Can Kantar

22 Temmuz 2024, Pazartesi 07:00

Neden ‘siber risk sigortası’ şimdi anladık mı?

Sigorta bir güvence, başımıza gelebilecek beklenmedik durumlar için gerekli. Amaan ben kaza yapmam, evim güvenli, hırsız girmez. Evim 5’inci katta cam kırılması güvencesini almasam da olur. Ben turp gibiyim ailede de sağlık sorunu yok. Sağlık sigortası yaptırmasam da olur. Hayat sigortasına da ne gerek var 2 sene içerisinde bana ne olabilir ki? SİBER SİGORTA’ya ne gerek var? Benim bütün bilgilerim yedekli. Tüm bu cümleler hepimizin kafasından mutlaka geçmiştir.

Sigorta çok önemli bir güvence…  Sigortası olmayınca uçaklar kalkmaz, tırlar mal taşıyamaz, daha birçok şey sigorta olmayınca olmuyor. Sigorta olmayınca kısacası hayat durur.

Pandemi’den sonra risk arttı

Son yıllarda özellikle pandemi sonrasında Siber saldırılardan çok söz edilmeye başlanmıştı. Geçmişte bir kaç hackerin yaptığı işlerin daha fazlalarının yaşanabileceği söyleniyordu. Tam da o sıralarda Siber Sigortalar ülkemizde de gündeme geldi. Bunun önemi sürekli olarak anlatılmaya başlandı. Bizlerde defalarca konuyu gündeme getirdik. Sigorta şirketlerinin birçoğu rafımda dursun diye bu sigorta poliçesini hayata geçirmişti. Geçtiğimiz senelerde bu sigorta ürününün ülkemizde gerekli ilgiyi görmediğini söyleyebiliriz. Fakat geçtiğimiz hafta sonu yaşanan Siber saldırı tüm dünyada hayatın durmasına sebep oldu.

Uçaklar kalkamadı, bankalardan para çekilemedi ve buna bağlı birçok olumsuz gelişme yaşandı. Siber sigortaya ihtiyaç olduğu bu son saldırı ile bir kez daha görüldü. Aynen deprem olduğunda Dask’ımızı yaptırmaya çalıştığımız gibi… Siber risk sigortası yaptırdığınızda şirketinizin itibarını kurtarıp olumsuz geri dönüşleri en asgariye indirmiş olabilirsiniz. Bunun yanı sıra finansal kayıplarınıza, iş sürekliliğini sağlamak için destek, adli soruşturma için destek ve çalışanlarınıza bu tür risklerden korunmak için bir eğitim almasını bu poliçe kapsamında edinmiş olabilirsiniz. Bunun için yapılacak tek şey sigorta acentelerine ve sigorta brokerlerine başvurup, bu poliçenin detayları konusunda bilgi almanız. Ne kadar gerekli olduğunu sanırım hepimiz anladık.

08 Temmuz 2024, Pazartesi 07:00

Motosiklet, Ferrari'ye çarparsa

Öncelik sağlık elbet, motoru kullanan kişiye bir şey olmasın gerisine bakılır. Başlığa uç bir örnek verdim ki işin önemi daha iyi anlaşılsın. Öncelikle şunu belirtmeliyim. Ülkemizde motosiklet kullanımı hızla artıyor. Buna bir de kuryeleri ve biran önce yemek teslim etmeye çalışan motor kullanıcılarını eklediğimizde çığ gibi büyüyen bir şeyden bahsediyoruz. Geçmiş yıllarda bu konu ile ilgili bir yazı yazdığımda sosyal medyada bu kişiler tarafından adeta lince uğramıştım.

Söylediğim şuydu; “yurtdışında motor kullanan birine yaklaşmak, yakınından geçmek bile ceza gerektiriyor. Ülkemizde ise vızır vızır her taraftan üzerimize gelen motorlardan kaçmaktan yorulduk” gibi bir ifadeyle motor kullananların (dikkatli ve emniyetini alarak kullananları tenzih ederim) çok dikkatsiz ve tüm trafik kurallarını hiçe sayarak kendilerinden başkalarını da tehlikeye attıklarına dikkat çekmiştim.

EHLİYETSİZ MOTORCU BİLE ÇOK...

