Candaş Tolga Işık Aramız bozuk, kanımız değil!
HABERİ PAYLAŞ

Aramız bozuk, kanımız değil!

Haberin Devamı

Tunç 29 yaşındaydı. Hepimiz gibi anne karnında tutulmuş, aşık olmuştu Beşiktaş’a.

Kendini bildi bileli hayatın anlamı siyah beyazdı. Değişik işlere girip çıktı Tunç. Ama en büyük hayali bir gün Beşiktaş’ta çalışmaktı. Yıllarca hep Beşiktaş bünyesindeki şirketlerde çalışmak için başvuru yaptı, ama bir türlü kısmet olmadı. Günün birinde telefonu çaldı.

“Bir arkadaşı Kartal Yuvası mağazasına personel alıyorlar ama bugün görüşmeye gitmen lazım” dedi. Ama nasıl olur? Tunç çalışıyordu ve işi bırakıp gitmesi mümkün değildi. Çaresizce görüşmeye gideceği Kartal Yuvası mağazasını aradı. “Benim hayalim bu iş ama şu an işi bırakıp gelemem, ne olur bana bir fırsat daha verin” dedi.

Telefondaki mağaza müdürü “İşten çıkınca gel, ben seni beklerim. Birlikte çalışamasak da en azından böyle büyük bir Beşiktaşlıyla tanışmış olurum” dedi. Gece yarısına doğru gerçekleşebilen o iş görüşmesinden sonra Tunç en büyük hayaline kavuşmuş, Beşiktaş’ta çalışmaya başlamıştı.



Ta ki hain terörün yüzünü gösterdiği o alçak saldırıya kadar...



Tunç’un cenazesi için cami avlusuna girdiğimde, üstündeki Efendi Beşiktaş tişörtüyle hıçkıra hıçkıra ağlayan bir çocuk çıktı karşıma. Sarıldık. “Tunç’un kardeşi misin sen?” diye sordum. “Hayır abi hiç tanışmadım” dedi. 2 adım attım 20’li yaşlarda bir başkası kaldırımda oturmuş ağlıyordu.

Gittim ona da sarıldım. “Tunç’un akrabası mısın?” dedim. “Hayır abi” dedi. “Tanır mıydın?” dedim. Sağa sola salladı kafasını. Tunç’un tabutunun başına geldim.

“Candaş Abi” diye geldi boynuma sarıldı biri. Hüngür hüngür ağlarken “Tunç gitti abi... Tunç gitti abi” diye çırpınıyordu. “Arkadaşı mıydın?” dedim. “Değilim abi” dedi. Hep birlikte omuzladık Tunç’un tabutunu o çocuklarla... Ve hep birlikte haykırdık: “Ölümle yaşamı ayıran çizgi/Siyahla beyazı ayıramaz ki Her yolun sonunda ölüm olsa da /Sevenleri kimse ayıramaz ki.”



Hiç tanımadıkları, daha önce yüzünü bile görmedikleri bir insan için adeta kardeşini yitirmişçesine acı çeken evlatları var bu milletin. “Aramız bozuk, kanımız değil” diyerek farklı renklere olan sevdalarını bir kenara bırakıp kırmızı-beyaz altında omuz omuza yürüyen evlatları var bu ülkenin.

Dört bir yanı hainler tarafından kuşatılmış bu vatan hâlâ dimdik ayaktaysa işte bu evlatları sayesinde ayakta...

Ve herkes bilsin ki, ilelebet ayakta kalacak!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder