Yaşam 'Moda programlarıyla Türk kadınının kendine güveni arttı'

'Moda programlarıyla Türk kadınının kendine güveni arttı'

Paylaş
'Moda programlarıyla Türk kadınının kendine güveni arttı'

Mehmet Ali Erbil ile yaptığı evlilikle tanınan ancak şimdilerde tasarımcı kimliğiyle moda dünyasının başarılı isimlerinden biri olan Sedef Altıntaş ile kariyer hayatı ve moda dünyası hakkında konuştuk

Röportaj: Pınar Yıldız

Mehmet Ali Erbil ile yaptığı evlilikle çok konuşulan boşandıktan sonra ise uzun süredir medya dünyasında görünmeyen Sedef Altıntaş meğer bu süre içerisinde eğitimini tamamlayarak kendi ayakları üzerinde sapasağlam durmayı başarmış. Nişantaşı'nda açtığı moda butiği ile tasarladığı kıyafetleri, içinde bir çok ünlü ismin de olduğu pek çok kişiye giydirmiş.

Kendi stilini rahat, şık ve alımlı olarak tanımlaya Sedef Altıntaş'ı moda evinde ziyaret ettik. Yeni sezonun moda tüyolarını da bizimle paylaşan Altıntaş, bir ilişkinin temel taşının da sevgi ve saygı olduğunu söylüyor.

Uzun zamandır sizi göremiyoruz. Bu zaman dilimi içinde Sedef Altıntaş neler yaptı?

2004 yılında Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarım bölümünden mezun oldum. Okulumun son iki senesinde yazılı basında gönüllü olarak staj yapmaya başlayarak bir anlamda profesyonel iş hayatıma başladım diyebilirim. O dönemlerde annemin açtığı Dooris mağazasında zaman geçirip, sık sık kendimi atölyede ve kumaşların içinde buluyordum. Aslına bakarsınız moda gözüm ve vizyonum çok eskilere dayanır. Küçüklüğümden beri hayatımın her aşamasında kılık kıyafet dahil, estetik manada hoş görünen her şey ilgimi çekerdi. Bu anlamda annemin böyle fırsat yaratması bir süre sonra beni de içine çekti. Basındaki görevimden ayrılarak annem ile birlikte tamamen kişiye özel (Haute Couture) tasarımlar yaparak, kendi çizimlerimi, hayallerimdeki tasarımları hayata geçirme olanağım oldu. Dooris yaklaşık on senedir, ilk günkü çizgisinden ödün vermeyerek stil sahibi olan kadınlarımızı giydiriyor.

Moda sektörüne ne zaman atıldığınız? Tasarımcı kimliğinizi nasıl yorumlarsınız?

Bahsettiğim gibi üniversiteden sonra annemin yanında çalışmaya başlayarak, yaklaşık 10 yıldır önce Etiler'de sonra Nişantaşı'nda sektörün içinde bir fiil yer almaya başladım. Bir yandan pratik manada işimle ilgilenirken, öte yandan bu işin eğitimiyle alakalı sertifika programlarına giderek kendimi her geçen gün geliştirme eğiliminde oldum. Tarz olarak ise, bütünde sade ve şık tasarımların olduğu, detaylarında ince düşünülmüş ayrıntıların yer aldığı bir kompozisyon tam olarak beni yansıtıyor.

Ünlüler dünyasından kimleri giydiriyorsunuz?

Sponsorluk anlamında çok seçici davranıyoruz. Bir çok dizi ve programa tasarım kıyafetlerimi verdim. Bunların arasında hem arkadaşım hem de kıyafetlerimi çok iyi taşıdığını düşündüğüm İnci Pars, Hande Katipoğlu var. Yine aynı şekilde arkadaşım Gizem Hatipoğlu ve Elif Aktuğ var.

MODA PROGRAMLARIYLA BİRLİKTE TÜRK KADINI KENDİNE DAHA GÜVENİR OLDU

Tv'deki moda programlarını takip ediyor musunuz? Bu programlardaki jürileri nasıl buluyor sunuz?

Ben sektörümüz adına ve tabi ki şahsım adına da bu tarz programların olması gerektiği kanaatindeyim. Bu programlarla birlikte Türk kadınları daha bir kendine güvenir oldu, hem kendilerini hem de stilini yaratma fırsatı yakaladıklarını düşünüyorum. Bu tarz moda programların daha da arttırabilir, bilinçli, moda olgusunu yakalamış kadınlarımızın sayısının arttığını görmek bizlerin umutlarını hep taze tutacaktır. Jürilerimiz bu dünyanın çok dışında olan isimler değil içlerinde tasarımcılar, modeller var ve zaten bir şeyleri değiştirmek, iyi olanı yakalamak için bu insanlara hep ihtiyaç duyulacaktır. Doğru isimlerin, bu anlamda doğru işler yaptığını düşünüyorum.