Yıllar önce Bodrum’da benimde başıma gelmişti. Sokaktan hızlıca önüme fırlayan bir motosiklet aracımın aynasına çarpmıştı. Benim ayna da çok önemli bir şey yoktu ama motor sürücüsü dengesini kaybettiği için motorunu bir kaldırıma çarptı ve ufak bir hasar meydana geldi. Ben de kendisine gidip yaptır. Sonrasında beni ararsan ödemesini yapayım mağdur olma demiştim. Motor çok eskiydi zaten. Beni sanayiden arayıp beklediğimin 10 katı bir hasarının olduğunu söyleyince, “Tamam o zaman bir tutanak tutalım ve sigorta şirketleri buna karar versin. Hasarın karşılansın” dedim. Sonra bir daha aramadı. Ben aradığımda da motorun trafik sigortasının ve sürücünün de ehliyetinin olmadığı ortaya çıktı. Helalleştik bir şekilde ama...

Gerçekten Ferrari gibi çok pahalı bir aracın aynasını kırsa, bu motorun trafik sigortası ve sürücünün ehliyeti olmasa ne olacaktı? Araç sahibi istese bu kişiden belki de motorunun bilmem kaç katı hasarı talep edecek ve evine bile haciz gelecekti. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, bir açıklama yapmış ve trafikteki motosikletlerin yüzde 65’inin trafik sigortası bulunmadığına dikkat çekmiş. Böyle büyük risk oluşturan bir aracı da sigortalamak için birkaç sigorta şirketinin dışında sigortalamak iştahı bulunan şirkette yok zaten. Sayın Palandöken, riski gördüğü için bu sefer tüm ateşten topu sadece sigorta şirketlerine değil devletin de kucağına atmış. “Primler yüksek, sürücüler yaptıramıyorsa, bari devlet burada destek olsun” demiş. Kazasız günler dilerim. Motorun varsa mutlaka sigortan da olsun!

24 Haziran 2024, Pazartesi 07:00

Sigorta poliçenizi okuyor musunuz?

İlaç alıyoruz, prospektüsüne bakıyoruz. Ne gibi yan etkileri var, dikkat edilecek notlara mutlaka bakıyoruz. Doktor yazıyor, eczacılar üstüne günde kaç kere ne zaman kullanılacağını tekrar yazıyor. Ama biz yine de eve gelince prospektüsüne mutlaka bir göz atıyoruz. Aynı şey bir ürün aldığımızda da geçerli. Bir kullanma talimatı var ve ona göz atmadan kullanmıyoruz.

Fakat ne yazık ki aldığımız sigorta poliçesini okumuyoruz. Anlamadığımız birçok kelime oluyor. Çok uzun diye okumaktan da kaçınıyoruz. Eskiden “karınca duası” gibi deyip okumuyorduk, artık öyle değil. Ama yine de okumuyoruz. Poliçelerin uzun olmasının şöyle bir nedeni var. Sigorta şirketleri eğer poliçelerde kapsam dışı bırakılan bir şey varsa ve poliçede yazmıyorsa sorumlu tutuluyor. Göktaşı düşmesi dâhil poliçede yazılmazsa şirketler sorumlu oluyor. Bu nedenle nasıl bir avukatınız varsa, nasıl bir muhasebeciniz varsa mutlaka bir sigortacınız da olmalı. Bu bireyler için genellikle sigorta acenteleridir. Şayet sigorta yaptıran bir kurum ise o zamanda danışmanlar genellikle sigorta brokerleridir. Onlar sizin risk analizini yapar, yaptırılması gerekli olan sigortaları size söyler ve bütçeniz doğrultusunda bu poliçeleri hazırlar. Olası bir hasar sırasında mağduriyetinizin önlenmesi açısından sigorta şirketi ile ilişkileri hızlandırır. Buraya kadar her şey tamam.

Asistans hizmetlerinizi bilin!

Ama siz poliçeyi elinize aldığınızda poliçenizi mutlaka gözden geçirin. Belki acentenizin özellikle vurgu yapmadığı belki de sizin bildiğinizi düşündüğü birçok farklı avantajları yakalayabilirsiniz. Araç çekici, tamir, lastik saklama, kombi, klima temizliği, halı yıkama ve yeni yeni araç yıkama hizmetleri gibi sunulan tüm asistans hizmetleri poliçede belirtiliyor. Sağlık sigortanız varsa yıllık check-up hizmeti, erkekler için PSA testi, kadınlar için Mamografi ücretsiz olmak üzere yılda bir kez çoğu poliçede sunuluyor.

