Cumartesi Postası Yavuz Bingöl: Dik ve düzgün bir hayat yaşamak gerekiyor, ben hep öyle yaşamaya çalıştım

Yavuz Bingöl: Dik ve düzgün bir hayat yaşamak gerekiyor, ben hep öyle yaşamaya çalıştım

Paylaş
Yavuz Bingöl: Dik ve düzgün bir hayat yaşamak gerekiyor, ben hep öyle yaşamaya çalıştım

Yavuz Bingöl, müziği ve oyunculuğu kadar kişiliğiyle ve yaptığı açıklamalarla da her zaman gündemde ve merak uyandırıyor. En son üç yıl önce bir araya gelmiştik. Üç yıl öncesine göre daha sakin biri vardı karşımda. Şimdi, Mehmet Akif Ersoy’un hayatının bir dönemini konu alan ‘Akif’ filmiyle gündemde. Geçtiğimiz hafta vizyona giren filmde, Mehmet Akif Ersoy’a hayat veriyor. Biraz yeni filmini, biraz hayatı, biraz da ülke ve dünya gündemine dair dertlerini konuştuk. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr

Mehmet Akif Ersoy’un hayatını konu alan ‘Akif’de Mehmet Akif Ersoy’a hayat veriyorsunuz. Nasıl bir film çıktı ortaya?

Haberin Devamı

Derdini anlatan bir film oldu. Mehmet Akif’in tüm hayatını anlatmıyor; ‘Safahat’ı yazdığı zamanı ve Mısır sürgünü yıllarını, Mustafa Kemal Atatürk tarafından Ankara’ya çağırılışını ve İstiklal Marşı’nı yazma hikayesini anlatıyor. Aslında bir yol hikayesi ve o yolda başına gelenleri izliyoruz.

Mehmet Akif Ersoy tarihi bir karakter. Nasıl bir deneyim oldu sizin için?

Mehmet Akif, çok önemli bir vatan şairi. Ülkesi için her şeyi yapan, namuslu bir adam. 7’den 70’e herkesin ortak duygusunu bulmuş ve İstiklal Marşı’nı yazmış. Onu oynamaktan onur ve şeref duydum.

BAZI SAHNELERDE ZORLANDIM

Zorlandığınız yanları oldu mu?

İstiklal Marşı’nı yazma sürecindeki sahnelerde zorlandım. Acaba nasıl hissetmiştir? Bir çırpıda oturup mu yazmıştır yoksa üstüne günlerce çalışmış mıdır? Bazı kaynaklar, Tacettin Dergahı’ndan 10 gün çıkmadığını, yemek bile yemediğini söylüyor. Bazı kaynaklar bir çırpıda yazdığını söylüyor. Sonuçta iyi bir iş oldu. Lütfen filmi özellikle gençler ve çocuklar mutlaka izlesin. Bu devlet nasıl kurulmuş? Bu marş nasıl yazılmış? Bunu görmelerini istiyorum.

Haberin Devamı

ÜLKEMİZİN İNSANI ÇOK ŞANSLI, İNŞALLAH ÜLKEMİZİN GELECEĞİ DAHA GÜZEL OLACAK

Duygusal olarak nasıl hissediyorsunuz şu sıra?

Memleketin hali nasılsa, hepimiz biraz öyleyiz. İnşallah ülkemizin geleceği çok daha güzel olacak. Çok ülke gezdim, dünyanın pek çok yerine gittim ama bu kadar bereketli toprakları, bu kadar güzel insanı bir arada görmedim. O yüzden kendimi ve ülke insanımızı çok şanslı buluyorum. Bir saniye sonramıza bile hükmedemeyeceğimize göre, dik ve düzgün bir hayat sürmek gerekiyor. Ben hep böyle yaşamaya gayret ettim. Hatasız insan yoktur elbette ama kırdığım insan sayısı çok azdır herhalde.

Z KUŞAĞI HEP ‘BEN’ DUYGUSUYLA HAREKET EDİYOR, ‘ÜNİVERSİTE HARCIM NE OLACAK?’ DİYE DERTLENİYOR. ÜLKENİN GELECEĞİNE KARŞI DAHA DUYARLI OLABİLİRLER

Gençleri eleştiren de var, “Pırıl pırıl bir yeni nesil geliyor” diyen de. Siz, Z kuşağını nasıl buluyorsunuz?

Farklılar tabii. Teknoloji her şeyi etkiliyor. Gençler, dünyanın bir ucundaki gelişmeden anında haberdar oluyor. Beklentileri farklı. Bu da normal, bu yanlarını eleştirmiyorum ama çok ‘ben’ duygusuyla hareket ediyor Z kuşağı.

Haberin Devamı

Nasıl olmalılar sizce?

Ülkenin geleceğine dair sıkıntılara karşı daha duyarlı olabilirler. “Eğitim için bu hükümet ne yapıyor, ben yurt dışında eğitim alacak mıyım? Üniversite harcım ne olacak?” Daha çok bunlarla dertleniyorlar. Sosyal medya da çok belirleyici birçok konuda. Orada da herkesin daha dikkatli olması gerekiyor. Herkesin her düşündüğü orada yazmaması, daha dikkatli olması daha iyi olur.

