Yaşam Dede Atatürk'ü giydirdi torun Barack Obama'yı

Dede Atatürk'ü giydirdi torun Barack Obama'yı

Paylaş
Dede Atatürk'ü giydirdi torun Barack Obama'yı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, büyük ses getiren İngiltere ziyaretinde giydiği frakla gündeme geldi Levon Kordonciyan (34).

RÖPORTAJ: Ömer Gören

Oysa o, Gül’ün frağını değil, heyette yer alan diğer Türklerin fraklarını hazırlamıştı. Levon Kordonciyan, babadan oğula geçen bir sanatın 4. kuşak temsilcisi. “Diktiğim fraklarla Türk heyetini giydirmek benim ve ailem için şereftir” diyor. Ama bir serzenişte de bulunmadan edemiyor: “Keşke fraklar özüne sadık kalınarak giyilseydi...” Levon Bey ile sohbet ettik. Dedesinin Atatürk’ün desteğini aldığını, Ulu Önder’i giydirdiğini öğrendik. Tabii bu arada Levon Kordonciyan’ın 7 yaşında bu mesleğe başladığını, kültürün püf noktalarını, aile mirası smokin-frak terziliğinde gelmek istediği son noktayı da konuştuk...

Londra’ya giden Türk heyetinin frakları yanlış giydiğini mi söylemek istiyorsunuz?..

Evet. Maalesef. “Heyetteki herkes yanlış giydi” demiyorum ama doğru da giyilmedi. Daha doğrusu özüne sadık kalınmadı.

Nasıl yani?

Frak içine yelek giyilir. Kuşak da yeleğin altına saklanır. Çünkü frak ya da smokine kemer takılmaz. Kemer olmadığı için kuşak, pantolonu tutmaya yarar. Çoğu insan bunu bilmiyor, çünkü frağa ve smokine alışma dönemindeyiz. Sadece smokinde düğme açıldığı zaman kuşak görünür hale gelir. Doğrusu budur. Umarım bundan sonra özüne sadık kalınarak giyilir. Bu da bir sanatkar olarak beni çok mutlu eder.

Smokin ve frak arasında ne fark var?

Frağı, kesinlikle ev sahibi giyer. Özellikle de bir düğünde. Smokini de davetliler giyer. Bu Amerikan kültürüne uygundur. Kraliyet ailelerinde ise özel frak giyilir. Jaket atay ile saraya gitmeye kalkarsanız sizi sokmazlar. Jaket atay normalde altı parçadan oluşan, arkasında çift düğmesi olan, kalın kumaştan yapılmış farklı bir frak şeklidir. Altındaki pantolon siyah üzerine gri çizgili olmalıdır. Bonjur ise Fransızca ‘günaydın’ anlamına gelir ve sabah çay partisine giderken uygundur. Beyaz ceket, siyah pantolondur. Ya da beyaz pantolon, siyah ceket. Bir de redingot var: Frağın kuyruksuz hali. Siyah renklidir ve belde biter. Redingot aslında gündüz giyilir ama ev sahibi gece de şart koşarsa beyaz eldiven ve papyonla kullanılması lazım. Bu işin katı kuralları vardır.

Frak ile smokin giymenin püf noktası ne?

Frağın önü kapanmaz. Smokinde de tek düğme olur. Bu işin babası, şal yakadır. Diğer yakalar sıfır sivridir. Mono yaka ise biraz daha yuvarlaktır.

Ekonomik durumu müsait insanların smokin ve frak giydiği düşünülür. Orta halli kişilerin bunları giymesi mümkün değil mi?

Ne demek! Uygun bir yere gidecekse herkes giyebilir. Mutlaka satın alması ya da sipariş diktirtmesi gerekmez. Biz mesela, uzun zamandır frak ve smokin kiralıyoruz.

‘Büyük büyük dedem Atatürk’ün terzisiydi’

Köklü bir aileden geliyorsunuz. Kordonciyanlar’ı bize anlatır mısınız?