10 Haziran 2024, Pazartesi 07:00

Risk önleyici tedbirler!

Sigorta şirketleri risk önleyici tedbirlerin alınmasını sigortalılara empoze etmeye çalışıyor ve “Risklere karşı önleminizi alın yine de başına bir şey gelirse biz buradayız” diyor. Fabrikan var fakat yangın önleyici tedbirleri almayacaksın, deponun çatısını kar ağırlığına yönelik dayanıklı hale getirmeyeceksin sonra da risk oluştuğunda “sigorta şirketi paramı ödesin” diyeceksin. Dünyada böyle bir uygulama yok. Bizde de bu algı değişiyor. Diğer bir bakış açısı ise; “Bu kadar önlemi alacaksam neden sigorta yaptırayım?” Bu da yanlış bir düşünce.

Birey olarak, kurumsal riskleri tespit edip bunlara yönelik önlemleri eksiksiz almamız gerekiyor. Bu risklerin tespit edilmesinde sigorta şirketlerinin kurumsal anlamda risk analiz uzmanları var. Bu kişiler ücretsiz olarak riski değerlendirip önlemleri sıralıyorlar. Bu önlemleri alamayan sigortalıların artık sigorta yaptırması da olanaksız hale geliyor. Önlemlerini zaten almış bir işletme ise sigorta teminatını hemen bulabiliyor. Üstelik aldığı önlemlerin kalitesinde diğerlerinden çok daha uygun fiyata sigorta yaptırabiliyor. Bireylerin riskleri için müracaat edecekleri en yakın kişiler ise sigorta acenteleri. Onlar da sigorta yaptıracaklara en iyi yönlendirmeyi yapacaklardır.

Gerisini sigortacılara bırakın!

Tüm bu önlemleri aldıktan sonra başınıza bir hasar gelmesi tabii ki mümkün. İşte o zaman sigorta şirketlerinin yanınızda olduğunu göreceksiniz. Mağduriyetinizin önlenip hasardan önceki durumunuza dönmenize yardımcı olacaktır. Siz birey olarak canınızı koruyun gerisini sigortacılara bırakın. Önümüz bayram, öncelikle otomobiliniz ile bir seyahatiniz olacaksa, öncelikle trafik sigortanızın süresini kontrol edin. Bütçeniz elveriyorsa kaskonuzu yaptırın ve öyle yola çıkın derim. Şayet aracınız belirli bir yaşın üstündeyse bir serviste aracınızı küçük bir kontrol yaptırmanızda fayda var. Kazaların yüzde 80’i fren mekanizmalarındaki eksiklikten ve ömrünü yitirmiş lastiklerden kaynaklanıyor. Trafik kurallarına uymak, dikkatli araç kullanmak ise riskleri azaltacaktır. Tüm okurlarımın Kurban Bayramı’nı şimdiden kutlarım. Kazasız bir bayram dilerim.

03 Haziran 2024, Pazartesi 07:00

Sigortacılar gençleri nasıl yakalamalı?

Gelişmiş ülkelerde sigorta bilinci yüksek. Tüm bireyler ve kurumlar değerlerini sigorta güvencesine alıyor. Bazı sigortalar zorunlu bazıları isteğe bağlı sigortalar. Gelir durumlarına göre bütçelerinden bir bölümünü sigorta yaptırmaya ayırabiliyorlar. Gelecek nesillerin şimdiden sigorta hakkında bilgi edinmesi sigortacılar için çok önemli. Değişik bir jenerasyon geliyor. Ve bu jenerasyonların satın alma tercihleri, hayata bakış açıları belki de risk anlayışları çok farklı olacak. Belki çok önemseyecekler belki de hiç dikkate almayacaklar. Bunu şimdiden kestirmek pek mümkün değil.

SİGORTA BİLİNCİ OKULLARDAN BAŞLATILMALI

Yıllar önce sigorta bilincinin artırılması konusunda önemli bir çabanın gerektiğini yazmıştım. Genç hatta çocuk yaşlarda sigorta yaptırmanın ve bu güvencenin önemi hakkındaki bilgiler müfredata küçük bölümler halinde serpiştirilebilir. Sektör yetkililerinin de geçmişte bu konuda mesajları olmuştu. Bir seferinde; “Bu konu ile ilgili düzenlemenin Talim Terbiye Kurulu’na takıldığı yönünde söylentiler var” diye bir yazı da yazmıştım. O dönemin Kurul Başkanı beni cep telefonumdan arayarak; “Can bey böyle bir düzenleme bize iletilmedi. Gelirse hemen üzerinde çalışırız” demişti. Sektör temsilcilerinin de bu konuda bazı temaslarda bulunduğu söyleniyordu. Sonrasında unutuldu gitti. Gelişmiş ülkelerdeki gibi sigorta bilinci bireylere daha çocuk yaşta verilmeli. Sigortanın bir elektrik malzemesi olmadığı çocuklarımıza öğretilmeli. Sigorta ihtiyacı çok farklılaşıyor. Artık bir cep telefonunun bile fiyatlarının ne kadar yükseldiğini görüyoruz. Gençler için bu cep telefonları önemli bir değer. Bu gençler ilerleyen zamanlarda çok daha büyük değerler edinecekler. Sigorta şirketleri her kesimin sigorta ihtiyacına yönelik planlar ve satış tekniklerini şimdiden geliştiriyorlar. AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken bir açıklamasında; “Aynı anda 5 kuşağa sigorta satacağız, buna hazırlanıyoruz” demişti. Sektör kendini buna hazırlıyor ki genci yaşlısı, zengini dar ve gelirlisi hepsi sigorta yaptırabilsin.

20 Mayıs 2024, Pazartesi 07:00

Sigortacıların kulağı sigortalılarda!

Asrın deprem felaketi, pandemi ve ardından iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan felaketlerle dolu yılları alnının akıyla geride bırakan sigorta sektörü, bu felaketler sonrası kendi içlerinde yeni organizasyon yapıları kurarak, ürünlerinde değişiklikler yaparak farklılaşmayı hedeflediler. Bu arada ülkemizdeki ekonomik gelişmeler ve reasürans piyasalarındaki fiyat artışları da bu döneme denk geldi. Şimdi sektör yeniden yapılanma sürecini geride bırakarak geleceğe çok daha umutla bakıyor.

Evet fiyatlar bir miktar attı. Kabul ediyorum poliçe fiyatları çok yükseldi. Neyin fiyatı artmadı ki bu dönemde? Araçların değeri 2-3 kart artınca doğal olarak kasko fiyatları da arttı. Bu dönemde sigortalılıktan vazgeçenler de oldu mu? Elbet oldu. Fakat onlar şimdi sisteme geri dönmeye başladılar. Çünkü ekonomide çalkantı yaşanan dönemlerde sigortasızlık çok daha büyük risk. Belki fiyat artışları ekonominin stabil hale gelmesi sonucu yavaşlamışa benziyor. Fakat gelirlerdeki artış gerçekleşmediği için en azından orta ve dar gelirli vatandaşlarımızın alım gücü hala zayıf. Yani kaybedeceği bir değerini tekrar yerine koyması bu şartlarda imkansız… Bu nedenle ne yapıp edip sigortasını tekrar yaptırmaya başladı.

SİGORTALILARA ANLAŞILIR BİR DİLLE YAKLAŞIYORLAR

Sigortacılar ne yapıyor derseniz. Özellikle enflasyon oranının altında artış yaparak sigortalı sayısını artırmaya çalışıyorlar. Ve bu arada da sadeleşip tüm vatandaşlarımızın anlayacağı basit dile dönmeye çalışıyorlar. Bu arada en büyük dağıtım kanalı olan acenteler de artık potansiyel sigorta yaptıracaklara ve halen poliçesini devam ettiren sigortalılarına daha anlaşılır bir dille yaklaşmaya çalışıyorlar. Bu arada şirketlerin müşteri memnuniyetine yaklaşımları da değişti. Her kanaldan şikâyet bildirimi almaya çalışıyorlar. Suistimal görmedikleri her hasarı da hemen ödemeye çalışıyorlar. Artık eskisi gibi şikâyet sitesine yazıp ya da şirket sitesine veya sektörün en üst kurumu SEDDK’ya yazmaya gerek duyulmuyor. Geçenlerde gördüm. Şikâyetini sosyal medyanın bir kanalından düzgün bir şekilde yazan sigortalıya 5 dk içerisinde ulaşılıp sorununun çözüldüğünü ve sigortalının teşekkür ettiğine tanık oldum. Sigorta sektörü güveni en üst düzeye taşımak istiyorsa kulağı sigortalılarında olmalı!

13 Mayıs 2024, Pazartesi 07:00

Sigorta primleri hızla artıyor mu?

