Türkiye'nin en renkli doktoru Haydar Dümen vefat etti

Türkiye'de cinsellik denince akla gelen, esprili yazılarıyla güldürerek öğreten, cinselliğin ayıp olmadığını anlatan, pek çok çiftin mutluluğunu sağlayan Dr. Haydar Dümen'i, Haydar Hocamızı kaybettik. 2004 yılından beri her gün POSTA Gazetesi'nden okurlarına seslenen, hiç eksilmeden gelen soruları bıkmadan yanıtlayan Haydar Hocamız koronavirüs nedeniyle aramızdan ayrıldı. Eşine sevgisini çoğu zaman yazdığı şiirlerle dile getiren Dümen, 'Hayatınız bir maç olsa ömrünüzün hangi yarısını tekrar oynamak isterdiniz?' sorusuna 'Hiç tereddütsüz ikinci yarısını tekrar yaşamak isterim. Çünkü öncelikle eşim Gül olmak üzere, tüm güzellikler başıma ikinci yarıda geldi.' şeklinde cevap vermişti. Türkiye en renkli doktorunu kaybetti. Nöropsikiyatri uzmanı ve Posta gazetesi yazarı Haydar Dümen 31 Ocak'tan beri hastanede Covid tedavisi görüyordu. 10 Şubat akşamı koronavirüse bağlı kalp durması neticesinde hayatını kaybetti. 90 yaşında vefat eden Dümen koronavirüs önlemleri çerçevesinde toprağa verildi. 1930 yılında Uşak'ın İkisaraylar köyünde doğan Haydar Dümen, çocukluk yıllarının zor şartlarına rağmen tıp doktoru olmak için hep çaba harcadı. 1958 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden nöroloji ve psikiyatri dallarında uzmanlık diplomasını alarak mezun oldu. O günden, son nefesini verdiği düne kadar bilim aşkıyla yaşadı, hiç durmadan hizmet etti. Cinsellik konusunda fenomen olan Dr. Haydar Dümen, 1965 yılında Taksim İlkyardım şimdiki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'’nde 1980 yılına kadar şef olarak çalıştı. O tarihte Cumhuriyet Gazetesi ’nde 'Akıl Hastalarının Teşhiri Doğru Değildir' makalesinden dolayı Samsun'aa tayin edildi. Aynı gün emekli olan Dr. Haydar Dümen, kitaplar yazarak, gazetede okurlarına ışık tutarak hayatına devam etti. 1965 yılında Taksim İlkyardım şimdiki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 1980 yılına kadar şef olarak çalıştı. O tarihte Cumhuriyet Gazetesi’nde “Akıl Hastalarının Teşhiri Doğru Değildir” makalesinden dolayı Samsun‘a sürgün olarak tayin edildi. Daha sonra araştırma ve yazın hayatına giren Dümen, özellikle cinsellik üzerine yazdığı kitaplarla dikkatleri üzerine topladı. Posta gazetesinde uzun yıllardır cinsellik üzerine yazılar yazıyordu. Haydar Dümen'in bugüne kadar yayınlanmış 23 kitabı var. 2000’in üzerinde ürettiği özlü sözleri arşivlerde yerini aldı. 150 özgün fıkra, üzerinde çalışılmış, çoğu eşi Gül Dümen için yazılmış 30 şiiri bulunuyor. Dr. Haydar Dümen, 1993 yılından beri klinik psikolog Gül Dümen ile evli. Onunla yaşamaktan, sürprizler hazırlamaktan büyük keyif alan Haydar Dümen, Gül Hanım'ı birkaç saat görmemeye dayanamazdı. Sesini bile duysa yüzüne gülümseme yayılır, enerjisi yerine gelirdi. Eşi Gül Dümen de hastanede Covid tedavisi görüyor. Dr. Haydar Dümen, hekimliği, babacanlığı, dostluğu, keyifli yazıları, enerjisiyle hepimize yol gösterdi. Haydar Hocamız insan sevgisinin dışında gerçek bir hayvanseverdi. Evinde hayvanat