıdan Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği görüşe katılıyorum. TEOG varlığı ve sonuçlarıyla tüm toplumu, çocuklarımızı ve eğitim sistemimizi olumsuz etkilemektedir. Düşünün ki 8 .sınıfı bitiren her öğrencinin girmek durumunda olduğu bu sınavlar için 6.7. ve 8. sınıflarda okullarda sadece bu sınavlar için hazırlık yapılıyor, 13-16 yaş arası en yüksek beceri kazanma döneminde olan gençler sadece bu sınavla uğraşıyor, okullar da TEOG skorları ve çoktan seçmeli herhangi bir beceri gerektirmeyen bu sistemle öğrenci kabul etmek durumunda kalıyor” dedi.

'BAŞVURU KABUL SİSTEMLERİ HAYATA GEÇSİN'

TEOG’un kaldırılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşlerini destekleyen Yücel’in TEOG yerine alternatif bir model önerisi de var. Enver Yücel “Çağımızda anaokulundan üniversiteye kadar gençler becerilerle donatılmalı, dijital çağın becerilerini hızlı ve üreterek öğrenmeli. Benim önerim, her okul kendi öğrencisini seçebilmeli. Eğer okulların bunu yapmasına izin verilirse her okulun kültürü, kimliği ve tarzı olacak. Öğrenciler de buna göre anaokulundan, ilkokuldan itibaren kendini bu okula göre hazırlayabilecek, okulların rekabet gücü ve öğrencilere farklılaştırılmış modeller sunma şansı doğacak. Burada benim önerdiğim sistem, üniversitemizde 4 yıldır ve liselerimizde geçen yıldan bu yana uyguladığımız öğrenci başvuru ve kabul modeli olan sistemdir. Okullarımızda uygulamadığımız “Apply BAU ve Apply Fen-tek” adını verdiğimiz bu model öğrencilerin öncelikle okullarımız için bir başvuru yapması (başvuruda öğrenci cv’sini, becerilerini, geçmiş dönemde yaptıklarını, hedeflerini ve hayallerini yazarak başvuru yapabilir) bu başvuru sonucunda öğrencilerle mülakat yapılarak okula uygun öğrencilere kabul verilmesi esasına dayanıyor. Bu yöntemle öğrenciler okulları tanıyor, o okula girebilmek için kendini farklı becerilerle donatıyor. Sınavlar tabii ki olacaktır ancak öğrencinin neyi bilemediklerinin ölçümü yerine neyi bildikleri test edilecektir. Ona göre de yetenekleri tespit edilip daha iyi bir yönlendirme yapılabilecektir” açıklamasında bulundu.