Sigorta primlerinin hızla arttığı konusunda sosyal medyada çok fazla yorum yapıldığını görüyorum. Gerçekten Pandemi sonrası gerek konut gerek otomobil fiyatlarındaki hızlı artış sigorta primlerine de elbet yansıdı. Aracımızın fiyatının iki üç kat artmasını normal karşılayıp sevinirken, aracımızın kasko priminin aynı oranda artışına anlam veremedik. Aynı şey özel sağlık sigortaları için de geçerli. Özel bir hastanede artık küçük bir ameliyat bile 10-20 bin TL’lerden başlarken, özel sağlık sigortasındaki prim artışlarını çok da kavrayamadık. Şu anda muhtemelen tüm vatandaşlar fiyatlardaki artışların bazılarına anlam veremiyor. Hadi bu nedenle artıyor diyelim. Peki bunun fiyatı neden 4 kat artmış diyeceğimiz birçok örneği hepimiz yaşamışızdır. Sigorta primlerinin hesaplanmasında çok fazla parametre var. Enflasyon, dövizin artışı, asgari ücret artışı ve bunlara bağlı hasar maliyetleri, işçilik ve bunun gibi birçok birleşen hesaplanıp üzerine risk faktörü eklenip prim belirleniyor. Risk ölçümlenirken ise aracınızın renginden, mesleğinize, yaşınızdan önceki kaza sayısına kadar birçok faktör de sizin için oluşacak primi etkiliyor.

KÖTÜ SÜRÜCÜNÜN VEBALİNİ İSTEMİYORUM!

Özellikle Zorunlu trafik sigortasında son yıllarda yaşanan sorunlar sigorta şirketlerinin belini bükmüş durumda. Geçmişte 1000 TL’ye yaptırılmış bir Trafik sigortası için bedeni hasar dahil 10 milyon TL tazminat ödenmiştir. Bu işten nemalanmak isteyen birçok aracı da bu işin içinden çıkılmaz bir hal almasına neden olduğu bir gerçek. Bütün gelişmiş ülkelerde uygulanan Zorunlu trafik sigortası, yani mali sorumluluk sigortası son yıllarda bu sebeplerden ötürü yönetilemez oldu. Sigorta şirketlerinin bu işten bir para kazanma hedefi yok. Sadece istedikleri, yönetilir olması ve ceplerinden para çıkmamasıdır. Bu sigorta zorunlu olduğu için de fiyatları devletimiz belirliyor. Sigorta şirketleri de bu fiyatların serbest belirlenmesini istiyor. İyi sürücüye iyi fiyat kötü sürücüye de yüksek fiyat verilmesini istiyorlar. Ve ekliyorlar: “Kötü sürücülerin vebali neden iyi sürücülere yüklensin ki.” SEDDK haziran ayı için trafik sigortalarındaki prim oranlarının aylık yüzde 3.25 olarak artırılmasına izin verdi. Onlarda kamu menfaati gözetiyorlar haklılar ama... Ben bir vatandaş olarak şunu istiyorum. Devletimiz buna bir üst ve bir alt marj koysun, ben iyi sürücüysem iyi bir fiyat alabileyim. Yılda 4-5 kaza yapanın priminin bana yüklenmesini istemiyorum özetle. Kalın sağlıcakla. Kazasız günler dilerim...

TSS’DE BÜYÜME HIZ KESMİYOR!

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) en çok talep gören sigorta branşları arasında yer alıyor. Özellikle bireylerin pandemiden sonra yoğun ilgi gösterdiği TSS’de poliçe sayısı 4 milyonu aştı. TSS’deki büyüme en çok da sigorta şirketlerini memnun ediyor. Her sene düzenli bir büyüme gösteren bu branşta 2023 yılında yükselen primler, alternatifli tamamlayıcı sağlık sigortası paketlerinin de kapısını araladı.