bahçesini aratmayacak kadar çok hayvan beslerdi. Köpekleri, muhabbet kuşları, güvercinleri, kargaları, bahçede horoz ve tavukları vardı. Hatta bir dönem yaralı bir kirpiyi bile eve almış, iyileştirmek için elinden geleni yapmış, onu bademle beslemişti. En çok sevdiği kargalarıydı. Hayatının her döneminde kargalarını eğiten, onları konuşturan, gönülden bağlanan Hocamız, kargalarını anlatırken mutlu olurdu. Hatta bazen gazeteyi de kargalar için okurlar aradı, ona danışırlardı. Hocam kargalara olan tutkusunu şöyle anlatmıştı: Tam bir karga tutkunu, karga aşığıyımdır, halen evde 6 tane ve özgürce uçuşuyorlar. Ortaokul 1. sınıfından bu yana hep kargalarım olmuştur. Çok zeki bir o kadar da hain hayvanlardır. Akıl almaz bir karga eğiticisiyim. Hayata bağlanma ve mutluluklarımın arasında ilk sırada yer alırlar. Dr. Haydar Dümen için çalışmak, okumak o kadar kıymetliydi ki, sabaha kadar uyumaz, yeni çıkan ne bulursa okur, gençlerin nelerle ilgilendiğini öğrenir, gündemi, siyaseti çok yakından takip ederdi. Haydar Dümen kendini anlatırken Çok hareketliyimdir, adeta bir hiperaktifim. Yerimde duramam, olabildiğince az yerim. Çok zor uyur, yataktan zor kalkarım. Bir kere de kalktım mı uzanmak aklıma bile gelmez. Uşak tarhanası benim enerjim kaynağım diye konuşurdu. O uzun, bembeyaz saçlarını bilim yolunda ağarttığını söyler, onları yıkamadan, bakımını yapmadan evden çıkmazdı. Haydar Dümen, Hürriyet yazarı Savaş Özbey ile Ekim 2020'deki son röportajında, 'Hayatınız bir maç olsa ömrünüzün hangi yarısını tekrar oynamak isterdiniz?' sorusunda eşi Gül Dümen'e sevgisini ifade ederken, 'Hiç tereddütsüz ikinci yarısını tekrar yaşamak isterim. Çünkü öncelikle eşim Gül olmak üzere, tüm güzellikler başıma ikinci yarıda geldi.' şeklinde cevap vermişti. İşte o röportajdan bazı bölümler:90 yaşındasınız... Hayatınız bir maç olsa ömrünüzün hangi yarısını tekrar oynamak isterdiniz: İlk 45 mi, ikinci 45 mi?- Hiç tereddütsüz ikinci yarısını tekrar yaşamak isterim. Çünkü öncelikle eşim Gül olmak üzere, tüm güzellikler başıma ikinci yarıda geldi.Kimselere âşık olamamak mı, her aşkın kötü bitmesi mi?- Amma da yaptın yahu, aşksız olmaz. Olsun, olsun da kötü bitsin. Güzelken verdiği enerji, duygu yeter. Karga sevginiz malum. Cihangir’de de oturuyorsunuz. Kedi mi, karga mı?- Cihangir’de yaşayıp kedilere kayıtsız kalmak pek mümkün değil. Evde iki, bahçede de sayısız... Ancaaak karga deyince akan sular asıl o zaman durur. Evimin bir odası onlara aittir.Gece seksi mi, sabah seksi mi?- Gece seksi. Hangisi daha çok haz verir? İyi bir roman mı, iyi bir film mi?- İyi bir roman, çünkü hayal gücü sonsuz. Kitaplardan uyarlanan Filmler çoğunlukla hayal kırıklığı yaratmıştır bende. Kendi düşlediklerim hep bambaşkaydı.Olduğunuz zamanda her yere ışınlanabilmek mi, olduğunuz yerde her zamana gidebilmek mi?- Tartışmasız, olduğum yerde her zamana gidebilmek. İçinde bulunduğumuz zamanda, aşağı yukarı her yer tekdüze.Peki geçmişe mi, geleceğe mi?- Geçmiş savaşlarla dolu. İlk denemek isteyeceğim gelecek olurdu.