Cumartesi Postası Yavuz Bingöl: Beni bu kadar yıpratmaya uzaylı bir yaratıkmışım gibi davranmaya değer miydi?

Yavuz Bingöl: Beni bu kadar yıpratmaya uzaylı bir yaratıkmışım gibi davranmaya değer miydi?

Paylaş
Yavuz Bingöl: Beni bu kadar yıpratmaya uzaylı bir yaratıkmışım gibi davranmaya değer miydi?

Halk müziğinin en sevilen isimlerinden biriyken yaptığı siyasi açıklamalar yüzünden bir kesimin büyük tepkisini çekti. Yavuz Bingöl ile yeni albümü ‘İhsan’ vesilesiyle buluştuk. Müzikten aşka, aşktan siyasete her şeyi konuştuk.

Oya Çınar

Haberin Devamı

oya.cinar@posta.com.tr

Fotoğraflar: Şafak Güven

Beş yıl aradan sonra yeni albümünüz ‘İhsan’ çıktı. Albümün ismi bir şarkıya ait değil de genel bir isim. Neden ‘İhsan’?

Ben albümlerime genellikle bir şarkının ismini vermiyorum. Bütüne hakim olan duyguya dair isimler koyuyorum. ‘İhsan’, iyilik, bağışlama ve cömertlik anlamına geliyor. Yarım asırlık ömrümü tek kelimeyle nasıl ifade edebilirim diye düşününce ‘İhsan’ geldi aklıma.

Neden bu kadar beklediniz?

Kendinizi hazır hissetmeniz çok önemli. Bir duyguyu paylaşabilmeniz için kalbinizin ve ruhunuzun ona hazır olması gerekiyor.

Anneniz Şahsenem Bacı’nın da bir türküsü var albümde: Gönül.

‘Gönül’, üç kuşağı bir araya getirdi. Türküyü kızımla okuduk. Anadolu’nun irfan türküleri vardır. Hayata dair çok güzel nasihatlar içerir. ‘Gönül’ de böyle bir türkü. Bende ayrı bir yeri var.

Haberin Devamı

Müzik yolculuğunuzun 28 yılını doldurdunuz. Zaman neleri değiştirdi?

Valla su gibi derler ya. Zamanın hızına yetişemiyoruz. Temel şeyler değişmiyor. Doğumdan mezara kadar karakteristik özellikleriniz aynı kalıyor. Örneğin 19 yaşındayken yalan söylenmesine kızardım. Bu, 99 yaşıma geldiğimde de böyle olacak. Ama teknoloji ilerledikçe farklı şeyler keşfettikçe hobileriniz ve zevkleriniz değişiyor. Eskiden bilardo oynamayı çok severdim. Ama 15 yıldır oynamıyorum. Şimdi ‘playstation’ oynuyorum.

UZUN ZAMANDIR AŞK YOK

Çok güzel aşk şarkıları dinledik sizden. Aşkı nasıl tarif ediyorsunuz?

Aşkı kim tarif edebilmiş ki ben edeyim! Başka bir ruh hali. Metabolizma farklı çalışıyor. Çok yüksek yaşanan bir duygu ama tarifi zor. Aslında zamanın değiştirdiği şeylerden biri bu işte. Mesela 19 yaşındayken aşktan ve bir kadından beklentilerin, aradığın özellikler farklı oluyor. Şimdi benim yaşımda çok farklı. Artık ortak zamanı nasıl geçirdiğin daha büyük önem kazanıyor. Fiziksel beğeni ve anlık heyecandan öte sevgi ve saygı öne geçiyor.

Aşk için ağlar mısınız?

Uzun zamandır aşk yok hayatımda. O yüzden epeydir ağlamıyorum (Gülüyor). Doğanın kanunu bu. Geçmiş dönemde çok ciddi aşk acısı çektiğim olmuştur. Bu da insana ait bir duygu neticede. Zamanla o acıyla baş etmeyi de öğreniyorsun.

Haberin Devamı

Eski bir röportajınızda bir anınızı anlatmıştınız. Siz aşk acısı çekerken Şener Şen size söyle demiş: Bir sabah kalkacaksın, ceketini giyeceksin. Arabana binip işine gideceksin. Akşam olacak. Bir bakacaksın ki o, gün boyunca hiç aklına gelmemiş. Zamanla her şey geçer...

Doğru hatırlıyorsun. Çok büyük bir aşk acısı çektiğim dönemde Şener Abi’nin ciddi desteğini görmüştüm. Sadece o da değil. Sezen’den (Aksu) de büyük fırça yedim. “Bir daha gitmeyeceksin o kapıya. Biraz rahat dur, yeter artık, kendine gel!” diyerek yumruğunu masaya vurmuştu (Gülüyor).

Geçiyor mu gerçekten?

İnsanın mezara kadar götürdüğü, ki>

Peki, nasıl olmalı?

Moğollar’ın çok güzel bir şarkısı var: “Bir Şey Yapmalı”. İşte o şarkıdaki gibi bir şey yapmalı! Doğdum, büyüdüm, Allah daha ne kadar ömür verir bilmiyorum. Hâlâ aynı laflar. Bin yıldır “Motorları maviliklere süreceğiz” diye bekliyoruz. Hani? Ne zaman? Dünyada hiçbir şey artık o büyük manifestolarla ilerlemiyor. Tek yapmaya çalıştıkları Erdoğan karşıtlığından beklenti ummak. Oradan bir şey çıkaramayacakları, 11 seçim kaybetmelerinden belli. Ortada her şey. Bence artık kimse ideolojinin peşinden gitmiyor. Yüzünü güldüren, elini uzatan, kalbine dokunan siyasetçinin ardından gidiyor.