Ayça Okay Sanat her zaman ırkçılığın karşısında
HABERİ PAYLAŞ

Sanat her zaman ırkçılığın karşısında

Geçtiğimiz günlerde Minnesota eyaletinin Minneapolis şehrinde, George Floyd isimli kişi polis tarafından kanımızı donduracak şekilde boğularak öldürüldü. Böylece tekrar acı gerçekler gözler önüne serildi. Yerel halkla başlayan protestolar yavaş yavaş tüm dünyayı etkisi altına alarak farklı eyaletlere sıçradı. Irkçılık karşıtı protestolar tüm ülkeyi sarmış durumda...

Bu katastrofik durum ve protesto şiddetinin giderek artması, isyanlara müdahale etmeye çalışan polisin yetersiz kalmasına neden oldu. Ulusal güvenliğin devreye girdi. Henüz corona virüs salgınının etkilerini atlatamamış halk için, sokağa çıkma yasaklarına yenilerinin eklenmesi ile hayat daha da iç karartıcı bir hal almış oldu.

Haberin Devamı

1776 tarihinde yayımlanan ABD Bağımsızlık Bildirgesi’nde yer alan şu madde aslında oldukça açık:

Tüm insanlar eşit yaratılmışlardır ve aralarında yaşam, özgürlük ve mutluluğunu arama hakkı gibi Tanrı tarafından onlara verilmiş, onlardan ayrılamaz belirli haklara sahiptirler.

Ancak tarihe baktığımızda bu maddenin uygulamaya geçirilmediğine sık sık rastlıyoruz. Irkçılık adeta bazı çok milletli ülkeler için kanayan bir yara gibi. Tedavi edilemiyor.

Sanat ve sanatçı, ırkçılığa karşı

Dünyadaki tüm kültürlerin kreolleştiği bir dönemde; yani bilinçli ve şiddetli bir şekilde karşılaşarak, bu karşılaşmalar sonucunda kaçınılmaz çarpışmalarla değişime uğradığı, 'küresel' olarak nitelendirdiğimiz bir çağda halen ırkçılık gibi çağ dışı ve son derece sapkın bir zihnin üretimi sonucu oluşan zehirli düşünceler nasıl hayatta kalmayı başarıyor?

16. İstanbul Bienali’nin de küratörü olan dünyaca ünlü küratör, yazar ve akademisyen Nicolas Bourriaud, 'Radikan' isimli kitabında sanatın işlevlerinden biri için açıkça “Dünyayı optik bir cihaz ile incelemek ve görmeye yarar” ifadesini kullanır. Yapıtların üretildikleri bağlam ile dialog içinde olduklarını belirtir.

Doğası gereği kültür, kimlik ve sosyolojik, ekonomik ve günümüz meseleleri ile ilgilenen çağdaş sanat da, son günlerde Minnesota’yı kasıp kavuran ırkçılık cinayetine tepkisini kendi sesi olan sanatçıları aracılığı ile duyurarak 'Black Lives Matter' hareketine destek veriyor. Sanat endüstrisinin ve profesyonellerinin adeta kelebeğin kanatları gibi senkronize olmasının getirdiği çokseslilik, tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başardı.

Haberin Devamı
https://www.instagram.com/p/CBOqrvPJKOp/

'Black Lives Matter' hareketi öylesine büyük bir etki yarattı ki, bazı müzelerin lokal polis tarafından güvenliklerinin sağlanması noktasında yol ayrımına gittiğini gözlemledik. Smithsoonian National Museum of African American History and Culture ise, ırkçılık konusunda çalışmalar yürüten sanatçıların üretimlerinden oluşan yeni bir platform oluşmasına destek verdi. 'Talking About Race' adını taşıyan platform cesurca ırkçılık konusu ile ilgili soruların cevaplandıran dijital içerikleri bünyesinde barındırarak sanat izleyicisine ulaştırıyor.

Toronto’da bulunan lokal sanatçı insiyatifleri ise 1 km uzunluğunda siyahi figürlerin ve ırkçılık karşıtı söylemlerin yer aldığı duvar resimleri ile 'Paint the City Black' hareketi ile destek verdi.

https://www.instagram.com/p/CBPOC_Ll7-e/

Irkçılık karşıtı protestolara bir destek de çağdaş sanatta yolculuğun ve ikonografinin önemini her seferinde sanat izleyicisi ile buluşturan ve aktivist kimliği ile bilinen dünyaca ünlü grafitti sanatçısı Banksy ‘den geldi.

Haberin Devamı
https://www.instagram.com/p/CBFyA8iM15Y/?igshid=6v78f7x4vt9h

Los Angeles’ta bulunan bir sanat galerisinde protestocuların eserlerini yağmaladığı dünyaca ünlü bir başka sanatçı KAWS (Brian Donnely)‘ın milyon dolar değerindeki 'Companions' heykellerini hepimiz haberlerde hayretle izlemiş ve durumun şiddetinin gitgide arttığını hissetmiştik. Önümüzdeki salı günü yapılması planlanan bir müzayede de Brian Donnely, 'Black Lives Matter' ve 'Color of Change' hareketleri için meşhur 'Companions' heykellerini 250 bin dolarlık satışlarla KAWSONE isimli web sitesinden online olarak gerçekleştirmeyi ve bağış yapmayı hedefliyor.

Sanat her zaman ırkçılığın karşısında

Dünya‘da sanat endüstrisine ev sahipliği yapan ve çoğu zaman özgürlükler ülkesi olarak anılan ABD‘nin halen çağdışı düşünceleri barındırması sebebiyle bir facianın eşiğinde olduğu gerçeği gözardı edilemez. İnsanlık olarak hala tedavisi bulunamamış bir salgın hastalıkla mücadele ederken, 'ırkçılık' artık konumuz olmamalı. Sanatın ve sanatçıların da dile getirmekten çekindiğimiz sorunlara ışık tutma konusundaki önemini unutmamalı ve her daim sanatın ve sanatçının destekçisi olmalıyız.

Sanat her zaman ırkçılığın karşısında

Bugün bir duvar resmi çok şey ifade etmeyebilir. Ancak unutmayalım; Fransız Devrimi’inin simgesi haline gelen dünyaca ünlü ressam Eugene Delacroix‘nın 'Halka Yol Gösteren Özgürlük' tablosuydu.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder