Giriş
YÖK Başkanı Yekta Saraç, Muharrem İnce'nin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni ziyareti sonrası görevden alınan dekanla ilgili CNN Türk’te Hakan Çelik’e konuştu.
Özetle dedi ki “Mesele ziyaret meselesi değil. Fakülte bahçesinde siyasi propaganda olmaz... Birinci vasıf öğrencilik ve hocalık, seçmenlik değil.”
Uzaklara gitmeyelim. Yekta Saraç’ın YÖK Başkanlığı döneminde fakülte bahçelerine bir bakalım o halde, siyasi propaganda var mıymış? Birinci vasfı hocalık olan rektörler, dekanlar ne yapmışlar?
Anadolu Üniversitesi yönetimi referandum öncesi “Evet” paneli düzenledi. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, AK Partili bir milletvekilinin katılımıyla “Evet” paneli düzenledi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde yine bir AK Partili vekilin katılımıyla “Yeni Anayasa ve Başkanlık” konulu “Evet” konferansı düzenlendi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanlığı iki AK Partili bakanın katılımıyla “2017 Anayasa Referandumunun Birinci Yılında Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Yapılanması Sempozyumu” düzenledi.
16 Nisan referandumundan önce sosyal medyada başlatılan “Evet” kampanyasına Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü, Düzce Üniversitesi Rektörü, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü sosyal medya hesaplarından paylaştıkları videolarla destek verdi. Artuklu Üniversitesi demişken...
Geçen yıl bu zamanlar Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Ahmet Ağırakça kendisinden AKP'nin işlerine karışmamasını isteyen Mardin Tanıtma Vakfı Başkanı Sincar'a şöyle yanıt verdi: "Ben genel başkanımızın Mardin temsilcisiyim.”
Yanlış anlaşılmasın. YÖK Başkanı fakülte içinde siyasi propaganda “hassasiyetini” dile getirdiği için yazdım bu örnekleri... Şahsen yukarıda yazdıklarımın hepsine ne karşıyım ne de itirazım var.
Siyasetin bilim dalı olarak öğretildiği bir kurumda siyaseti yasaklamak dünyanın en saçma uygulamasıdır. Tabii ki üniversitede siyaset de yapılır, propaganda da. Bir bilim yuvasında düşüncenin, ifade özgürlüğünün sınırı olamaz.
Akademi yasalar çerçevesinde herkesin gelip, her düşünceyi dilediği gibi ifade edebildiği, savunabildiği yerdir. Neye mi karşıyım?
Bir yanda iktidar partisi mensupları üniversitelerde haşır haşır siyasi propaganda yaparken gıkını çıkarmayacaksın, “Ben genel başkanımızın temsilcisiyim” diyen adam hâlâ rektörlük yapmaya devam edecek, diğer yanda muhalefet partisi mensubu bir fakültenin bahçesinde konuştu diye dekanı görevden alacaksın...
İşte buna!
YÖK Başkanı kusura bakmasın, balık hafızalı bir millet olabiliriz ama kuş beyinli asla değiliz.