BENİM TASARIMLARIM DA BU PROGRAMLARDA JÜRİDEN GEÇTİ

Programlardaki değerlendirmeleri nasıl buluyorsunuz? Sizce kıyafet yorumları gerçeği yansıtıyor mu?

Değerlendirmeler bu işi bilen, modanın farklı alanlarda yer alan kişiler olduğu için sağlıklı değerlendirmeler yaptıklarını düşünüyorum. Meslekleri itibariyle farklı bakış açılardan kıyafetleri yorumladıkları için ortaya çok yönlü perspektifler çıkıyor. Ayrıca bu tarz programların sektörü canlandırdığını da düşünüyorum. Programlarda kullanılan kıyafetler herkesin ulaşabileceği marka ve butiklerden alınıyor. Öyle ki benim de tasarımlarım birkaç programda giyilerek jürimiz tarafından çok beğenilerek finale kaldı.

Tv'de moda projelerine nasıl bakıyorsunuz? İçinde olmak istediğiniz bir proje oldu mu? Teklif gelse değerlendirir misin?

Şuan ki işimi çok keyif alarak yapıyor, zamanımı dolu dolu değerlendiriyorum. Etrafımda tasarımlarımı giyinenleri gördüğümde inanılmaz mutlu olup, mesleki tatminliğimi yaşıyorum. İlerideki hedeflerimle örtüşen, sektöre ve birilerine faydalı olabileceğine inandığım projelerin bir yerinde olabilirim. Ancak şuan halimden memnumum.

Görsel animasyon eğitimi aldınız. Bu alanda çalışmayı hiç düşünmediniz mi?

Aldığım eğitim içinde flash animasyonlar, grafik tasarım, fotoğrafçılık eğitimi, çizim v.s. görselliğin içinde yer alan birçok kalem var. Almış olduğum bu eğitimleri şu anki işimde kullanıyorum. Bu tarz eğitimler almak farklı yönden bakmamı sağladığı için tasarımlarımı daha özgün yaratma fırsatı ediniyorum. Son birkaç sezondur digital baskıların, grafiksel formların trend olduğu bu dönemde bilgisayar programlarını kullanabiliyor olmam beni farklı bir noktaya taşıyor. Örneğin digital ortamda yapılan farklı form ve desenleri bilgisayar ortamında kolayca hazırlayıp, üretime gönderebiliyorum.

YARATICI BİR GENÇ NESİL GELİYOR

Türk ve yabancı beğendiğiniz ve örnek aldığınız tasarımcılar modacılar kimlerdir?

Ülkemizin bu anlamda yetiştirdiği çok değerli tasarımcılar ve modacılar var. Birçoğu işini başarılı bir şekilde aynı çizgide yılardır sürdürüyor. Bu anlamda yetişmekte olan çok yaratıcı genç bir neslin de geldiğini görebiliyorum. Dünyada bizleri temsil eden başarılı tasarımcılarımız var. Bunları rol model almakla birlikte başarılarını takdir ediyorum. Stilini beğendiğim, yabancı tasarımcılar arasında Vera Wang, Stella Mccartney ve Elie Saab var.

Koleksiyonlarınızı hazırlarken nelerden besleniyorsunuz? Tematik koleksiyonlarınız var mı?

Ne kadar geniş bir bakış açınız var ise o kadar yaratıcı olabilir o kadar üretebilirsiniz diye düşünüyorum. Farklıyı, daha önce görülmemişi üretebilmeniz için geniş bir açıdan bakmanız, düşünmeniz şart. Bu anlamda bende bu özelliklere sahip olduğumu düşünüyorum. Biz sezon trendlerini birkaç sezon öncesinden takip ediyor, ona göre koleksiyonlarımızı hazırlıyoruz. Sadece trend olan parçaları değil, tendleri kendimize göre yorumlayıp farklı bir tasarımlar çıkarıyoruz. O zaman 'biz' oluyoruz. Ben klasik parçaların gücüne ve ihtişamına inanan bir kişiyim. Her sezon koleksiyonumda mutlaka klasikleşmiş parçalara yer veriyorum. Tematikten ziyade kategorilere ayırıyorum. Günlük, abiye olarak adlandırdığımız ağır parçalar, iş kıyafetleri, mezuniyet kıyafetleri şeklinde ayrımlarımız var.

DEFİLE YAPMAK İSTİYORUM

Hiç defile yaptınız mı? Yapmayı düşünüyor musunuz?