Memnuniyetle. Efendim, bize anlatıldığı kadarıyla, büyük dedemizin babası İskender Bey, Karadeniz Pontus İmparatorluğu döneminde Rize-Çamlıhemşin’de, eşi ve 10 oğlu ile birlikte mütevazı bir yaşam sürmüş. İskender Bey kordon ustasıymış. Ailece İstanbul’a göç etmişler. 10 oğlundan 9’u kuyumculuğu öğrenmiş. En küçük oğlunu, Levon dedemi ise, farklı bir sanatı olsun diye, Sultanhamam’da Rum bir terzinin yanına çırak vermiş.

Büyük dedeniz Levon Usta, Paris’e gitmiş değil mi? Nasıl olmuş bu?

Bildiğimiz kadarıyla Cumhuriyet döneminde Kılık Kıyafet Devrimi sonrasında Atatürk, Fransa’ya eğitim için 6 kişi göndermiş. Biri de büyük dedem Levon Kordonciyan’mış. Dedem o zamanlar çırakmış aslında ama demek ki Atatürk onda bir yetenek görmüş ki mesleği iyi öğrenmesi için onu da göndermiş. Büyük dedem Levon Usta, Paris’te 6 yıl kalarak jaket atay, bonjur, redingot ve frak eğitimi almış. Dedem Leons, Paris’de doğmuş. Leons 2 yaşındayken İstanbul’a dönmüşler. Dedem Levon Usta, Atatürk’ün jaket ataylarını, bonjurlarını ve redingotlarını dikmeye başlamış. Bu meslek babadan oğula kalmış. Tabii o zamanlar kıl telalarla çalışırlarmış. Biz hâlâ aynı yöntemle çalışıyoruz. Kıl telalarla çalışmak çok zordur. Kıl telayı ve kumaşı iki gün bekletmeniz gerekir. Sonunda 4. kuşak olan bana kadar gelen bir mirastır bu. Benden sonra da şu an 3 yaşında olan kızım Nora bu mirası taşıyacak diye umut ediyorum.

Soyadınız nerden geliyor?

Babamın dedesinin babası İskender Bey’in, Rize’de kordon işi yapmasından... Soyadı Kanunu çıkınca Kordonciyan soyadını almış.

Bu işin babadan oğula geçmesi ilginç.

Evet, bunu da Atatürk’e borçluyuz. Tüm aile üyelerinin bu sanatı seçip devam ettirmesinin sebebi Atatürk’ün bize katkısı, desteği ve ilgisi. Bu yüzden hepimiz, kendimizi, büyük bir aşkla ve şevkle bu sanat dalında bulduk. Benim bu mesleği seçmemde de başta Atatürk, sonrasında dedelerim ve atölye tozu etkili oldu.

Ilkokul mezunuyum’

Bu işin eğitimini aldınız mı?

Hayır, ben ilkokul mezunuyum. Hatta okulu dışarıdan bitirdim. Dedelerim ve babam da ilkokul mezunuydu.

Neden?

Küçük yaştan beri atölye kültürü, tozu ile büyüdük hepimiz. Sanat sahibi olmak da daha cazip geldi. Bu sanata 7 yaşımda başladım. Sabahtan öğlene kadar dedemin atölyesinde kalır, sonra okula giderdim. Dedemlerle yaşardık. Eve gelirken babaanneme iş getirirdi. Babaannem evde ilik açardı. Onun yanına oturur, nasıl yaptığını seyrederek öğrenmeye çalışırdım.

Neden hem okuyup hem sanatı öğrenmediniz? Yoksa bu mesleğin kuralı böyle mi?

Tabii ki değil. O zamanlar olmadı. Herhalde pek okumak da istemedim. Zaten dedem Leons Usta’nın yanında ayrı bir kültürü öğrendim. Ama 5. kuşak olan 3 yaşındaki kızım Nora’yı okutacağım ve mesleği öğreteceğim. Şimdiden ilgisi var. Atölyeye gelir gelmez boynuna mezurayı dolayarak ölçü almaya başlıyor. Onun okumasını istiyorum, çünkü günümüzde elinizde bir diploma ne yaparsanız yapın geri planda kalabiliyorsunuz

‘Kadın da smokin istiyor’

Kadınlara smokin ve frak giydirmeyi düşünüyor musunuz?