Sigorta sektöründe son yıllarda yıldızı en fazla parlayan branşlar arasında Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) yer alıyor. 2015 yılında hayatımıza girmesine rağmen aradan geçen 9 yıllık süreçte büyümesini hız kesmeden sürdüren TSS, önümüzdeki yıllarda da sektörün lokomotifi olmaya devam edecek gibi gözüküyor. İlk çıktığı yıllarda uygun fiyat stratejisiyle dikkat çeken TSS’de özellikle 2023 yılında enflasyon nedeniyle poliçe fiyatları artsa da talep artışı hız kesmeden devam ediyor. 2024 yılında da medikal enflasyon artmaya devam ettikçe, tamamlayıcı sağlık sigortasına olan talebin de doğru orantıda artacağı sektör yetkilileri tarafından sıkça dile getiriliyor. Çünkü devlet hastanelerinde sağlık hizmeti almak gün geçtikçe daha da zorlaşıyor. Doktor randevusu bulmak yeterince zor iken, istenilen tetkik ve tahliller için günlerce hatta aylarca beklemek durumu çok daha vahim bir hale getiriyor. Tüm bu olumsuzluklar tüketiciyi tamamlayıcı sağlık sigortası almaya itiyor çünkü tamamlayıcı sağlık sigortası ile özel hastanelerden çok daha hızlı ve konforlu sağlık hizmeti almak mümkün. Öte yandan Türkiye’de TSS’nin önemi özellikle pandemi döneminde daha da iyi anlaşıldı. 2023 yılında yüzde 168 büyüme gösteren bu branşta sigortalı adedi ise 4 milyonu aştı. Sadece 2024 yılının ilk iki ayını dikkate alırsak ise TSS’ye sahip sigortalı sayısı 4 milyon 154 bin 298’e ulaştı.

SOMPO SİGORTA SAĞLIK HİZMETLERİNİ DİJİTALE TAŞIDI

Sağlık branşının Sompo Sigorta için öncelikli stratejik alan olarak belirlenmiş branşlardan biri olduğunu belirten Sompo Sigorta Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı Fahri Uğur, “Bu noktada bugüne kadar çok önemli adımlar attık. Online doktor, diyetisyen, psikolojik danışmanlık görüşmeleri gibi hizmetlerimiz mevcut. Bu hizmetleri Tamamlayıcı Sağlık sigortası ürünümüzde sunuyoruz” dedi.

22 Nisan 2024, Pazartesi 07:00

İklim değişimleri ezber bozuyor

Sigorta yaptırmak için artık daha çok sebebimiz var. Geçtiğimiz hafta Sigorta Ekranı’na konuk olan AcnTurk Sigorta Genel Müdürü Murat Dişci son yıllarda özellikle kaza yapmayan iyi sürücülerin özellikle Kasko yaptırmadığını söyledi. Sistemden çıkmışlar. Yani, “ben iyi sürücüyüm, kaza da yapmıyorum, neden kaskoya para ödeyeyim diye düşünerek sistemden çıkıyor. Tehlikeli tarafı da bu. Çünkü siz çok iyi bir sürücü olabilirsiniz ama karşıdan gelen iyi sürücü olmayabilir. Ama tüm bunların yanı sıra araç durduğu yerde de hasar yaşayabilir ya da çalınabilir. Veya iklim değişimlerinden dolayı meydana gelecek risklerle karşılaşabilir.

UÇAN ŞEZLONG EVİN CAMINI KIRABİLİR

Geçtiğimiz günlerde Dubai’de yaşanan faciayı sosyal medyadan takip ettim. Seyrederken bile korktum. Amerikan Hollywood film stüdyoları gibiydi. Yıllar önce Dubai’ye gittiğimde bir taksi şoförü ile sohbet ediyordum. “Bizim burada trafik kazası olmaz. Yılda bir iki kez yağmur yağar bütün trafik kazaları da o günlerde olur” demişti. Ama gördük ki riskler sadece bir yağmur ve trafik kazaları ile sınırlı değilmiş. Yer yerinden oynadı. Hortum her şeyi alıp götürdü. Ceviz büyüklüğünde dolu yağdı. Geçtiğimiz aylarda da benzeri Antalya’da yaşanmıştı. Dolu yağdı. Havaalanının pisti buzla kaplandığı için uçaklar inemedi. Antalya’da kış ne kadar olabilir ki? Ama yaşandı ve yaşam felç oldu. Her şeyimiz risk altındaydı. Geçtiğimiz yıllarda bir yazımda ucuz olsun diye, “zaten dokuzuncu katta oturuyorum cam kırılması teminatını almayayım, top mu gelip de kırılacak” diye sigorta yaptıran dostlarımı yazmıştım. Top gelmesini bırakın 9’uncu katın camına şezlong bile gelip kırabiliyor. Artık iklim değişimleri çok büyük bir risk. Değerlerinizi korumak için en yakın bir sigorta acentesi ile mutlaka görüşün derim.