Bugüne kadar bir defilemiz olmadı, ancak ileriki projelerim arasında konsepti olan butik bir defile düşünüyorum. Bunun yanı sıra sosyal sorumluluk projeleri adı altında yapılan etkinliklere hep açığım, bu anlamda görüşmelerim var. Dilerim yakın tarihte hayata geçireceğiz.

VÜCUDUNU TANIMAYAN KADINLARIMIZ VAR

Sizce Türk kadınları nasıl giyiniyor? Türk kadınlarının yaptığı hatalar nelerdir?

Kadınlarımız eski nazaran çok daha iyi giyinmeye başladılar. Başta İstanbul olmak üzere birçok metropolde tüm hazır giyim ve tasarımcı markaların mağazaları bulunuyor. Kültür Bakanlığımız da sektörü çok destekliyor, bu anlamda her sene birkaç etkinlik, moda haftası ve günleri düzenlenmesinde tasarımcıların arkasında duruyor. Bu tarz etkinlikler bilinçli tüketicinin oluşmasına zemin hazırlıyor. Bunun yanı sıra ulaşılabilirlik her zamankinden çok daha üstün seviyede. Eskiden belirli bir gelirin üstündeki kadınlarımız alışveriş için yurtdışına gider, oradan beğendiği kıyafetleri ve aksesuarları alırlardı. Ancak son beş yıldır buna da pek gerek kalmadı, İstanbul moda merkezi olma seviyesine ulaştı. Yabancı birçok tasarımcının ürünlerine çok kolay erişebiliyorlar. Stil sahibi kadınlarımızın sayısı gün geçtikçe artıyor. Ancak vücudunu tanımayan, vücut tipine göre giyinmesini bilmeyen kadınlarımız da maalesef var. Trendleri pek takip edemeyen kadınlar yadırganmaz, fakat vücuduna giyinmeyi bilmemek bence bir hatadır.

BENİM TARZIM; RAHAT, ŞIK VE ALIMLI

Sizin tarzınız nedir, genelde nasıl giyinmeyi seversiniz?

Öncelikle ben tasarladığım birçok kıyafetimi beni yansıttığı için, günlük hayatımda çok rahat giyebiliyorum. Gündüz daha spor, rahat hareket edebileceğim parçaları tercih ederken, gece yine çok ağır olmayan şık, alımlı kıyafetleri tercih ediyorum. Genellikle tek parça elbise giyinip, aksesuarla kombin ediyorum. Aksesuar kullanmayı çok seviyorum. Eğer çok sade bir kıyafet giydiysem, mutlaka iddialı bir ayakkabı, çanta veya takı kullanıyorum. Kıyafet ve aksesuarın birbirini dengelemesi benim için çok önemli. Özellikle saç rengim ve ten rengim itibariyle siyah ve beyaz benim vazgeçilmezim.

Tasarımlarınız daha çok kimlere hitap ediyor?

Her yaş ve her bedene uygun zengin ürün yelpazemizi, şık giyinmek isteyen tüm kadınlara sunuyoruz. Kendi bünyemizde oluşturduğumuz Haute Couture atölyemizde kişiye özel de dikim yaptığımızdan her vücuda uygun özgün, sıradışı tasarımlar sunabiliyoruz.

Yeni sezon için bize vereceğiniz tüyolar nelerdir? Dolabımız için mutlaka edinmemiz gereken parçalar nelerdir?

2012 - 2013 sonbahar kış koleksiyonunda, enine boyuna çizgiler, zımbalı aksesuarlar, lazer kesimler, geometrik desenler, suni deri ve kürk detayları, 3 boyutlu tasarımlar hâkim. Kumaş olarak kadife, brokar, krep, organik kumaşlar var. Kış mevsimine aykırı olarak baştan aşağıya bembeyaz giyinmek trendler arasında. Siyah ve saks mavisinin birleşimi, beyaz üzerine gri siyah çizgiler ve toprak renkleri sezonda göreceğimiz renkler. Bu sezon dolabımızın olmazsa olmazları arasında dar, bilekte biten pantolonlar, dizin 2 parmak aşağısında biten kalem etekler, siyah kuplu bir tulum, tek parça sade tek renk kuplu elbiseler ve şık aksesuarlar var.

Renklerin ve dokuların birbirine girdiği, detaylarla zenginleşen koleksiyonda ağırlıklı olarak yeşil, beyaz, kırmızı, siyah, şeftali tonları, gece mavisi, bordo, mercan, ördek başı yeşili, hardal sarısı, somon, kemik, altın ve gümüş renkleri çeşitli aksesuarlarla tamamlanmış tasarımlar tercih ediliyor.

TASARIMCILARIN ÖZGÜR OLMASI GEREKİR

Yeni nesil tasarımcıları nasıl buluyorsunuz?

