Aşk - İlişkiler Geçmişin sevgisizliği bugünün şiddetini doğuruyor!

Geçmişin sevgisizliği bugünün şiddetini doğuruyor!

Paylaş
Geçmişin sevgisizliği bugünün şiddetini doğuruyor!

Birçok insan tarafından kadına yönelik şiddete tepki gösterilse de dünyada ve ülkemizde bunun sonu gelmiyor. Peki, insandaki bu şiddet duygusunun sebepleri neler olabilir? Geçtiğimiz hafta, 25 Kasım günü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ydü. Bu kapsamda uzman klinik psikologdan şiddetin temellerine dair bilgi aldık.

Yapılan çalışmalara göre, gelişmiş ülkelerde her iki kadından birisi yaşamlarının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalıyor. Dile getirilmeyen psikolojik şiddetin olduğunu da varsayarsak bu oran her geçen gün daha da yükseliyor. Şiddetin altında yatan sebeplerin psikolojik travmalar olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Tuğçe Dabağer Dilek, toplumda var olan sevgisizliği ve güvensizliğin şiddetin temellerini oluşturan ana problemler olduğunu belirtiyor.

Haberin Devamı

ŞİDDETİN ALTINDA YATAN SEBEPLER PSİKOLOJİK TRAVMALAR

"Toplumda var olan sevgisizlik, güvensizlik şiddetin temellerini oluşturan ana problemlerdendir." diyen Uzman Klinik Psikolog Tuğçe Dabağer Dilek, şiddetin ortaya çıkmasında, psikolojik faktörler ile çevre arasındaki etkileşimin oldukça önemli bir etkiye sahip olduğunu belirtiyor.

Sosyal iletişimin yeterli derecede sağlanmadığı, sevgisizliğin hakim olduğu, bireylerin birbirlerine güvenmediği, toplumsal eşitsizliğin olduğu ve erkeğin iktidar baskısını kadın üzerinde uygulama çalıştığı bir ortamda şiddet devreye giriyor. Ayrıca çocuktan kalma şiddet geçmişi olan kişiler, yetişkinlik döneminde şiddet göstermeye eğilimli hale geliyor.

Çocukluk döneminden itibaren uzun bir süre şiddete maruz kalan bireyler yetişkinlikte birtakım ruhsal sorunları ve travmaları da beraberinde getirmektedir. Erkek bireyler çocukluk döneminde deneyimledikleri acizlik, aşağılanma ve çaresizlik duyguları ile şiddet duygusunun tohumlarını atarken, kadınlar da kendilerine uygulanan şiddete bilinçli ya da bilinçsiz olarak boyun eğerler.

Haberin Devamı

ŞİDDET, ŞİDDETİ DOĞURAN KISIR BİR DÖNGÜ


İnsanlarda saldırganlığın ve şiddetin öğrenilmiş bir davranış kalıbı olarak karşılarına çıktığını belirten Klinik Psikolog Dilek, "Hepimizin içinde var olan öfke duygusu toplumdan öğrenilenlere göre şekillenip dönüştürülür." diyor ve bazı araştırma sonuçlarına değiniyor.

Yapılan araştırmalar, çocukluğunda şiddete maruz kalan ya da ebeveynler arasında şiddet öyküsü olan bireylerin, yetişkinlik döneminde daha fazla şiddete başvurduğunu söylemektedir. Çocuk çevresindeki bireylerin her davranışını taklit etmekte, öğrenmekte ve bunu zamanla pekiştirmektedir. Dolayısıyla, kadına şiddetin normal olarak algılandığı bir toplumsal çevreden yetişen bir bireyin şiddeti daha normalleştirdiğini söyleyebiliriz.

Coğrafi sınırları aşan, tüm toplumların ortak sorunu olan kadına yönelik şiddet adına verilen her mücadelenin ve iyileşmenin, kadınların daha güvenli ve sağlıklı bir yaşam alanı oluşturmasına yardımcı olacağını belirten Dilek,, sözlerini "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün, kadına yönelik şiddetin önlenerek kadın haklarının korunmasını, dünyada ve ülkemizde tüm kadınların, sağlıklı ve sevgi dolu, hiçbir şiddete maruz kalmadan yaşamasını temenni ediyorum." diyerek noktalıyor.

Haberin Devamı