Kesinlikle evet. Kadınlar artık farklı tarzda giyinmek istiyor. Onlara da dikmemi istiyorlar. Zaten farkındaysanız artık haber spikerleri bile smokin giyiyor.

Bu bir özenti mi?

Olabilir ama smokin yakasındaki saten, ışıkta parlak, farklı bir şıklık kazandırır. Ayrıca bizim Türk kumaşları çok kalitelidir, güzel durur üstte.

Bu kıyafetler kadını erkeksi yapmıyor mu?

Yapıyor. Ama kadınlarımız da zaten bunu istiyor.

‘Centilmenlik okulu açacağım’

4. kuşak olarak farklı projeleriniz var mı?

Birkaç tane var. Bazısını hayata geçirdim bile. Mesela bin adet frak ve smokin içeren bir koleksiyon hazırlıyorum. Çünkü İstanbul’un gece hayatı, kısa süre içinde eskiye dönecek; gece davetlerinde erkekler frak, kadınlar kürk ve şapka giyecekler. Dedem anlatırdı, eskiden de böyleymiş. Mesela Pera Palas Oteli’nde çay partilerine bile öyle gelirmiş insanlar. Vals yapar, ardından tekrar smokin giyerek geceyi tamamlarmış.

Koleksiyonunuzda frak ve smokinler eskisi gibi mi olacak?

Eski modellerin sert hatlarını biraz yumuşatacağız. Genç nesillere bu kültürü aşılamak için.

Ya diğer projeler?..

Buradaki ailelerin çocukları için bir centilmenlik okulu açacağım. Aileler, bunun için çocuklarını yurt dışına gönderiyor, kıyafetten görgü kurallarına kadar orada eğitim aldırıyorlar. Bir süre sonra ben bu işi üstleneceğim. Ve belki de en önemli projem: Yurdumuzda el işçiliği bitmesin diye dernek kurma çalışmalarını başlattım. Hazır giyime alıştık; ustalar yetişmiyor artık.

Terziliğin dışında başka eğitim aldınız mı?

Ata mesleği olan kuyumculuk eğitimini Kapalıçarşı’da aldım. Şu anda da kol ve gömlek düğmelerini ben yapıyorum. Ayrıca işimizin bir parçası diye, bir Türk ustanın yanında ayakkabı yapmayı öğrendim. 24’den 48 numaraya kadar rugan ayakkabı da yapıyoruz.

‘Barack Obama’ya smokin gönderdim’

Yurt dışında sizin takımlarınızı giyen pek çok ünlü var: Oyuncu Arnold Schwarzenegger, ABD Başkanı Barack Obama...

Önceleri Amerika’dan gelip bize smokin diktiriyorlardı. Çin işin içine girince biz modellerimizi yurt dışına dağıtamamaya başladık. Benim de aklıma bir fikir geldi: Obama’nın ölçülerini buldum. Smokinin babası olan şal yakalı modeli, papyonu, kuşağı, kol düğmesi ve ayakkabısını set olarak Beyaz Saray’a yolladım. Ondan sonra Amerika’dan gelen iş adamlarının ve konsoloslukta çalışanların smokinlerini yapmaya başladım.

Neden Obama?

Ses getirsin diye. Çünkü başkan siyahi. Yaptığınız işin ses getirmesini istiyorsanız ses getirecek insanları bulacak, onlara bir şeyler hazırlayacaksınız. Bu, benim değil ama Türkiye’min reklamı oldu.

Bu kadar işle nasıl başa çıkıyorsunuz?

Uyumayarak.

Nasıl yani?

Hırslıyım ama bunun parayla ilgisi yok. Daha çok insana ulaşmak hırsı bu. İsteyenleri yanımda yetiştirmek istiyorum. Yetişsin, o da benim atalarım gibi çocuğuna bıraksın mesleği. Bundan daha anlamlı başka ne olabilir ki?

Dedelerinizden kalan mesleki materyalleriniz var mı?

Evet. Tren rayından yapılmış 120 yıllık makas, 80 yıllık omuz terazisi ve tırtıl. Tırtıl, ilik açmak için kullanılan bir alet. Makas ve omuz terazisini hâlâ kullanıyoruz.

( 03.12.2011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )

Haberin Devamı