Yaşam Tabağındakini bitirmeyene ceza var!

Tabağındakini bitirmeyene ceza var!

Paylaş
Tabağındakini bitirmeyene ceza var!

Cihangir'de gerçekten lezzetli ve kaliteli yemekler pişiren yepyeni bir mekan açıldı: Datlı Maya!

Haber: Eylem Keskin
eylem.keskin@posta.com.tr


Mönüsüyle de lezzetli yemekleriyle de, kullandığı malzemeleriyle de farklı... Her şey odun ateşinde pişiyor bir kere. Lahmacunlar da, güveçte kurufasulye de günün mönüsündeki yemekler de... Türkiye’yi köşe bucak gezerek yepyeni lezzetler keşfeden Dilara Erbay, mönüdeki her şeyi memleketinden getirtiyor. Yediğiniz her şey taptaze ve sağlıklı...

Cihangir’deki Firuzağa Camisi’nden sağa döner dönmez küçük ama sevimli bir mekan göze çarpıyor. Maviyle boyanan binanın farklı bir enerjisi var. Sokağa adım atınca kendine çekiyor sanki. Datlı Maya’nın giriş katında sizi ustalar ve çalışanlar karşılıyor. Tabii bir de enfes kokular... Ekmekler, çörekler, börekler, unlu mamüller... Hepsi sizi içeri çekiyor. Koku sizi başka diyarlara götürüyor.

Enfes yemek kokularını takip ederek bir kat yukarı çıktığınızdaysa birkaç küçük masa ve taş fırını görüyorsunuz. Ustalar her şeyi gözünüzün önünde yapıyor. Sipariş ettiğiniz yemek pişirilirken görebiliyorsunuz. Aslında paket servis için açılan Datlı Maya da yemek yemek isteyenler de olunca üst kata birkaç masa konulmuş.

Giriş katta siparişi verip yukarıda yemeğinizi afiyetle yiyebiliyorsunuz. Mekanda Datlı Maya’dan önce Ali Dayı isimli biri varmış... Taş fırınından çıkan simidi, susamlı galetası çok meşhurmuş. 80 yaşına gelince emekli olmuş. Çukurcuma, Cihangir sakinleri Ali Dayı’nın fırını devretmesine çok üzülmüş. Ali Dayı’nın geleneğini şimdi Abracadabra konseptinin yaratıcısı Dilara Erbay sürdürüyor. “Bir zamanlar tüm Beyoğlu’nun simidini pişiren, belki de İstanbul’un en eski ve en büyük dev taş fırınının önünde, buradan neler neler çıkar diye hayaller kuruyorduk. 60 yıldır odun ateşiyle tüten kara fırınla, doğal, katkısız köy malzemeleri ve geleneksel fırın lezzetleri birleşirse neler olur acaba diyorduk ve gerçekleştirdik. Sokak simidi, açmalar, çeşit çeşit kurabiyeler, çörekler, galetalar yapıyoruz. Bir yandan da pide, dürüm kombinasyonları, güveçte yemekler sunuyoruz” diyor.

Kullanılan malzemeler memleketlerinden geliyor


Dilara Erbay Datlı Maya’yı açmadan önce memleketi köşe bucak gezmiş. Köy köy dolaşmış ve her yerde yeni lezzetler keşfetmiş. Menüyü de böyle oluşturmuş. Mönüde Süryani paskalya çöreği, kıymalı Arap böreği, Afyon kelle sucuklu peynirli pide pizza gibi lezzetler yer alıyor. Diyelim ki lahmacun yemek istiyorsunuz. Önünüze hemen bir lahmacun gelmiyor. Önce hangi usul istediğiniz soruluyor. Antakya usulü istediyseniz lahmacununuz nar ekşisiyle servis ediliyor, Antep usulü isterseniz sarımsaklı ve kuzu etinden yapılıyor. Mönüde pizza da var. Elbette bildiğiniz İtalyan pizzalarından bahsetmiyorum.

Afyon kelle sucuklu ve Trabzon dil peynirli, domates soslu, yer fıstıklı kıymalı gibi çeşitler yer alıyor. Güveç yemek isterseniz Adana kebap, tepsi kebabı, güveçte ispir kuru fasulye şiddetle önerilir. Datlı Maya elbette tatlılarıyla da fark yaratıyor. Unsuz çikolatalı pasta, odun ateşinde ayva tatlısı, elmalı tart mönüdekilerden birkaçı. Yemeklerin hepsi ayrı lezzette, tek ortak noktaları odun ateşinde pişiriliyor olmaları. Mönüdeki her şey memleketinden getirtiliyor: Antakya’dan nar ekşisi ve sürk peyniri, Trabzon ve Malatya’dan tereyağı, Ağrı ve Kars’tan bal, Kaz Dağları’ndan zeytinyağı, Ayvalık’tan keçi peyniri, Afyon’dan sucuk, Bergama’dan tulum peyniri geliyor. Tam buğday unu ise, Antakya’da bulunan su değirmeninde üretiliyor ve her hafta 100’er kiloluk paketler halinde İstanbul’a geliyor. Dilara Erbay, “İnsanların sağlıklı ve kaliteli fast food yiyebilmesi için Datlı Maya’yı açtık, Her şeye en ince ayrıntısına kadar dikkat ediyoruz” diyor.

Açık büfe kahvaltı var!

Datlı Maya’da öğlen 12.00’ye kadar kahvaltı da var. Hafta sonları ise açık büfe kahvaltı hazırlanıyor. Açık büfede adettir, tabaklar tıka basa doldurulur ve sonunda her şey çöpe gider. Dilara Erbay bu soruna bir çözüm bulmuş. Açık büfe aldınız ama tabağınızı bitiremediniz diyelim. O zaman normalde 15 TL ödeyecekken 30 TL ödemek zorunda kalıyorsunuz.

Mönüdeki her şeyin mücevher değerinde olduğunu söyleyen Dilara Erbay “İsraftan kaçınmak istedik. İnsanlar yemeyecekleri halde tabaklarını dolduruyorlar. Biz de israfı önlemek için böyle bir çözüm bulduk” diyor ve ekliyor: “Henüz yolun başındayız. İşimizin özü mevsimlik malzeme, benzersiz lezzetler. Mevsimi dışında yiyecek kullanmıyoruz. Gösterişten, israftan kaçınan basit bir hizmet anlayışımız olacak. Evlere, ofislere fırın yemeklerini ekonomik fiyatlarla ulaştıracağız.” Datlı Maya’da çeşit çok, yemekler lezzetli, fiyatlar da makul. Çorba, iki lahmacun ve içecekten oluşan menüyü seçtiniz diyelim. 13 TL ödüyorsunuz. Kuru fasulye, Firik pilavı ve içecek içinse 15 TL. www.datlimaya.com

( 27.05.2012 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır. )

Haberin Devamı