İçinde bulunduğumuz süreç hayatımıza her gün yeni sürprizler getiriyor. Bu sürprizlerin zamanın her noktasında yarattığı etkileri ve tepkileri gözlemleyemediğimizden, bazen çok bunaltıcı ve ümitsizliğe sürükleyici olabiliyor. Ne oluyorsa hayrımıza oluyor, ama gel bir de bunu yaşayana anlat. İnsan canı yanarken doğal olarak bu hayrı hissedemiyor.
Plan yapmak için çok kaygan bir zeminin üzerinde hayat. Yaptığımız her plan birden kayıp gidebiliyor. Gelen kısıtlamalar, değişen koşullar sürekli olarak bir şeylerden vazgeçmemize veya bir şeyleri değiştirmemize sebebiyet veriyor. Bir türlü kurulamayan düzen, insanı karamsarlığa, ümitsizliğe sürükleyebiliyor. Peki bu karamsar halden nasıl kurtulmalı? Nasıl bu hali yumuşatmalı?
Esnek planlar yapın
Plan elbette yapın. Lakin bu dönemde tüm bu değişkenliği göz önünde bulundurarak ya planları esneyebilecek şekilde organize edin ya da planlara körü körüne bağlanmayın. Alternatifleriniz olsun. Olmayanın, olamayanın yerine koyabileceğiniz ek planlar üretin. Planlarınızın sadece bir ihtimal olduğunu unutmayın. İlla da gerçekleşmek zorunda değiller.
Ümit işkenceyi uzatır
Olmayan, olamayacak bir şeyin olması için kendinize gereğinden fazla zorlamayın. Ümit, ancak işkenceyi uzatır. Bırakın olmuyorsa olmasın. “Ne olmadıysa iyi ki olmadı” diyeceğimiz anlar gelecek. Olan kadar, olmayanda da hayır vardır, unutmayın.
Stresinizin farkında olun
Bütün bu değişkenlik, zeminin kayganlığı şüphesiz bir stres ortaya çıkarıyor. Bu stres sana özel değil, herkes aynı durumda. Stresinizi fark edin. Gerginliğiniz atabilmek için evde yapabileceğiniz hobiler edinin. Aynı zamanda geçen yazımda bahsettiğim yoga çalışmaları ile hem bedenen hem zihnen kendinizi rahatlatacak bir rutin yaratın.
Olduğun anı keyif alacak hale getir
Ne oluyorsa olsun, bu an bir daha yaşanmayacak. Şu an sahip olduğumuz en değerli şey. Olanlara takılıp bu anı hiç etmemiz, yaşamımızı değersizleştirmemizdir. Karamsarlık ve mutsuzluk bir seçimdir. Kaybedeceklerimize ve kaybettiklerimize odaklandıkça asıl kazandığımız şeyin değerini kaybetmesine sebebiyet veririz “yaşamın”. Yaşamak sadece nefes almakla gerçekleşmez, şu anı yaşamak bir seçimdir. Yaşamın değeri sahip olduklarımızla ölçülemez, şu anda ne kadar mevcut olduğumuzla ölçülür…