Giriş
Yabancı dizi oyuncularının çarpıcı itirafları
Popüler yabancı dizilerin ünlü oyuncuları rolleri ve sinema kariyerlerine dair bilinmeyen anılarını Vogue dergisine anlattı. İşte The Night Of’un yıldızından The Crown’un başrol oyuncusuna, Stranger Things’in baş karakterinden Big Little Lies’ın başrolüne, ünlülerin itirafları...
RIZ AHMED / The Night Of
“İngiltere’den her uçağa binişimde güvenlikte durduruluyorum. İşin komik tarafı, Heathrow, Güney Asyalıların yoğun olduğu bir muhitte yer aldığından, havaalanındaki görevli çocuklar çoğu zaman hayranım çıkıyor. Üzerimde patlayıcı ararken bir yandan benimle selfie çektirmek isteyenler mi ararsınız, iç çamaşırlarımı elden geçirirken rap sözlerimi kullanarak şirinlik yapanlar mı, her seyahatim gerçeküstü bir deneyime dönüşüyor. Hayatım boyunca hissettiğim ‘bizden/onlardan’ çelişkisinin en net vücut bulmuş hali.”
CLAIRE FOY / The Crown
“The Crown’un çekimleri başladığında, doğum yapalı henüz dört ay olmuştu. Kraliçe korse giymese de ben dizinin başlarında giymek durumunda kaldım. Şimdi, ikinci sezonda, dolgulu sütyen takmak zorundayım. Zira ilk sezonda doğum sonrası irileşmiş olan göğüslerim normale döndü ve maalesef şu an kraliçeyi utandıracak kadar küçükler.”
RUPERT FRIEND / Homeland
“Homeland seçmeleri için basit kameralardan biriyle deneme çekimi yapıp gönderdim. Çözünürlük bozuktu, odaklama kötüydü. Üstelik üzerimde saçma giysiler vardı, önünde durup çekim yaptığım kapı yüzünden tüm bunların üstüne bir de akıl hastanesindeymişim gibi görünmüşüm. Yapımcılar, ‘Bu çocuk nerede çekim yapmış böyle?’ diye merak etmişler. Aynı sahne için yedi ayrı kayıt yaptım ama sonunda rolü aldım.”
MILLIE BOBBY BROWN / Stranger Things
“Stranger Things seçmelerinde, ekran testi sırasında yönetmenlerden bir yanıma gelip başımın üzerinde ‘Bzzzt’ diyerek ellerini dolandırdığında ne olduğunu anlamadım. Bana dönüp ‘Hazır mısın?’ diye sorduğunda, ‘Neye?’ diyer sordum. ‘Kafanı tıraş etmeye’ demez mi! Ertesi gün, rolü aldım ve saçlarım gitti; oldukça da uzundular ama ne yapalım, saç bu sonunda, gene uzar. Epey bir müddet, insanlar beni erkek zannetti.”
NICOLE KIDMAN / Big Little Lies
“Dizide şiddet mağduru bir kadını canlandırıyorum, insan kendini çırılçıplak ve aşağılanmış hissediyor. Çok zor bir sahnenin çekimlerini bitirmiştik, öyle etkilenmiştim ki, ara verdiğimiz halde banyoda, yırtılmış elbiselerimle yattığım yerden kalkamadım. Yönetmen Jean-Marc Vallee yanıma geldi ve üzerime bir havlu örttü. Sinir bozacak kadar zorlu bir sahneydi.”
ALEXANDER SKAR / Big Little Lies
“Tootsie filmindeki Jessica Lange benim ilk aşkımdı. Filmi izlediğimde sekiz ya da dokuz yaşındaydım, daha önce hiçbir kıza böyle duygular hissetmemiştim. Jessica Lange uğruna defalarca seyrettim o filmi. Hala da ona karşı duygularımın üstesinden gelebilmiş değilim sanırım. Karşılaştığım tüm kadınları Tootsie’deki Jessica Lange ile kıyaslıyorum. Hala evlenemememin sebebi budur belki.”
JAMES FRANCO / The Deuce
“Birkaç ay McDonald’s’da, arabaya servis bölümünde çalıştım, müşterilerden birçok kızla çıktığım oldu. O sıralar oyunculuk dersi alıyordum ve değişik aksanlar üzerinde çalışıyordum. Aslında oldukça kötüydüm ama bir şekilde inandırıcıydım da. Aksan denemelerimin işe yaradığını itiraf etmeliyim: Kızlar, ‘Çilekli milkshake’i sipariş vermeyi unutmuşum’ bahanesiyle geri gelip İtalyan , İrlandalı ya da Brooklyn kökenlerimle ilgili sorular sormaya başladılar mı, iş tamam demekti. Genellikle otoparkta öpüşüp koklaşmak şeklinde sonlanırdı bu durum. Gerçekte İtalyan, İrlandalı ya da New York’lu olmadığımı söylediğim anda da beni terk ediyorlardı.”
BRIT MARLING / The OA
“Genç kızken, 20/20 haber programının sıkı takipçisiydim, özellikle spiker Hugh Downs’dan çok etkilenirdim. Hatta uzun bir süre onunla evlenmeyi bile hayal ettim. Son derec onurlu, saygıdeğer biriydi. Cuma akşamı gelip çattığında, en önemli haberleri tüm çıplaklığıyla Hugh Downs’dan öğreneceğimi bilmek içime su serperdi. Şimdi, onun gibi bir haberciyi arasanız da bulamazsınız.”
MILO VENTIMIGLIA / This is Us
“Öyle sulu göz bir adam değilimdir ancak aile meseleleri beni hep çok etkilemiştir. Babalar, oğullar, kardeşler... This is Us’da oyuncu olmasam, ekran karşısında hüngürdeyen seyircilerden biri olmam kaçınılmazdı.”