Gerçek anlamda eğitimin ve tecrübenin gerektiğini düşünüyorum. Akademik anlamda baktığınızda genç tasarımcılarımız çok iyi okullarda eğitim alsalar da aslında okullarda öğrencileri çokta kendi hallerine bırakmıyorlar. Bireysel farklılıklarını, özgünlüklerini ön plana çıkarmalarına izin vermiyorlar. Hâlbuki tam tersine kimliklerini, kişiliklerini yansıtmaları için özgür bırakmaları gerekiyor. Eğitimcilerin dediklerini, yönlendirmelerini yaptıklarında tek tip tasarımcılar ortaya çıkıyor. Tasarımcının özgür olması gerekir, hayallerini yansıtması gerekir diye düşünüyorum. Bence varılan noktada en çok ilgi gören yaratıcılık ve özgünlük…

2013'te evlenecekler için nasıl gelinlikler tavsiye edersiniz? Hangi vücut şekli nasıl gelinlikler tercih etsin?

Gelinlik tüm gelin adaylarının en hassas olduğu noktasıdır. O gün herkes kusursuz olmayı ve en iyi olması gerektiğini düşündüğünden ekstra efor sağlar. Benim düşüncem en iyi gelinlik modeli bedeninize en uygun olandır. Vücut tipinize uygun gelinliği seçebilmek için vücudunuzu daha iyi tanımalı ve ne istediğinizi çok iyi bilmelisiniz. Ufak tüyolara ve detaylara dikkat ederek göz kamaştıran bir gelin olabilirsiniz. Örneğin kum saati formunda bir vücudunuz varsa deniz kızı modeli dediğimiz, vücut hatlarınızı gösteren bir modeli tercih edebilirsiniz. Yada elma tipli vücutlar dediğimiz göğüs, kalça ve bel kısımlarının yakın ölçüleri varsa daha kabarık, tek parça kulptan açılımlı modelleri seçebilirsiniz.

ÇOCUK KOLEKSİYONU YAPMAK İSTİYORUM

Bunan sonraki hedefleriniz nelerdir Moda dünyasında nerelere gelmek istiyorsunuz?

Her geçen gün kendimi geliştirmek adına hem eğitim anlamında, hem modaevimi yenilemek adına ciddi bir emek veriyorum. İleride şube sayımı artırmayı, farklı kategorilerde çalışmalar, tasarımlar yapmayı hedefliyorum. Çocuklarla iletişimim çok kuvvetli. Onlara yönelik koleksiyon hazırlamayı çok isterim. Bu fikir bana çok heyecan verici geliyor.

FERYAL GÜLMAN VÜCUDUNU ÇOK İYİ TANIYOR

Türk sanatçıları veya cemiyet hayatının içinde tarzını beğendiğiniz kimler?

Feryal Gülman'ın kıyafetlerini beğeniyorum, vücudunu çok iyi tanıyor ve doğru seçimler yaptığını düşünüyorum.

SEVGİ VE SAYGI YOKSA İLİŞKİ YIPRATICI OLUR

Özel yaşamınızda nasıl biri sizinle bir hayatı paylaşabilir?

İlişkilerin temel taşını oluşturan iki önemli vasıf olduğunu düşünüyorum saygı ve sevgi… Bunların olmadığı bir birliktelik uzun soluklu olmamakla birlikte, yıpratıcı nitelik taşıdığı kanısındayım. İdeal eş nasıl olur sorusuna yanıt vermek çok zordur; hayatınızı paylaşacağınız kişiyi belirli kalıplara sokup tanımlayarak karşımızdaki kişiye haksızlık yapmış oluruz. Çünkü insanoğlu ucu bucağı olmayan, sürekli farklı bir yönünü keşfedeceğimiz, yaşadıkça tanıyacağımız kişilerdir. Yapıcı olmanın, iki tarafın özen göstermesi gerektiğinin, özverili ve fedakâr olmanın şart olduğu kanısındayım. Bunun yanında özel hayattaki mutluluk, iş hayat ve özel hayat dengesinin, verimliliğin ve üretkenliğin arttırıcı yönü olduğunu düşünüyorum.

Moda blogu açarak eğitimi olmadan tasarımcıyım diyenlere nasıl bakıyorsunuz?

Ülkemizde moda blogger'ları son birkaç yıldır atağa geçmiş durumdalar. Bu işi çok iyi yapanlar da var, amaçlarını değiştirip farklı yönlere eğilenler de var. Ben tasarımcı kimliği ile blogger kimliğinin aynı olduğu düşüncesinde değilim. Birlikte oldukları çok nokta var, ama temelde iki ayrı donanım ve altyapı gerektiği kanısındayım.

2

Haberin Devamı