Pazar Postası Ünlü bir Türk yazar hanım gece odama geldi!
Paylaş
Ünlü bir Türk yazar hanım gece odama geldi!

Tunus asıllı Fransıız şarkıcı Dany Brillant'la (46) İstanbul'a geldiğinde verdiği konserlerde kızım Ayşe'yle düet yapınca tanıştım. Bir erkek sahneye bu kadar mı yakışır, bu kadar mı güzel dans eder diye düşünmekten kendimi alamadım

OYA GERMEN

oyagermen@hotmail.com

Ve yine bir erkek bu kadar mı centilmen, karizmatik olabilir! Kadınlar onu izlerken nasıl kendilerinden geçiyor görmenizi isterdim.

Laf aramızda, haksız da değiller... Dany sahnede bir dev, sahne dünyasında ise sempatik, sıcak, nazik ve son derece doğal bir insan. Onu tanıyıp sevmemek mümkün değil.

Caz ve salsayı içine alan, muhteşem bir yeni albüm yaptı ve ilk konserini, 2 Temmuz’da Girne’de Merit Otel’de veriyor. Rezervasyon günler öncesinden doldu. Dany Brillant hayranları, onu yakından tanımak istiyorsanız, röportajımızı keyifle okuyacaksınız...

Sevgili Dany, yanılmıyorsam Kıbrıs’ta ilk kez konser veriyorsunuz?

Evet, aslında Kıbrıs’a da ilk kez gidiyorum. Hem Kıbrıs’ı görmek hem de yeni albümümün ilk konserini orada vermek, heyecanlandırıyor beni. İstanbul’a da tekrar gelmek istiyorum. Ancak bu kez tercihim Girne oldu. Tek konser vereceğim. Önümüzdeki sezon programıma İstanbul’u yine koyuyorum.

Sizin için İstanbul’un ve Türkler’in çok ayrı bir yeri olduğunu tahmin ediyorum, doğru mu?

İstanbul’da konser vermenin keyfi başka. Seyirci hem çok sıcak hem de coşkulu. Türkiye’ye hayranım, Türkler’in sıcakkanlığına, misafirperverliğine hayran kaldım. En son geçen yıl, İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olması nedeniyle gelmiştim. Kızınız Ayşe ile sahne almak büyük bir keyifti. Çok yetenekli. Hem güzel şarkı söylüyor, dans ediyor hem de üretiyor, şarkı yapıyor. Benim bir besteme hemen İngilizce söz yazdı, şaşırdım. Konserde o şarkıyı birlikte söyledik.

Bazı konserleri sanatçılar hiç unutamazlar, sizin de unutamadığınız bir konseriniz oldu mu?

İki sene önce Bercy’de tıklım tıklım dolu 20.000 kişilik bir salonda konser verdim. Çok özeldi. O gece ilk kez Alain Delon, Line Renaud gibi efsanevi sanatçılar beni izlemeye gelmişlerdi.

İstanbul sizin için ne ifade ediyor?

Napolyon İstanbul için en doğru tanımlamayı yapmış: Dünya bir tek ülke olsaydı, baş şehri İstanbul olurdu! İstanbul 3 imparatorluğun tacını taşıyan 2.000 yılın üzerinde geçmişi ile dünyanın en büyük kültür ve medeniyet merkezlerinin başında geliyor. İstanbul’da şarkı söylemek bir ayrıcalıktır. Tüm samimiyetimle söylediğime inanmanızı isterim, benim için İstanbul, Avrupa’nın kültür başkentlerinden biridir. Ve hiç kuşku yok ki; ülkeniz Avrupa’nın ayrılmaz bir parçasıdır. Aynı şekilde Kuzey Kıbrıs da. Ve ben Kıbrıs’ta yeni albümümün ilk konserini vereceğim için çok mutluyum.

Devlet Başkanınız Nicolas Sarkozy sizin gibi düşünmüyor. Türkiye’yi Avrupa Birliği’nde görmek istemiyor?

Politikacıların görüş ve davranışlarının sebebini bilemem. Ancak benim kanaatim, Türkiye’nin Avrupa’dan ayrı düşünülemeyeceği yönündedir. Bugün artık aksini söylemek mümkün mü?

Fransızlar’ın Türk halkını tanımadığını düşünüyorum, ya siz?

Ben de tanıdıkları kanaatinde değilim. Gerçekten de şu tanıtım işi iyi yapılsa çok şey değişecektir. Fransız toplumunun yarısından fazlası sizin nasıl bir halk olduğunuzu bilmiyor. Emin olduğum bir şey var ki; sadece bir kez Türkiye’ye gelen bir Fransız siz ve ülkenizle ilgili bütün fikrini değiştirecektir. Yeter ki bir kez Türkiye’ye gelsin! Bence bunu teşvik etmeye çalışmak akıllıca olacaktır.

Türk izleyicisini çok sıcak ve coşkulu bulduğunuzu söylediniz. Peki ya Türk kadınları? Onları nasıl buldunuz?

Daha önce de söylemiştim. Bir metrekareye en çok güzel kadın düşen şehir İstanbul’dur. Yine bu sözü tekrarlıyorum.

Bir Türk kadını ile uzun süre aşk yaşamıştınız ama bu konuda konuşmadınız. Artık konuşma zamanı!

İstanbul’da iki yıl önce çok büyük bir aşk yaşamıştım, evlenmeyi bile düşünmüştüm, neredeyse damadınız oluyordum yani! Üzerinden zaman geçti ve her şey geçmişte kaldı. Artık isim vermeden bahsedebilirim sanıyorum.

Neden isim vermek istemiyorsunuz?

Yakışmaz bana, çünkü evlendi. Mutlu bir hayatı olsun isterim. Çok güzel anılarım var ve çok değerli bir insandır. Daha sonra başka ilişkilerim oldu. Bundan sonra da hayat ne gösterir bilemem. Aşksız da yaşanmaz ki!

Siz hiç aşksız yaşayacak bir erkeğe benzemiyorsunuz zaten. Biraz da çapkınsınız sanıyorum?

Kadınlar çok güzeller... Ancak çapkın olduğum söylenemez...

Başka bir Türk hanımlı ilişkiniz olmadı mı yani?

Hadi çekinmeyin canım... Sizden kurtulamayacağım belli oldu! Evet üç dört Türk hanımla güzel anılarımız oldu...

Bu hanımların içinde, ünlü bir gazeteci ve romancı da var mıydı?

Eyvah, benim sizinle başım sahiden dertte!

Neden?

Gayet masumane soruyorum... Bahsettiğiniz yazar hanımla ilişki yaşamadık. Bir gece görüştük sadece ve benim bir tercihim değildi, açıkçası... Fakat onu hiç unutamıyorum. Çünkü böyle bir şey ilk kez başıma geldi.

İlk kez başınıza gelen neydi?

Anlatmadan geçemezsiniz... Konser sonrası odama çekildim. Yalnızdım, dinlenmek istedim. Gecenin ikisinde kapım çaldı. “Oda servisi’ dedi birisi. Kapıyı açtım, şaşırdım kaldım. Bahsettiğiniz hanım karşımdaydı. Enteresan bir geceydi yani...

Bir kadının güzel olması çok mu önemli sizce?

Güzel bir kadından etkilenmemek mümkün mü? Her erkek etkilenebilir. Ama ilişki başka bir şeydir. Kadında kalite, zarafet, görgü ve sadakat çok önemlidir. Güven duymayacağınız bir kadınla devam edemezsiniz. Aynı yolda yürüyemezsiniz. Anlayışlı, sevgisinden, sadakatinden emin olduğu bir kadın ister erkek...

Kızınız Lena ile ilişkinizin çok güzel olduğu söyleniyor...

Lena ile çok güzel bir ilişkimiz var. Onun için bir beste yaptım ve duygularımı anlatmaya çalıştım.

Tekrar evlenmeyi düşünüyor musunuz?

Neden olmasın?

Aday var mı?

Hayat ne gösterir bilemeyiz, öyle değil mi?

Çok renkli bir hayatınız var gibi görünüyor...

Hem renkli hem de dışarıdan göründüğünden çok faklı bir yaşantım var benim. Sürekli hareket halindeyim. Şehirler, ülkeler arasında gidip geliyorum. Konser hazırlıkları, bavul yapmak, sahneye çıkmak, otele dönmek. Sonra tekrar Paris’e uçmak. Belki hiç dinlenemeden tekrar yola çıkmak...

Sahne sonrası bazı sanatçılar dağıtırlar. Siz burada da odanıza çekilmiştiniz, enteresan gelmişti bana...

Sanatçılar çoğunlukla yalnız insanlardır. Mutluluk onların da hakkı. Ve bu çoğu zaman sizin konserdeki başarınıza bağlıdır, seyirciyle çok yakından ilgilidir. İşte o yüzden birçok sanatçı konserinden sonra dağıtır. İçki ve eğlence bağamlılık yaratır. Zirvede olmak çok güzel, ama kalabilmek çok çok zor...

(26.06.2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)

2

Haberin Devamı