İNSAN BİR KEZ AŞIK OLUR, GERİ KALANI YANILSAMADIR

Aşkı nasıl tarif ediyorsunuz?

Çok klasiktir, tarifi yoktur denir ya. Biraz öyle aslında. Ama insan, hayatında herhalde bir kez aşık oluyor; aşk tektir. Bir kere yaşıyoruz onu ve geri kalanı yanılsamadır diye düşünüyorum.

Bu tanıma göre siz, hayatınızda bir kere mi aşık oldunuz?

Yok, onu diyemem çünkü neticede her yaşın getirdiği farklı duygular, farklı sorumluluklar oluyor. 16 yaşındaki ilk aşkınızla, 40 yaşında karşılaştığınız insana duyduğunuz duygular elbette çok farklı oluyor.

Haberin Devamı

Şu an sizin hayatınızda var mı aşk?

Var, sevgiyle bağlı olduğum kıymetli bir arkadaşım var.

İYİLİK SEVDALISI BİR İNSANIM, KALBİNİ KIRDIĞIM İNSAN ÇOK AZDIR

Yavuz Bingöl bu hayatta neye inanıyor? Hayat felsefenizi en iyi anlatan cümle ne olabilir?

Ben iyilik sevdalısı bir insanım. İnsanı mutlu etmeyi, iyilik yapmayı çok seviyorum. Öldükten sonra da geriye başka bir şey kalmıyor zaten. İyi bir insan olmak ve iyilik yapak beni tek cümleyle özetleyebilir.

SAHNEYE ÇIPLAK ÇIKAMAYIZ, AMA İÇ DÜNYAMIZDA HEPİMİZ ÖZGÜRÜZ

Hiç toplum baskısı hissettiğiniz, yapmak istediğiniz bir şeyden sırf bu nedenle imtina ettiğiniz olmuyor mu?

Olmaz olur mu! O, her yaşta, her zaman olur. O kontrol mekanizması her zaman devrededir. Dünyanın her yerinde, her insan için de aynı şekilde geçerlidir. Hepimizin bir oto sansürü mutlaka vardır. Sahneye çıplak çıkabilir misiniz mesela? Çıkamazsınız. Toplumun örf ve adetlerini mutlaka gözetirsiniz ama bu iç dünyanızdaki özgürlük hissinizi yönetemez bence. Orada her zaman özgürüz hepimiz.

Haberin Devamı

MÜLTECİLER BU ÜLKENİN EN BÜYÜK SORUNU OLACAK

Ülke ve dünya gündemiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Mülteci sorunu büyük… İleride bu ülkenin ne terör sorunu ne Fetö sorunu mülteci sorunu kadar önde olacak. Tabii bu ülkenin Osmanlı’dan gelen bir geleneği var. 600 yıl boyunca din, dil, ırk gözetmeksizin onca insanı aynı topraklarda barındırmışız. Türklerde komşusuna el uzatmak bir gelenektir. Ama entegrasyon sürecinin çok iyi çalışması gerekiyor.

Peki sizce nasıl bir yol izlenmesi gerekiyor?

Valla ben, kapitalizmin sonunun geldiğini, son 50 yılını yaşadığını düşünüyorum. İnsan onurunu korumak için, insan vicdanına daha yakın yeni bir düzen kurulması gerekiyor. Toplum katmanları arasındaki uçurum açıldıkça, fakirleşen insan çoğaldıkça bu düzenin böyle gitmeyeceğini daha net görüyoruz hepimiz. Başka bir şey olacak, olması gerek.

Bir öngörünüz var mı?

Bugünden bakınca ütopik geliyor tabii. Ama daha eşit daha adil bir dünya hayal ediyorum. Ama bu ütopyayı gerçekleştirebilecek bir lider var mıdır dünyada, onu bilemiyoruz.

KISA KISA…

BEN BAŞKASI OLSAYDIM KENDİMİ YAVUZ BİNGÖL’E GÖZÜM KAPALI TESLİM EDERDİM

Sizce uzak neresi? Neresi ve kim size uzak gelir?

Uzak… Çok soyut bir kavram. Ama despot, bencil, kırıp döken insanlar bana uzak gelir. Onlarla yaşarken hiç buluşmadım zaten. Hepsi uzaktır bana.

Yakın neresi? Neyi, nereyi ve kimi yakın buluyorsunuz kendinize?

Annemi her daim yakın bulurum. Bir de memleketim Kars, her zaman çok yakındır kalbime.

“Her şeyimi gözüm kapalı teslim ederim” dediğiniz biri var mı hayatınızda?

Annem. Tabii ki annem.

Siz başkası olsanız kendinizi Yavuz Bingöl’e teslim eder miydiniz?

Ederdim. Gözüm kapalı teslim ederdim. Ben kendimi anlatmayayım şimdi ama emanet kutsaldır bizde. Biri size bir şey emanet ettiyse, o emanetin başına ömür boyu bir şey gelmemeli.

Fotoğraflar: Ozan GÜZELCE