Giriş
"Üniversite kayıtları başladı, yurtlar yetersiz, harçlara zam gelmedi.." haberleri arasında kaynayıp gitti harçlarla ilgili yeni düzenleme. Üniversitede okuyup da alttan ders alan her öğrenci, kara kara düşünüyor bugünlerde. Çünkü 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun öğrenci katkı payları ve öğrenim ücretleri ile ilgili bölümünde yapılan yeni düzenleme ilk kez bu yıl hayata geçiyor.
Yeni sistem, hiç kalmadan derslerini geçen 'çalışkan' öğrenciler için 'zamsız harç' anlamına gelirken, aynı dersi ikinci ya da üçüncü kez almak durumunda kalan öğrenciler içinse "okkalı zam" demek.
Yani, bir çoğu ailelerinde uzakta, zor şartlarda okumaya çalışan ve de okulu bitirdikleri takdirde iş bulma garantisi olmayan yüzbinlerce öğrenciden takır takır derslerini vermeleri ve bir an önce mezun olmaları, aksi takdirde bunun bedelini ödemeleri isteniyor.
Peki aramızda kaç kişi alttan ders almadan okulunu bitirebildi? Kaçımız mezun olur olmaz iş bulabildik?
İlköğretimde bedava kitabın ardından, miniklere ikinci yarıyılda tablet bilgisayar dağıtmayı planlayan bir devletin, uzmanlaşıp hayata atılmaya çalışan, ailelerine yük olmanın ezikliği ile iş bulamama kaygısı arasında sıkışıp kalmış üniversiteli gençler için de planları olması gerekmez mi?
Ve aklıma Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın şu sözleri geliyor:
"Uzun vadeli olarak bakıldığında, Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi haline gelmesi için eğitimde çok köklü değişiklikler yapılması gerekiyor. Mevcut sistemde devam edilmesi halinde 2023 yılına gelindiğinde Türkiye’nin en büyük 10 ekonomiden biri olması mümkün görünmüyor. Çünkü en büyük 10 ekonomiden biri olmak, yüksek katma değer üretmek demektir. Yüksek katma değer de ancak kaliteli iş gücü ve yetişmiş insanla mümkün"
Çok doğru tespitler ama...
Öğrencileri bir an önce kaliteli iş gücü haline getirmenin yolu harç ile "döverek" değil, "nitelikli iş" ile ödüllendirerek olmalı.
* * *
MERHABA...
Bu köşede yoğun gündem içinde gözden kaçan konulara dikkat çekmeyi amaçlıyorum.
Gözden kaçtığına inandığınız ya da tanık olduğunuz olayları benimle paylaşırsanız, ben de olabildiğince bu köşede yer vermeye çalışırım.
e-posta adresim: yasemin.kaptanbas@posta.com.tr
Yolumuz açık olsun...
